Erhürman Hristodulidis’in pozisyonunu sorguladı: “Crans-Montana’da kaldığınız yeri bu kadar beğendiyseniz masayı niye terk etmiştiniz?”
Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman, Türkiye’den bir grup gazeteciye açıklamalarda bulundu. Crans-Montana’da masanın dağılması sürecine vurgu yapan Erhürman, Rum tarafının şu anki pozisyonunu “Crans-Montana’da kaldığınız yeri bu kadar beğendiyseniz masayı niye terk etmiştiniz?” sözleriyle eleştirdi.
Erhürman Hristodulidis’in pozisyonunu sorguladı: “Crans-Montana’da kaldığınız yeri bu kadar beğendiyseniz masayı niye terk etmiştiniz?”
Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman, Türkiye’den bir grup gazeteciye açıklamalarda bulundu. Crans-Montana’da masanın dağılması sürecine vurgu yapan Erhürman, Rum tarafının şu anki pozisyonunu “Crans-Montana’da kaldığınız yeri bu kadar beğendiyseniz masayı niye terk etmiştiniz?” sözleriyle eleştirdi.
T24’ten Buse Söğütlü’nün haberine göre 19 Ekim seçimlerindeki zaferi Türkiye’de MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “82. il” çıkışıyla çok konuşulan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman, Ankara’yla ilişkiler konusunda önemli fakat temkinli mesajlar verdi.
Erhürman, Ankara’yla ilişkilerde hiçbir sorun olmadığını vurgularken Bahçeli’nin açıklamalarıyla ilgili olarak “Ben buradan Ankara’ya konuşmayı, Ankara’dan buraya konuşulmasını tercih etmedim hiçbir zaman. Bunu hiç yapmadım. Karşılıklı monologlar değil, diyalog yoluyla sürdürülmesi gereken bir iletişimimiz olması gerektiğini düşünüyorum,” dedi. Adaylığından seçimdeki zaferine kadar olan süreçte en çok Ankara’yla ilişkilerinin nasıl olacağı tartışılan Erhürman, KKTC’nin ve Kıbrıs Türk halkının Türkiye’deki “imajını tazeleme” gerekliliğinden söz etti.
Dış politikanın yanı sıra iç siyasette de “yeni dönem” vurgusu yapan Erhürman devlet kurumlarının yeniden düzenlenmesi, gelirlerin toparlanması ve ülkenin kendi ayakları üzerinde durması gerektiğini söyledi. Öte yandan Kıbrıs sorununun çözümü konusunda umutlu bir tablo çizmekten kaçınan Erhürman, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis’le yaptığı görüşmeyi anlattı. Liderler arasında bir sonraki toplantı 11 Aralık’ta yapılacak. Erhürman, bu toplantının da olası gündemini açıkladı.
50 GÜN SONRA İLK SÖYLEŞİ
Cumhurbaşkanı Erhürman, 19 Ekim’de yüzde 63’lük oy oranıyla tarihî bir başarıya imza attığı seçimlerden tam 50 gün sonra ilk kez Türkiye’den bir grup gazeteciye açıklamalarda bulundu.
13 Kasım’da Ankara’ya göreve geldikten sonraki ilk ziyaretini yaparak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la görüşen Erhürman, Türkiye ile ilişkilerde herhangi bir problem olmadığını ve iletişimin “çeşitli seviyelerde sürekli temas halinde” devam ettiğini söyledi.
“Kıbrıs sorunuyla ve dış politikayla ilgili tüm gelişmeleri bugüne kadar hep olduğu gibi Ankara ile çok yakın temas halinde sürdüreceklerini hep vurguladıklarını” söyleyen Erhürman, bu görüşlerinin seçimden önce Türkiye’de pek duyulmadığının altını çizdi.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, Erhürman’ın seçim zaferinin ardından yaptığı ilk açıklamada “KKTC parlamentosu acilen toplanmalı, seçim sonuçları ve federasyona dönüşün kabul edilemeyeceğini ilan etmeli ve KKTC Türkiye Cumhuriyeti’ne katılma kararı almalıdır” demişti. Bahçeli, partisinin 21 Kasım’daki grup toplantısında da “81 Düzce’den sonra 82’nin KKTC olması hayat memat konusu haline gelmiştir.” diyerek tutumunu sürdürmüştü.
“BURADAN ANKARA’YA KONUŞMAYI, ANKARA’DAN BURAYA KONUŞULMASINI TERCİH ETMEM”
KKTC Cumhurbaşkanı Erhürman, Bahçeli’nin açıklamalarıyla ilgili olarak “Ben buradan Ankara’ya konuşmayı, Ankara’dan buraya konuşulmasını tercih etmedim hiçbir zaman. Bunu hiç yapmadım. Karşılıklı monologlar değil, diyalog yoluyla sürdürülmesi gereken bir iletişimimiz olması gerektiğini düşünüyorum,” ifadelerini kullandı.
Türkiye ile KKTC arasındaki ilişkileri “başka herhangi iki devletin ilişkileriyle kıyaslanamayacak kadar özel ilişkiler” olarak nitelendiren Erhürman, “Dolayısıyla bu ilişkilerin özelliğinin gerektirdiği hassasiyeti de sergilemek gerekir,” diye ekledi.
RUM LİDERLE NE KONUŞTU?
11 Aralık’ta Rum Cumhurbaşkanı Hristodulidis’le görüşecek olan Erhürman, Rum liderle 20 Kasım’da yaptığı ilk görüşmeyi de anlattı.
20 Kasım’daki ilk görüşmenin tarafların kendi görüşlerini ortaya koyması ve her iki tarafın bu görüşler konusunda yorum yapmaması ilkesiyle yapıldığının altını çizen Erhürman, müzakere süreciyle ilgili olarak 4 maddelik metodoloji önerilerini ve ayrıca çözüm atmosferinin oluşması için 10 maddelik öneri paketini sunduklarını hatırlattı.
4 maddelik metodoloji önerisi; siyasî eşitliğin kabul edilmesi, bir takvimin belirlenmesi, bugüne kadar varılan uzlaşıların yeniden tartışmaya açılmayacağının teyit edilmesi ve Kıbrıs Rum Liderliği’nin bir kez daha masayı terk etmesi halinde Kıbrıs Türk halkının bugünkü statükoya geri dönmeyeceğinin baştan güvence altına alınmasını öngörüyor.
Rum tarafına iletilen 10 maddelik öneri listesinde ise karma evliliklerden doğan çocukların vatandaşlık haklarından Metehan Sınır Kapısı’ndaki kabin sayısının artırılmasına ve iki taraftan 14 yaşında çocukların futbol karşılaşmaları düzenlemesine kadar bir dizi güven artırıcı önlem sıralanıyor.
11 ARALIK GÖRÜŞMESİNİN GÜNDEMİNDE NE OLACAK?
İki lider 11 Aralık’ta ikinci bir görüşme yapacak ve bu kez toplantının 3 ana gündem maddesi olması bekleniyor. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin moderatörlüğünde yapılacak toplantıda “karşılıklı yorum” aşamasına geçilecek.
Görüşmede Türk tarafının ilk toplantıda ilettiği 4 maddelik metodoloji ve 10 maddelik öneri paketi ele alınacak. Ayrıca 5. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar döneminde Cenevre ve New York’ta yapılan toplantılarda gündeme gelen güven artırıcı önlemler de görüşülecek.
ÇÖZÜM KONUSUNDA TEMKİNLİ; “OLUMLU ATMOSFER” GEREK
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’in çözüme doğru giderken “olumlu atmosfer” yaratma talebinin olduğunu söyleyen Erhürman bu görüşe katıldıklarını anlattı.
Bunun sebebi en son “anlamlı görüşme sürecinin” Crans-Montana’ya kadar geri gidiyor olması. 2015-2017 arasında GKRY Cumhurbaşkanı Nicos Anastasiades ile KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı arasında yürütülen Crans-Montana sürecinin üzerinden 8 yıl geçti. Erhürman, bu 8 yıl içinde bölgesel açıdan birçok dinamiğin değiştiğine dikkat çekerken aynı dönemde görüşmeler açısından “çok durgun bir dönem” yaşandığının da altını çizdi.
Erhürman, “Dolayısıyla böyle bir 8 yılın ardından hemen paldır küldür bir noktaya gelmeyi beklemek çok samimi ve ciddi bir beklenti olmaz diye düşünüyorum. O nedenle biz olumlu atmosfer yaratmaya yönelik birtakım öneriler geliştirmeye, ortaya koymaya çalışıyoruz” diyerek müzakere ve görüşme süreciyle ilgili pozisyonlarını aktardı.
ERHÜRMAN: CRANS-MONTANA’DA KALDIĞINIZ YERİ BU KADAR BEĞENDİYSENIZ MASAYI NİYE TERK ETMİŞTİNİZ?
Öte yandan Cumhurbaşkanı Erhürman, 20 Kasım’daki toplantıda Rum tarafının pozisyonunun “Crans-Montana’da kaldığımız yerden başlamaya hazırız” şeklinde olduğunu ifade ederek bunu kabul etmeyeceklerini vurguladı.
Crans-Montana’da masanın dağılması sürecine vurgu yapan Erhürman, Rum tarafının şu anki pozisyonunu “Crans-Montana’da kaldığınız yeri bu kadar beğendiyseniz masayı niye terk etmiştiniz?” sözleriyle eleştirdi.
TRUMP MÜDAHALESİ GELİR Mİ?
ABD Başkanı Donald Trump’ın, olası Rusya-Ukrayna barışının ardından Kıbrıs sorununa odaklanacağına dair haberler basına yansımıştı.
KKTC Cumhurbaşkanı Erhürman, Trump’ın Kıbrıs sorunuyla ilgili harekete geçebileceği haberlerini “somutluktan uzak, rivayet düzeyinde açıklamalar” olarak nitelendirdi. Ancak Cumhurbaşkanı, bir “gerçekliğe” işaret ederek “Yani Kıbrıs sorunu çoğu zaman tanımlandığının aksine bir toplumlar arası, halklar arası bir sorun değil sadece. Hiçbir zaman öyle değildi zaten. Her zaman bir uluslararası sorun niteliği taşıyordu ama şimdi daha da fazla” diye ekledi.
Söz konusu beklenti ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’ın Yunan basınına yaptığı açıklamayla pekişmiş; Büyükelçi Kıbrıs meselesi de dâhil olmak üzere Atina-Ankara ilişkilerinde “yeni bir bölgesel düzen” oluşturulmasının Washington’un vizyonu olduğunu ifade etmişti. Bölgedeki sorunların çözümünde Kıbrıs’ın dışarıda bırakılmaması gerektiğini söyleyen Barrack, “Sağlıklı bir vücuda apse yakışmaz. Her bölgenin tedavi edilmesi gerekir. Kıbrıs, bu yapının kilit taşıdır. Kalıcı barış ancak Kıbrıs dâhil tüm parçalarla sağlanabilir.” demişti.
Erhürman, Rum lider Hristodulidis’le görüşmelerinde de Kıbrıs sorununun bölgesel niteliğini ve uluslararası etkisini görmezden gelmediklerini de vurguladı.
İÇERİDE VE DIŞARIDA “YENİ DÖNEM” VURGUSU; KKTC İMAJ TAZELEMELİ
KKTC Cumhurbaşkanı Erhürman’ın gündeminde dış politika ve Kıbrıs sorununun çözümü konusundaki adımların yanı sıra iç siyaset de vardı. Erhürman, hem iç siyasette hem de dış politikada “yeni dönem” vurgusu yapıyor. Bu vurgu, KKTC’nin “imaj tazelemesi gerektiği” görüşüne dayanıyor.
KKTC’nin ve Kıbrıs Türk halkının Türkiye’de imaj tazelemesi gerektiğinden söz eden Erhürman, “Türkiye’den buraya bakıldığında buranın son dönemde özellikle daha çok casinolarla, mafyayla, gece kulüpleriyle, kara parayla anılan bir yer olduğu görüntüsü hakim. Ben şunu çok açık söylüyorum Cumhurbaşkanı sıfatıyla: Evet bu alanlarda sorunlarımız vardır. Ama Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Kıbrıs Türk Halkı da bunlardan ibaret değildir,” diyerek bu ihtiyacın dış politika ayağını açıkladı.
Daha sonra “yeni dönem” ihtiyacının iç siyasetteki yerine değinen Erhürman, “Kurumsal yapımızı bir toparlamaya ihtiyacımız var. Ciddi sıkıntılar var. Devletin gelirlerini yeniden toparlamaya ihtiyacımız var. Kendi ayakları üzerinde durma ihtiyacı var burada,” dedi.
ÇİFT BAŞLILIK OLUR MU?
KKTC parlamento seçimlerinin 2027 yılının Ocak ayında yapılması bekleniyor. Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı’yken cumhurbaşkanlığına seçilen Erhürman; Ulusal Birlik Partisi, Demokrat Parti ve Yeniden Doğuş Partisi’nden oluşan koalisyon hükûmeti ile çalışıyor. Erhürman, bunun bir çift başlılık yaratıp yaratmayacağına dair soruya şöyle yanıt verdi:
“Ben karakterim ona müsait değil. Yani ben Sayın Başbakanla da, hükümetteki her bakanla da sürekli temas halindeyim. Hep söylediğim, kamuoyuna açık söylediğim şeyi söyleyeyim ama onlar zaten bunun böyle olduğunu bilir: Ben hükümetle yarış içerisine girecek bir yaklaşım sergilemem”












