Yeşil sermayeye peşkeş düzeni çöktü: Sendikalar isyan bayrağını çekti!

Kamuda yetkili beş sendika, hükümetin talepleri reddeden yanıtını ve istatistik oyunlarıyla emekçilerin yoksullaştırılmasını protesto etti. Sendikalar, yolsuzluk ve rüşvet düzenine karşı erken seçim ve siyasi hesaplaşma çağrısı yaptı.

Bugün Kıbrıs

Kamu görevlilerinin ekonomik ve sosyal hakları için Maliye Bakanlığı ile yaptıkları yazılı ve sözlü girişimlerin sonuçsuz kalmasının ardından, kamuda yetkili beş sendika – KTÖS, KAMUSEN, KAMU-İŞ, KTAMS ve KTOEÖS – bugün Maliye Bakanlığı önünde eylem yapıyor. Sendika temsilcilerinin yaptıkları konuşmaların ardından, Bakanlık önünde yakılan ateşle eylem devam ediyor.

Sendikalar, 2008 ve 2011 sonrası çalışanların, asgari ücretlilerin ve emeklilerin alım gücünü korumaya yönelik önerilerinin hükümet tarafından bütünüyle reddedildiğini, vergi adaletsizliğinin, hayat pahalılığı hesaplarındaki manipülasyonların ve yolsuzlukların artık taşınamaz boyuta ulaştığını vurguladı.

MAVİŞ: “İSTATİSTİK KURUMU’NUN SEPETİNDEN YUMURTA, ET, BALIK, TAVUK ÇIKMIŞ”
KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş eylem sırasında yaptığı konuşmada, İstatistik Kurumu’nun açıkladığı yüzde 0,81’lik hayat pahalılığı oranını sert sözlerle eleştirdi. Maviş, “İstatistik Kurumu’nun açıkladığı bir aylık hayat pahalılığı sıfır seksen bir. Ne tesadüftür ki Türkiye’deki TÜİK de sıfır seksen yedi açıkladı. Son iki ay Türkiye’deki pahalılıkla paralel gidiyoruz” dedi.

Açıklanan rakamların çarşıyla, pazarla, marketle hiçbir ilgisi olmadığını vurgulayan Maviş, kurumun sepetini şöyle anlattı:
“Kurumun sepeti bu. Marul düşmüş, kuruma göre büyük düşüş yaşamış marul bu ay. Ne yapacağız? Sabah zeytinyağı alalım, öğlen sirke yiyelim, gece de tuzlayalım, günde üç öğün marul yiyelim. Kurumun sepetine yumurta girmiyor, et girmiyor, balık girmiyor, tavuk girmiyor.”

Maviş, alkolsüz içecekler ve akaryakıttaki zamları hatırlattı:
“Alkolsüz içecekler ucuzlamış. Daha geçtiğimiz hafta tedarikçiler yüzde on beş zam yaptı. Akaryakıt bir ayda altı lira zamlandı, yine sepete girmiyor.”

İstatistik Kurumu’nu, emekçilerin hakkını çalmakla suçlayan Maviş, “Yaptığı hesaplamalar vicdanımıza sığmıyor. Halktan çalıyor, vatandaştan çalıyor, asgari ücretçilerden çalıyor ve inanıyoruz ki siyaset bulaştı İstatistik Kurumu’nun verilerine” dedi.

“Marketlere giriyoruz, eczanelere giriyoruz, pazara gidiyoruz, nerede ucuzluk var? Üç tane marulu yetmiş liraya aldık. Nerede ucuzluk var anlatsın bize İstatistik Kurumu… Güdayı bahçeden mi, hayvanı canlı pazardan mı hesaplıyor, açıklasın; hangi ülkede yaşarık bilelim” diyen Maviş, konuşmasını “Bundan sonra açıkladığı hiçbir rakama güvenmiyoruz” sözleriyle tamamladı.

ATAN: “BU GEMİ BU LİMANA DAYANDI, KAPTAN BU GEMİYİ YÜRÜTEMİYOR”
KAMUSEN Başkanı Metin Atan, Maliye Bakanlığı’nın sendikalara verdiği yazılı yanıtı “halkla dalga geçmek” olarak niteledi:
“Beş sendika olarak burada bulunmamızın nedeni belli. Taleplerimize verilen cevap gerçekten gülünç. Bizi akılsız, aptal zannediyorlar. Sayın Maliye Bakanı’nı buradan kınıyorum; bu cevap halkımıza karşı yapılmış bir hakarettir.”

Atan, ülkedeki hırsızlık, yolsuzluk ve usulsüzlüğün geldiği noktaya dikkat çekerek, “Ülke yangın yeri. Bu kadar yolsuzluk, bu kadar hırsızlık yeter. Bu gemi bu limana dayandı, artık kaptan bu gemiyi yürütemiyor. O kaptan değişecek ve bir an evvel erken seçime gidilmesi lazım” dedi.

İstatistik Kurumu için de sert konuşan Atan, “Sıfır nokta seksen bir hayat pahalılığı oranı… Yazıklar olsun. On ayda sadece akaryakıta altı lira zam geldi, diğerlerini söylemiyorum. Bu ülkenin hakkını yiyorsunuz. Çaldınız, çırptınız” diyerek, halkın sandıkta hesap soracağını vurguladı:
“Halk istedikten sonra gereken cezayı keser ve kesecek. Çünkü yeter artık; bizlerden çalıyorlar, vatandaştan çalıyorlar, kurumları peşkeş çektiler.”

SERDAROĞLU: “BUNLARDAN BİR ŞEY BEKLEYEN, ÖLÜDEN GÖZYAŞI BEKLER”
KAMU-İŞ Başkanı Ahmet Serdaroğlu, hem İstatistik Kurumu hem de Maliye ile yapılan görüşmelerde sendikaların hiçbir önerisinin dikkate alınmadığını hatırlattı ve şöyle konuştu:
“Benim kafam karıştı. Maliye Bakanı görevini yapamadığı için görevden alınsın mı desek, yoksa hükümetin artık gitmesi mi lazım? Bence hükümetin artık gitmesi lazım. Bunlardan bir şey bekleyen, ölüden gözyaşı bekler.”

Üst düzey bürokratların peş peşe yolsuzluk ve rüşvet iddialarıyla tutuklanmasının tesadüf sayılamayacağını belirten Serdaroğlu, “Bu sadece bazı kişilerden ibaret değil, bu yönetsel bir çürümedir” dedi.

Çalışma Bakanlığı’nda müsteşar değişikliğine de değinerek, “Çalışma Bakanı’nın müsteşarı neden görevden alındı? Maliye bu kadar zor durumdayken bir müdürden bir müsteşar daha yaratılıyor. Bunlar ileride halka külfet olacak. Biz şeffaflık istiyoruz. Keşke bu atamayı onaylamasaydınız Sayın Cumhurbaşkanı” diyen Serdaroğlu, yeni müsteşar atamasını sendikalar adına reddettiklerini vurguladı:
“Bu kadar kolay olmamalı birilerinin görevden alınıp göreve atanması. Bunu kabul etmiyoruz, bu atamayı reddediyoruz.”

BENGİHAN: “GAME OVER: YOLSUZLUK, AHLAKSIZLIK, ENKAZ HÜKÜMETİ”
KTAMS Başkanı Güven Bengihan, hem Maliye’nin taleplere toplu ret cevabını hem de ülkenin içine sürüklendiği yolsuzluk ve ahlaki çöküşü hedef aldı.

“Nazım’ın dediği gibi, ‘Sen yanmasan, ben yanmasam, biz yanmasak nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa?’ Ama bizim memlekette hem emekçiler yanıyor, hem ülkenin kurumları yanıp tutuşuyor, bir tek başbakan ve ortakları rahatsız olmuyor” diyen Bengihan, son beş yılı şöyle özetledi:
“Bu ülkenin tarihi boyunca böyle rezillik, böyle ‘hammahumma’, ‘gombina’, yalan dolan yaşanmadı. Bir çürümüşlük var bu ülkede; bu hükümetin yarattığı bir enkazdan dolayı. Birinci çürümüşlük siyasi, ikincisi ahlaki.”

2024 Yolsuzluk Algısı Raporu’na atıf yapan Bengihan, Kıbrıs’ın kuzeyinin 180 ülke arasında 140. sırada olduğuna işaret etti ve “İş insanlarının yüzde kırkı rüşvet vermeden işlerinin dönmediğini söylüyor. İki sene gidip gelip izin alamayan insanlar var; bize ulaşıp dert yandılar. Bu raporlara bile yansıdı ama sanki her şey normalmiş gibi davranıldı” dedi.

Hükümetin Ankara ile ilişkilerini ve atamaları da eleştiren Bengihan, “Bu hükümeti bize dayatan AKP de suçludur. Teknik ve stratejik dairelere atanan müdür ve müsteşarlar, Ankara’dan alınan talimatlarla belirlendi” diyerek, siyasi iradenin dış müdahaleye açık olduğunu savundu.

Başbakanlık Müsteşarı’nın tutuklanmasına, sahte diploma ve rüşvet dosyalarına rağmen hükümetin yerinde kalmasını eleştiren Bengihan, “Tarihimizde nerede görüldü? Başbakanlığın müsteşarları, bürokratları gözaltına alınsın, MİK Başkanı ve daha niceleri sorgulansın, sahte diploma skandalları patlasın ve hiçbir şey olmamış gibi davranılsın” dedi.

Konuşmasını “Game over. The end. Bu hükümet için oyun bitmiştir” sözleriyle bitiren Bengihan, “Eğer biraz utanırlarsa istifa ederler. Ahlakımızı, değerlerimizi yok eden bir hükümet olarak tarihe geçecekler” diyerek hükümeti istifaya çağırdı.

EYLEM: “FAKİRLEŞTİRME, CAHİL BIRAKMA VE YEŞİL SERMAYEYE PEŞKEŞ DÜZENİ”
KTOEÖS Başkanı Selma Eylem, kapanış konuşmasında, ülkedeki siyasi düzeni “talimatla yönetilen kuklalar rejimi” olarak tanımladı ve sözlerini sendikaların tarafını netleştirerek sürdürdü:
“Bu ülkede talimatlarla şu anda kuklalar belirlenmiştir. Bu kuklalar talimatları yerine getirmek için ya orada oturur ya yerlerinden alınır ya da dama taşı gibi oynatılır. Mesele; fakirleştirme, cahil bırakma ve böylece demokratik değerleri yerin dibine gömüp ülkeyi diktatörlükle yönetme meselesidir.”

Eylem, kamuda yetkili beş sendikanın her yıl aynı dönemde Maliye önünde olmasının tesadüf olmadığını vurguladı:
“İki bin sekiz ve iki bin on bir sonrası çalışanlar, asgari ücretliler, halk için, halkın yararına talepler ortaya konur. Ancak bu hükümetler aldıkları talimat gereği bu talepleri görmezden gelir.”

Hükümetin tercihinin halktan değil sermayeden yana olduğunu dile getiren Eylem, eylemin başlığında yer alan tepkiyi şöyle formüle etti:
“Talimat nedir? Belli kesimlere, kendilerine, üstelik hem yeşil sermayeye hem yerel sermayeye, ülke kaynaklarını peşkeş çekmektir. Halkın yararına değil, sermayeye nemalanma ve nemalandırma düzeni kurulmuştur. Halkın kaynakları yeşil sermayeye peşkeş çekilirken, toplum için talep ettiğimiz düzenlemeler bile yapılmıyor.”

Maddi yük getirmeyen taleplerin bile reddedildiğini vurgulayan Eylem, “Taleplerimiz arasında olan, maddi boyutu olmayanlar dahi yapılmıyor. Nedir bu? Doğum izinleri meselesi. Bu bile gündeme alınmıyor” dedi.

Diğer yanda sahte diploma, rüşvet ve torpil dosyalarına rağmen mecliste oturanlara dikkat çeken Eylem, “Sahtekarlıkla, sahte diplomayla, rüşvetle, torpille nemalananlar orada oturuyor ama ne yapıyorlar? Eğitim için, çocuklar için mücadele eden öğretmene soruşturma açıyorlar. İki bin öğretmenden otuz üç kişiyi seçip soruşturma açarak böl ve yönet politikası uyguluyorlar. Ama yok, hepimiz buradayız; mücadeleye hep birlikte devam edeceğiz” dedi.

Eylem konuşmasını, “Bizi ne AKP ne de kuklaları susturamayacak. Hep birlikte mücadeleye devam edeceğiz” vurgusuyla tamamladı.

DAUSEN

Girne Belediyesi

Girne Belediyesi

Gönyeli Alayköy Belediyesi

array(4) { ["reklam_linki"]=> string(31) "https://guvensigortakibris.com/" ["reklam_gorseli"]=> string(63) "https://bugunkibris.com/wp-content/uploads/2024/11/mavi-gif.gif" ["hangi_pragraflar_arasina_geldin"]=> string(1) "2" ["reklami_yayinla"]=> bool(true) }