Bugün Kıbrıs

Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS), haklarında soruşturma açılan 33 sendika temsilcisi ve Yönetim Kurulu üyesine yönelik süreci protesto etmek amacıyla Milli Eğitim Bakanlığı önünde eylem düzenledi. Yağmura rağmen yapılan eylemde öğretmenler, tabut şeklindeki bir makam koltuğunu taşıyarak siyasi koltukların geldiği durumu simgeledi; haklarında düzenlenen soruşturma belgelerini yakarak tepki gösterdi.

Eylemde, “Öğretmeni susturmak gerçeği, halkı susturmaktır”, “Hükümete rüşvet, yolsuzluk, hırsızlık; öğretmene tehdit, suçlama, soruşturma; öğrenciye konteyner, açlık, hayati risk” ve “Eğitim neden önemlidir? Eleştirel düşünme yeteneğini kaybeden toplumlar yok olmaya mahkûmdur” pankartları taşındı.

SELMA EYLEM: “BU SORUŞTURMALAR ASILSIZDIR, TANIMIYORUZ”
KTOEÖS Başkanı Selma Eylem, yağmur altındaki kalabalığa hitap ederek şu ifadeleri kullandı:

“Havada bizimle birlikte olduğunuz için teşekkür ederiz. Bugün emekçilerimiz bu yağmurlu havada bizimle birlikte olduğunuz için teşekkür ederiz. Bugün Eğitim Bakanlığı önündeyiz. Haklarında soruşturma açılan otuz üç temsilcimiz ve yönetim kurulu üyemiz, ayrıca sendika avukatımız Sayın Öncel Polili’yle birlikte bugün bildiğiniz gibi haksız yere, mesnetsiz ithamlarla bu 33 arkadaşımıza soruşturma açılmıştır. Bugün savunmalarını vermek üzere buradayız. Haksız yere, özellikle altını çiziyorum: Bu suçlamalar, bu soruşturma gereksiz, asılsız, kasıtlı bir şekilde yapılmaktadır. Amaç korkutmaktır. Amaç laiklik mücadelesi veren, eğitim mücadelesi veren, çocuklar için mücadele veren öğretmenin mücadelesini ortadan kaldırmaktır.”

Eylem, tabut şeklindeki koltuğun yanına işaret ederek konuşmasına şöyle devam etti:

“Bakın burada koltuk şeklinde bir tabutumuz var. Bu bir simgedir. Bu neyi gösterir? Bu siyasi mevkilerin ne hale getirildiğini, nasıl gömüldüğünü, nasıl öldürüldüğünü gösteriyor. Dolayısıyla bugün adı yolsuzluklarla, sahtekârlıklarla anılan, zan altında olan, mecliste hâlâ daha oturan, hiç utanmadan oturanların simgesi işte budur. Bütün bunlara rağmen mücadele veren, buna rağmen maaşından kasıtlı bir şekilde kesmesi gereken miktarın iki katını kesen anlayış bir de gereksiz bir soruşturma açmıştır. Boyun eğmeyecek. Bu soruşturmalar asılsızdır. Tanımıyoruz.”

TAHİR GÖKÇEBEL: “KOLTUK UĞRUNA ÜLKEYİ YAKANLAR GİDECEK; ÖĞRETMEN ONURLUDUR, SUÇSUZ DUR”
KTOEÖS Genel Sekreteri Tahir Gökçebel, hükümete yönelik çok sert ifadeler kullandı:

“Evet, hükümet yetkilileri Ankara’ya gitmiş, Ankara’dan olur almışlar ve kalacak işlerini tamamlamak için istiklal için devam kararı alıyorlar. Utanıyoruz artık. Bizi temsil edenlerden utanıyoruz. Eğitim Bakanımızdan utanıyoruz. Eğer derdiniz koltuksa alın ve mezara kadar oturabileceğiniz bir koltuk var. Hiç kalkmayın. Mezara kadar oturacağınız koltuğa oturmaya devam edin. Utanıyoruz sizden artık.”

Gökçebel, ülkede yaşanan yozlaşmaya dikkat çekerek şöyle devam etti:

“Düşünün bir ülkede hırsızlık, yolsuzluk, yüzsüzlük, kara para, fuhuş, kumar, kaçakçılık; her şey var. Düşünün bir ülkede kontrolsüz, polisin görevini yapmasını engelleyen bir siyaset, bir bozulma, ahlaki çöküntü var. Ve bütün bunların içerisinde ‘Ben koltuğumdan başka bir şey düşünmüyorum. Varsın koltuğum olsun, ülke batsın, yansın’ diye düşünen bir Eğitim Bakanı, bir hükümet var.”

Öğretmenlerin soruşturulmasına tepki gösteren Gökçebel:

“Eğer hırsızlık, kokuşmuşluk o kadar büyükse ve bunu söyleyenler değil, yapanlar değil; söyleyen, bilen, kamuoyuna geleceğe sahip çıkmak için uğraşan aydın öğretmenler yargılanıyorsa… O ülkede en tepede kokuşmuşluk bütün vücudu kangrene döndürmüş durumdadır. Dolayısıyla gideceksiniz. Zamanınız çoktan geçmiştir.”

Konuşmasının sonunda öğretmenleri işaret ederek:

“Bu öğretmen mücadele etmeye devam edecek. Çünkü onurludur. Çünkü gururludur. Çünkü suçlu değildir. Suçlu sizsiniz.” dedi.

ÖNCEL POLİLİ: “DEVLET, SUÇLULARI DEĞİL, ÜLKESİ İÇİN UĞRAŞANLARI TAKİP EDİYOR”
Sendika avukatı Öncel Polili, soruşturmanın kendisini de kapsadığını belirterek duruma tepki gösterdi:

“Değerli basın emekçisi arkadaşlar, aslında şu anda kaydettiğiniz ülkenin durumudur. Burada kimler vardır? Ülkesindeki sorunları, eğitimdeki sorunları dile getirmeye çalışan öğretmenler. Ne yapmaya geldiler? Disiplin soruşturması için kendilerine isnat edilen savunmayı vermeye geldiler ve bir sürü polisle karşılaştık.”

Polili, polisin yanlış yönlendirildiğini belirtti:

“Adli Şubeye gidin; orada 10–12 tane polis vardır. Bir olay çıksın, polisler oraya gitsin, ikinci olaya gidecek ekip yoktur. Yani devlet burada suçluların peşine düşmekten ziyade ülkesi için uğraşanların peşine polis yığıyor. Bugünün özeti budur.”

GÖKÇEBEL: “BU TOPLUMDA ATEŞİ YAKACAK OLAN ÖĞRETMENDİR”
Eylemin sonunda yeniden söz alan Tahir Gökçebel şu ifadeleri kullandı:

“Hepimiz otuz üçümüz… Öğretmenimiz okullarda direnmeye devam ediyor ve direnecek. Bu toplumda ateşi yakacak olan öğretmendir. İlk gidecek olan da buradaki yolsuzlukların gerçek müsebbibi olan Eğitim Bakanı’dır.”

Öğretmenler bu sözlerin ardından soruşturma belgelerini yakarak eylemi sonlandırdı.