Bugün Kıbrıs

Meclis Genel Kurulu’nda 19 milyar 965 milyon 957 bin TL’lik İçişleri Bakanlığı bütçesi yasa tasarısı üzerine görüşmeler sürdü. Bütçe üzerinde söz alan Bağımsız Milletvekili Ayşegül Baybars, İçişleri Bakanlığı konuşulurken aslında kamu düzeni ve toplumsal güvenin omurgasının ele alındığını söyledi. Baybars, bu omurganın her geçen gün zayıfladığını, bütçenin ise bu tabloyu güçlendirecek bir vizyon sunmadığını savundu.

“MUHACERET OLMADAN DEVLET OLMAZ”
Baybars, “Muhaceretin olmadığı bir ülke devlet olamaz” diyerek muhaceret sisteminin bozulduğunu, yeterli denetim yapılmadığını ve aflarla birlikte ülkenin “herkesin girdiği çıktığı bir hana” dönüştürüldüğünü ileri sürdü. Öğrenci statüsü, turist statüsü ve çalışma izinleri konusunda ciddi sorunlar yaşandığını belirten Baybars, 30 bin kişilik öğrenci statüsünde nüfusun bugün ne yaptığına dair bilgi bulunmadığını söyledi. Bunun yükseköğretime de zarar verdiğini kaydeden Baybars, cezaevindeki nüfusun yarısından fazlasının yabancı olduğunu belirtti. Muhaceret sistemindeki açıkların kapatılmasında bakanlığın sorumlu olduğunu vurguladı.

NÜFUS POLİTİKASI VE SAYIM ELEŞTİRİSİ
Nüfus politikası oluşturulurken kayıtlılığın sağlanmasının zorunlu olduğuna dikkat çeken Baybars, nüfusun bilimsel olarak bilinmesinin tüm planlamalar için temel ihtiyaç olduğunu ifade etti. Bu yıl da nüfus sayımı yapılmayacağının bütçeden anlaşıldığını söyleyen Baybars, son nüfus verilerinin üzerinden 15 yıl geçtiğini anımsattı. Projeksiyon nüfuslara göre milletvekili sayılarının değiştirileceğine dair iddiaları da gündeme getirdi.

VATANDAŞLIK VE BİREYSEL SİLAHLANMA
Vatandaşlıkla ilgili kriterlerin bu dönemde delindiğini ileri süren Baybars, vatandaşlık uygulamalarına ilişkin şikayetleri paylaştı ve açık, net bir politikanın ortaya konulması çağrısı yaptı.
Bireysel silahlanmanın önünün açıldığını savunan Baybars, tabanca ruhsatlarına ilişkin “kişilerin kendini koruma ihtiyacı” gerekçesinin dile getirildiğini hatırlattı. Baybars, bunun devletin halkı koruyamadığı anlamına geldiğini ve istifa gerekçesi olduğunu söyledi.

ARAZİ DAĞITIMLARI VE ŞEFFAFLIK ÇAĞRISI
Arazi dağıtımlarının siyasi yakınlıklar ve keyfi uygulamalarla anıldığını belirten Baybars, dağıtımlarda “hangi kriterlerin uygulandığı” sorusunu yöneltti. Şeffaflık bulunmadığı için gençlerin göçü tercih ettiğini kaydeden Baybars, kırsal kesim arazisi dağıtımlarını “seçim öncesi oy devşirme” olarak nitelendirdi ve toplum tepkisi sonrası geri adım atıldığını ileri sürdü. Tarımsal arazi rezervlerinin kayıt dışı ve yasal olmayan kullanımına da işaret eden Baybars, “Toprak, kamu kaynağının en stratejik olanıdır” dedi.

TAŞINMAZ MAL KOMİSYONU VE KAYNAK YARATMA
Taşınmaz Mal Komisyonu’nun işlevselliğine ilişkin son tartışmalara değinen Baybars, kaynak yaratılmasına ilişkin hazırlanan yasa tasarısının bir an önce ele alınması çağrısında bulundu.

“GÜNLÜK VE KEYFİ ADIMLARLA OLMAZ”
Atılan adımların günlük ve keyfi değil, sürdürülebilir ve istikrarlı olması gerektiğini vurgulayan Baybars, İçişleri Bakanlığı’ndan beklentilerinin toplumsal güvenliğin, huzur ve asayişin sağlanması olduğunu söyledi. Baybars, “Aksi halde çok övünülen devlet, kurumlarıyla birlikte zafiyet yaşayacak” uyarısında bulundu.