Analiz: ABD, Ukrayna sonrası Kıbrıs-Türkiye-Yunanistan dosyasına müdahaleye hazırlanıyor
Gazeteci Costas Venizelos’un analizine göre Washington, Kıbrıs sorununu ve Yunanistan–Türkiye ilişkilerini “tek paket” olarak ele almayı planlıyor.
Analiz: ABD, Ukrayna sonrası Kıbrıs-Türkiye-Yunanistan dosyasına müdahaleye hazırlanıyor
Gazeteci Costas Venizelos’un analizine göre Washington, Kıbrıs sorununu ve Yunanistan–Türkiye ilişkilerini “tek paket” olarak ele almayı planlıyor.
Bugün Kıbrıs
Gazeteci Costas Venizelos’un Philenews’te yayımlanan analizine göre Washington, Kıbrıs sorununu ve Yunanistan–Türkiye ilişkilerini “tek paket” olarak ele almayı planlıyor.
Venizelos, Ukrayna savaşında bir çözümün ardından ABD’nin Kıbrıs ve Ege dosyalarına müdahil olacağını öngörüyor.
Türk tarafının, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin AB Dönem Başkanlığı sırasında müzakereye sıcak bakmadığı belirtiliyor.
Kıbrıs–Lübnan MEB anlaşması, Ankara’nın “Mavi Vatan” vizyonunu zorlayan adım olarak değerlendirilirken Türkiye’nin sondaj faaliyetlerinin genişlemesi bekleniyor.
ABD’NİN KIBRIS VE EGE DOSYASINA YÖNELİK PLANI
Philenews yazarı Costas Venizelos, ABD’nin Ukrayna’daki çatışmanın çözümünden sonra Kıbrıs sorununa ve Yunanistan–Türkiye ilişkilerine müdahale etmeye hazırlandığını yazdı. Analize göre Washington, bu iki dosyayı “tek paket” olarak ele alacak.
Venizelos, özellikle eski ABD Başkanı Donald Trump dönemine yakın çevrelerin hareketliliğine dikkat çekerek, “ABD’nin resmi bir girişimi olmasa da niyetin masada tutulduğunu” vurguluyor.
MÜZAKERE SÜRECİ VE TÜRK TARAFININ DURUŞU
Analizde, Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlatılmasına yönelik girişimler hatırlatılarak, Türk tarafının “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin AB Dönem Başkanlığı döneminde herhangi bir somut müzakere yürütülmesini istemediği” belirtiliyor.
Venizelos’a göre Ankara, Kıbrıs sorununu kendi jeopolitik stratejisinin bir parçası ve ulusal nüfuz alanı olarak değerlendiriyor.
ANKARA’NIN ÜÇ STRATEJİK SÜTUNU
Yazar, Türkiye’nin Crans-Montana’nın çöküşünden bu yana değiştirmediği temel politika çerçevesini üç başlık altında toparlıyor:
1. İki devlet ısrarı
Ankara’nın iki devlet talebinin, müzakere çerçevesini (acquis) sabote etmeye dönük siyasi bir araç olduğu; Türkiye’nin asıl hedefinin ise konfederasyon modeli olduğu belirtiliyor.
2. İsrail’e karşı denge unsuru olarak Kıbrıs
Türkiye’nin adayı İsrail ile rekabet bağlamında konumlandırdığı ve İsrail’in adada etki kazanmasını engellemek istediği vurgulanıyor.
3. Garantiler ve askerî varlığın sürdürülmesi
Venizelos, Türkiye’nin bölgesel gelişmelerden güç alarak garantörlüğü ve askerî mevcudiyeti “pekiştirmeye çalıştığını”, bunun Kıbrıs Cumhuriyeti açısından bir kırmızı çizgi olduğunu hatırlatıyor.
TRUMP’IN OLASI MÜDAHALESİ
Yazıya göre Washington’ın şu anda önceliği Ukrayna savaşı olsa da, ABD Ukrayna sonrası dönem için Kıbrıs ve Ege başlıklarını yeniden değerlendirebilir.
Venizelos, ABD’nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack’ın Kathimerini’ye verdiği röportajda Yunanistan–Türkiye ilişkileri ve Kıbrıs konusunda Trump ile görüşmeler yaptığını açıklamasını önemli bir işaret olarak değerlendiriyor.
AB–TÜRKİYE İLİŞKİLERİ VE SAVE PROGRAMI
Analizde, AB–Türkiye ilişkilerinin giderek Avrupa’nın yeni güvenlik mimarisi bağlamında ele alındığına dikkat çekiliyor. Erdoğan’ın AB üyeliğini hedef olarak göstermesine rağmen bunun “fiilen imkânsız olduğu”, Ankara’nın asıl amacının Avrupa’nın savunma yapısına entegre olmak olduğu belirtiliyor.
Bu konunun hem ABD’nin hem bazı Avrupa devletlerinin ilgisini çektiği; Türkiye’nin SAVE programından kısmen dışlanmasına rağmen bu alanda etkin olmak istediği kaydediliyor.
TÜRKİYE’NİN SONDAJ FAALİYETLERİNİN GENİŞLEMESİ BEKLENİYOR
Venizelos, Türk sondaj gemilerinin yeni faaliyetlerine işaret ederek, gemilerin mevcut alanlarda kalmayacağını ve olası faaliyetlerin Kıbrıs’ın güneyine doğru genişleyebileceğini yazıyor. Türkiye’nin Karadeniz, Libya, Somali ve Pakistan ile sondaj ve araştırma anlaşmaları bulunduğu hatırlatılıyor.
KIBRIS–LÜBNAN MEB ANLAŞMASININ STRATEJİK ÖNEMİ
Yazar, 26 Kasım 2025’te Beyrut’ta imzalanan Kıbrıs–Lübnan MEB Sınırlandırma Anlaşmasının:
• Doğu Akdeniz’in Avrupa için alternatif enerji koridoru olma potansiyelini güçlendirdiğini,
• Sınır ötesi hidrokarbon rezervlerine ilişkin Birleştirme (Unitisation) anlaşması için hukuki zemini oluşturduğunu,
• Kıbrıs’ın enerji dosyasında geri döndürülemez bir ivme yarattığını vurguluyor.
Anlaşmanın, Ankara’nın “Mavi Vatan” planlarını zora soktuğunu ve Türkiye’nin buna sert tepki verdiğini belirtiyor.
SONUÇ: ABD’NİN MÜDAHALESİ MASADA, ZAMANLAMA UKRAYNA’YA BAĞLI
Venizelos’un değerlendirmesine göre, ABD’nin bölgesel stratejisi çerçevesinde Kıbrıs ve Ege dosyaları yeniden canlanacak ve Washington uygun gördüğü anda müdahale edecek.
Ancak bu müdahalenin yönü ve sonuçları, hem İsrail hem Türkiye hem de yeni savunma mimarisi nedeniyle tamamen belirsiz.












