Fikri Toros: “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı devletin sosyal vicdanıdır, insana yakışır iş ve ‘sıfır tolerans’ şarttır”
CTP milletvekili Fikri Toros, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde, “Bu bir hak gaspıdır Sayın Bakan” diyerek kayıt dışılığa karşı etkin denetim çağrısı yaptı; insan ticaretini “modern kölelik” diye tanımladı.
Fikri Toros: “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı devletin sosyal vicdanıdır, insana yakışır iş ve ‘sıfır tolerans’ şarttır”
CTP milletvekili Fikri Toros, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde, “Bu bir hak gaspıdır Sayın Bakan” diyerek kayıt dışılığa karşı etkin denetim çağrısı yaptı; insan ticaretini “modern kölelik” diye tanımladı.
Bugün Kıbrıs
CTP milletvekili Fikri Toros, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde yaptığı konuşmada, bakanlığın çağdaş devletlerde “devletin sosyal vicdanının temsilcisi” olduğunu vurgulayarak, çalışma hayatının ILO standartları, insana yakışır iş, kayıt dışı istihdama sıfır tolerans, iş sağlığı ve güvenliği, göçmen emeği ve insan ticaretiyle mücadele, dijitalleşme ve yeşil dönüşüm başlıklarıyla yeniden ele alınması gerektiğini söyledi. Toros, amacının “bulunulan noktadan olması gereken noktaya götürecek bir yol haritasına katkı yapmak” olduğunu belirtti.
Toros, çalışma politikalarının yalnızca istihdam yaratmakla sınırlı görülmemesi gerektiğini ifade ederek, hedefin “insana yakışır, güvenceli, adil ve sürdürülebilir iş” olduğunu kaydetti. Ekonomik büyüme ve kalkınmanın “sermaye” kadar “beşeri sermayeye” dayandığını dile getiren Toros, standartların gerisinde kalınmasının ülke halkını “layık olduğundan çok uzak” bir noktaya ittiğini savundu.
ILO STANDARTLARIYLA “PERFORMANS” OKUMASI ÇAĞRISI
Toros, çağdaş çalışma politikalarının ILO kriterleriyle çerçevelendiğini hatırlatarak; insana yakışır iş ilkeleri, aktif işgücü piyasası politikaları, mesleki-teknik eğitim, kadın emeği ve toplumsal cinsiyet eşitliği, gençlerin eğitimden işe geçişi, kayıt dışıyla mücadele, sosyal güvenlikte evrensel koruma, iş sağlığı ve güvenliği, göçmen emeği ve insan ticaretiyle mücadele ile dijital ve yeşil dönüşüm başlıklarının bakanlığın asli sorumluluk alanı olduğunu dile getirdi. Bu başlıklar üzerinden “çalışma hayatının içinde bulunduğu durumu değerlendirmek” gerektiğini söyleyen Toros, denetim zafiyetlerinin de aynı çerçevede görülmesi çağrısı yaptı.
MESLEKİ VE TEKNİK EĞİTİM: “KÜLTÜREL SORUN DİPLOMALI İŞSİZLİK YARATIYOR”
Mesleki ve teknik eğitimi “fevkalade geri” bulduğunu söyleyen Toros, akademik eğitimin kişisel gelişimin tamamı olmadığını belirtti. Turizm, sanayi bölgeleri ve inşaatlarda “Kıbrıslı çalışan yok denecek kadar az” olduğunu ifade eden Toros, üniversite mezunu gençlerin yeterli ve tatmin edici iş imkanları bulamadığı için geleceklerini başka ülkelerde aradığını söyledi. Üniversiteleşme oranının yüzde 70’e çıktığını, gelişmiş ülkelerde bu oranın azami yüzde 50 olduğunu dile getiren Toros, bunun arkasında mesleki eğitimi küçümseyen bir yaklaşım bulunduğunu savunarak, bu durumun “diplomalı işsizlik” yarattığını belirtti.
KADIN İSTİHDAMI: “KADINLARIN DIŞLANDIĞI BİR EKONOMİ ASLA BÜYÜYEMEZ”
Toros, kadın istihdamının yalnızca ekonomik değil, “stratejik bir öncelik” olduğunu vurguladı. Eşitlik ilkesi çerçevesinde esnek ama güvenceli çalışma modelleriyle kadınların işgücü piyasasına dahil edilmesi gerektiğini belirten Toros, “Kadınların dışlandığı bir ekonomi asla büyüyemez” dedi. Gençlerin eğitimden işe geçişinde devletin köprü rolü üstlenmesi gerektiğini kaydeden Toros, staj stratejileri ile dijital ve yeşil becerilerin müfredata dahil edilmesinin devlet sorumluluğu olduğunu söyledi.
KAYIT DIŞI İSTİHDAM: “EKONOMİK TASARRUF DEĞİL, HAK GASPIDIR”
Kayıt dışı istihdamın adaletsiz rekabetten istismara uzanan ciddi bir sorun haline geldiğini söyleyen Toros, çağdaş ülkelerde sıkı denetim, dijital bordro ve sigorta sistemleri ile caydırıcı cezalar sayesinde kayıt dışılığın asgari seviyeye indirildiğini kaydetti. Kayıt dışının “ekonomik tasarruf kaynağı” gibi algılanmaması gerektiğini vurgulayan Toros, “Bu bir hak gaspıdır Sayın Bakan” dedi.
Sosyal güvenlikte, çalışanların gerçek maaş yerine asgari ücret üzerinden kayda geçirilmesini de “denetim zafiyeti sonucu suistimal” olarak nitelendiren Toros, bunun emeklilik ve diğer hak edişlerde fonları “olması gerekenin çok gerisinde” bıraktığını savundu.
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ: “ÖDÜN VERİLMEMESİ GEREKEN DEVLET POLİTİKASI”
Toros, artan iş kazalarına ve “trajik sonuçlara” işaret ederek, iş sağlığı ve güvenliği standartlarının Avrupa Birliği normlarıyla sıkı uyum gerektirdiğini söyledi. Bu alanın herhangi bir siyasi iradeye bağlı olmaması gerektiğini ifade eden Toros, bunun “hükümette olan her partinin bağlı olması gereken” bir devlet politikası olduğunu belirtti. İş kazalarında işveren ve devlet sorumluluğunun açıkça tanımlanması gerektiğini söyleyen Toros, aksi halde trajik vakalar sonrasında “haksız sorumlular arandığını” ve “toplumsal itibarın zedelendiğini” dile getirdi.
GÖÇMEN EMEĞİ VE İNSAN TİCARETİ: “BU MODERN KÖLELİKTİR”
Toros, düzensiz göçün göçmen emeği ve insan ticareti alanlarında ciddi bir istismar kaynağına dönüştüğünü belirtti. Düzensiz göçe karşı tedbirlerin yanı sıra, düzensiz göçün yarattığı kayıt dışı işgücünün kayıt altına alınmasının bakanlığın sorumluluğu olduğunu söyledi. İnsan ticareti konusunda “sıfır toleransla” çalışılması gerektiğini vurgulayan Toros, yabancı uyruklu emekçilere pasaportlarına el konulması, aşırı saatler çalıştırılma, insani koşullardan yoksun bırakılma ve ücretlerin ödenmemesi ya da geciktirilmesi örnekleri üzerinden şu ifadeyi kullandı: “Bu bir modern köleliktir.” Toros, “Buna göz yuman her kurum bu suçun ortağıdır” dedi.
BAKANLA “İŞTEN DURDURMA” TARTIŞMASI: “AYRIM YAPMAK DOĞRU DEĞİL”
Konuşma sırasında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Oğuzhan Hasipoğlu, “işten durdurma” koşulunun kaldırılmasının sadece üçüncü ülke uyruklular için yapıldığını; Kıbrıs’ın kuzeyi vatandaşları ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için uygulamanın sürdüğünü söyledi. Toros ise bu ayrımı doğru bulmadığını belirterek, “Onlar da emekçidirler. Onlar da çalışandırlar” dedi.
Hasipoğlu, “prim desteği alanlara” yönelik kuralı hatırlatarak, üçüncü ülke uyruklular için aktüeryal denge gerekçesiyle prim desteğini devam ettirmemeyi düşündüklerini de paylaştı. Toros, asıl hedefin kayıt dışılığı önlemek ve caydırmak olduğunu vurgulayarak, işgücü piyasasının çağdaş ilkelerle uyumlu hale getirilmesi gerektiğini ifade etti.
TOROS: “CTP İKTİDARA GELDİĞİNDE HAZIRLIKLARIMIZI YÜRÜRLÜĞE KOYACAĞIZ”
Toros, CTP’nin iktidara gelmesiyle birlikte kayıt dışı istihdama “sıfır tolerans” uygulanacağını, mesleki ve teknik eğitim stratejilerinin hazır olduğunu, genç ve kadın istihdamı için teşvik sağlanacağını, iş güvenliğinde caydırıcı yaptırımlar getirileceğini ve insan ticaretiyle “etkin, sonuç odaklı” mücadele yürütüleceğini söyledi.
ENGELSİZ YAŞAM EVİ: “KAPASİTE 120, FAALİYET 20 KİŞİ”
Toros, Engelsiz Yaşam Evi’ni “son yıllarda tanık olduğu en değerli sosyal sorumluluk projelerinden biri” diye nitelendirerek, kapasitesinin yaklaşık 120 olmasına rağmen bakanlığın ilgisizliği ve önceliklendirmemesi nedeniyle yaklaşık 20 kişiyle faaliyet yürüttüğünü söyledi. Yatılı bölümün devreye alınamamasını yeterli bütçe ayrılmamasına bağlayan Toros, bu durumun yakın tarihte “trajik bir sonuca” yol açtığını ifade etti. Engelsiz Yaşam Evi’nin Değirmenlik Akıncılar Belediye Başkanı Ali Karavezirler ve hayırseverlerin duyarlılığıyla desteklendiğini kaydeden Toros, bakanlığa açık çağrı yaptı: “Engelsiz Yaşam Evi yetkilileri çağrılmalı, güncel ihtiyaçlar dinlenmeli ve taleplere duyarlı olunmalı.”
Hasipoğlu ise Engelsiz Yaşam Evi’ne en büyük katkının Türkiye Cumhuriyeti tarafından sağlandığını, anlaşma uyarınca sekiz uzman öğretmenin görev yaptığını ve yeni yıl itibarıyla Demirhan’daki merkezin yatılıya geçiş sürecinin başlayacağını; ihalenin tamamlandığını söyledi. Toros, bu bilgi için teşekkür ederek konuşmasını “saygılar” ile tamamladı.












