Bugün Kıbrıs

CTP Milletvekili Erkut Şahali, Meclis bütçesinin görüşmelerinde yaptığı kapsamlı konuşmada yürütmenin Meclis’e saygı göstermediğini, yüzlerce yasa gücünde kararnamenin yasalaşmayı beklediğini, onlarca yazılı sorunun yanıtsız bırakıldığını belirterek “Bu yapı yurttaşın demokrasiye inancını aşındırıyor” dedi. Meclis Başkanı Ziya Öztürkler ise yanıtında yazılı soruların yanıtlanması ve yasa gücünde kararnameler konusunda hukuki çalışma başlatacağını açıkladı.

MECLİSİN İTİBARINI YÜRÜTME AŞINDIRIRKEN, YASAMANIN DA AYAK UYDURMASI BÜYÜK HATA OLUR
Şahali, Meclis bütçesinin önemine dikkat çekerek konuşmasına başladı ve Cumhuriyet Meclisi’nin halkın seçilmiş temsilcilerinin görev yaptığı bir yer olduğunu, dolayısıyla Meclis bütçesinin halkın parasının nasıl harcandığının en net görüleceği alan olduğunu söyledi. Ülkede siyasete yönelik güven erozyonunun her geçen gün derinleştiğini belirten Şahali, hükümetin bu erozyonu büyütmek konusunda “son derece çalışkan” olduğunu ifade etti. Yürütmenin itibarsızlaştırıcı tavrına yasamanın da ayak uydurmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı ve ana muhalefet olarak Meclis’in itibarını korumaya çalıştıklarını dile getirdi. Meclisin bir mesai ve iş yeri olduğunu hatırlatan Şahali, “Yürütme itibarı eksiltiyor diye Meclis’in de kendini aynı noktaya çekmesi çok büyük hata olur” dedi.

YAZILI VE SÖZLÜ SORULARA AYPARA VERMEMEK: “BÖYLE BİR HAKKINIZ YOK”
Konuşmasının ilk bölümünde hükümetin Meclis’e karşı sorumluluklarını yerine getirmediğini belirten Şahali, yıllardır yanıtsız bırakılmış yazılı ve sözlü soruların listesini kürsüden tek tek okuyarak hükümete yüklenirken şu ifadeleri kullandı: “Niye sorulara cevap vermiyorsunuz? Niye ısrarla sorulara cevap vermemek gibi bir hakkınız varmış gibi davranıyorsunuz? Böyle bir hakkınız yoktur.”

2022’den bugünlere uzanan soruların hiçbirinin yanıtlanmadığını söyleyen Şahali, cevaplanmamış soruların Meclis gündem belgelerinde her hafta tekrar tekrar yer almasının “bürokratik israf” yarattığını belirtti. Bunun sadece kâğıt israfı değil, yürütmenin Meclis’i ciddiye almamasının somut bir göstergesi olduğunu ifade etti. Ardından, cevaplanmamış kimi soruları örnek olarak sıraladı:

— Ürün Solyalı’nın 2020’deki Atlı soruşturmasına ilişkin sorusu,
— Jale Refik Rogers’ın vergi denetimleriyle ilgili sorusu,
— Sami Özuslu’nun trafik kazalarıyla ilgili sorusu,
— Devrim Barçın’ın Kıbrıslı İnşaat Kooperatifi hakkındaki sorusu,
— Biray Hamzaoğulları’nın Yeni Erenköy Kaymakamlık Binası ile ilgili sorusu.

Tüm bu örneklerin “vatandaşın bilgi edinme hakkını da gasp eden bir devlet pratiği” olduğunu söyleyen Şahali, hükümetin sorulara yanıt vermemesinin yalnızca Meclis’i değil yurttaşı da yok saymak olduğunu belirtti.

YASA GÜCÜNDE KARARNAMELER: “429 TANESİ MECLİSİN ÜSTÜNE YIĞILMIŞ DURUYOR”
Konuşmasının ikinci ana bölümünde yasa gücünde kararnameler konusuna geçen Şahali, Meclis tarihinin en büyük birikimiyle karşı karşıya olduklarını belirtti. Sadece Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nin gündeminde 386 yasa gücünde kararname olduğunu, Meclis’in tüm komite ve genel kurul gündemlerinde ise toplam sayının 429 olduğunu söyledi.

Bu kararname yığınının 166 tanesinin Üstel hükümeti döneminde çıkarıldığını, bunların 100’ünün ise Meclis açıkken çıkarıldığını vurgulayan Şahali, bunu “Meclisin yetkilerini yok saymak, yasamayı devre dışı bırakmak” olarak niteledi.

“Bu listenin yalnızca adının yazılı olduğu kağıt destesi bile Meclis’in nasıl bypass edildiğini göstermeye yeter. Hükümet kendini Meclis’in üzerinde görür noktaya geldi.” dedi.

Ardından anayasanın açık hükmüne işaret etti:
— Yasa gücünde kararnameler Meclise gönderildikten sonra 90 gün içinde yasalaşmak zorundadır.
— İçtüzüğün 43. maddesine göre ise 80 gün dolmuşsa Meclis Başkanı kalan 10 gün içinde o kararnameyi zorunlu olarak Genel Kurul gündemine almakla yükümlüdür.

Şahali, Meclis Başkanı’nı doğrudan muhatap alarak, “Bu keyfi bir tercih değil, anayasal emir. Yerine getirilmiyor.” dedi ve sorumluluğun Meclis Başkanlığı üzerinde olduğunu vurguladı.

“MECLİSİN İŞLEVSİZLİĞİNİN SORUMLUSU, YASAMAYI YOK SAYAN YÜRÜTMEDİR”
Şahali, yıllardır yanıtsız kalan sorular, kararnameler, komitelerdeki tıkanmalar ve yürütmenin meclisi devre dışı bırakma eğiliminin vatandaşın demokrasiye güvenini erittiğini belirtti. Meclis’in halkın gözünde itibarsızlaştığını, bunun sebebinin meclis değil, meclisi yok sayan yönetim anlayışı olduğunu ifade ederek şöyle devam etti:

“Yurttaşın demokrasiye olan bağlılığı siyaset kurumu itibarsızlaştıkça zayıflar. Meclis’in işlevini yitirmesinin sorumluluğu bu hükümetin uygulamalarındadır.”

Meclisteki yüksek harcamaların ve kamuoyundaki tepkinin ancak Meclisin gerçek işlevini yerine getirmesiyle azalabileceğini söyleyen Şahali, Meclis Başkanlığı’nın görevini yerine getirmesi halinde bu tabloyun değişebileceğini belirtti.

Konuşmasının sonunda yasa gücünde kararnamelerin listesini Meclis Başkanı’na bir kez daha fiziksel olarak ilettiğini söyleyerek, “Bu liste meclisin ayıbı olmaktan çıkarılmalıdır.” dedi.

MECLİS BAŞKANI ZİYA ÖZTÜRKLER’İN YANITI: “YAZILI SORULAR VE KARARNAMELER İÇİN HUKUKİ ÇALIŞMA BAŞLATACAĞIM”
Şahali’nin konuşmasının ardından söz alan Meclis Başkanı Ziya Öztürkler, özellikle yazılı soruların yanıtsız bırakılmasına ilişkin eleştiriyi haklı bulduklarını açıkladı. Şöyle dedi:

“Yazılı sorulara yazılı yanıt verilmesi gerekir; bu konuda bizim de hassasiyetimiz var. Yasamadaki arkadaşlardan bilgi aldım; bazı uygulamaların daha önce örneği olmamış. Bu konuda hukuksal açıdan bir çalışma başlatacağım.”

Yasa gücünde kararnameler konusunda da değerlendirme yapacağını belirten Öztürkler, ilgili içtüzük hükümlerinin inceleneceğini söyledi.