Ersoy: “Asgari ücretli yılda 12 değil 11 maaş alıyor; fark patronun cebine kalıyor”
Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Umut Ersoy, asgari ücretlinin yıl sonuna gelindiğinde reel alım gücünün 11 maaşa düştüğünü belirterek, “Azınlık bir kesim servet elde ediyor, geriye kalanlar yoksullaşıyor” dedi.
Ersoy: “Asgari ücretli yılda 12 değil 11 maaş alıyor; fark patronun cebine kalıyor”
Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Umut Ersoy, asgari ücretlinin yıl sonuna gelindiğinde reel alım gücünün 11 maaşa düştüğünü belirterek, “Azınlık bir kesim servet elde ediyor, geriye kalanlar yoksullaşıyor” dedi.
Bugün Kıbrıs
Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Umut Ersoy, Kanal T’de Ahmet Kaptan’ın sunduğu “Kaptan’ın Günlüğü” programına konuk olarak ülkenin ekonomik yapısını, gelir dağılımındaki adaletsizliği ve emekçilerin yaşadığı sorunları değerlendirdi. Ersoy, özellikle asgari ücretlilerin yıl boyunca yaşadığı reel kayıplara dikkat çekerek, “Asgari ücretli senede 12 maaş değil 11 maaş alıyor” dedi.
“EKONOMİNİN BÜYÜMESİ PAYLAŞIMIN ADALETLİ OLDUĞU ANLAMINA GELMEZ”
Ersoy, ekonomik verilerin büyümeyi gösterdiğini ancak bunun toplumun geneline yansımadığını söyledi. “Ekonomik krizden ekonominin daraldığı yerde bahsedebiliriz. Son rakamlara baktığımızda Kıbrıs’ın kuzeyi ekonomisi 2023 yılında yüzde 7.5, 2024’te ise yüzde 8 büyüdü” diyen Ersoy, Türkiye ekonomisinin yüzde 3 büyüdüğünü hatırlatarak “Ekonominin rakamlarda büyüyor olması paylaşımın adaletli olduğu anlamına gelmiyor” ifadelerini kullandı.
Esas meselenin asgari ücretlinin alım gücü olduğunu belirten Ersoy, “Asgari ücretlilerin reel olarak eline geçen para 11 maaşlık alım gücüne denk geliyor. Arada kalan bir maaş patronun cebinde kalıyor” dedi.
“AZINLIK SERVET BİRİKTİRİYOR, GERİDE KALANLAR YOKSULLAŞIYOR”
Ersoy, yaratılan tabloyu “azınlık bir kesimin büyüyen ekonomi içerisinde servet elde etmesi, geriye kalanlarınsa yoksullaşması” olarak tanımladı. Bunun bir “paylaşım şoku” olduğunu söyleyen Ersoy, sosyal adaletin sağlanması için “elit kesimin çıkarına dokunmak gerektiğini” vurguladı.
“BÜTÇE AÇIĞI VARSA NEDENİ VERGİLERİN TOPLANMAMASIDIR”
Bütçe tartışmalarına değinen Ersoy, kamu maliyesinde gelir tarafının göz ardı edildiğini ifade ederek şöyle konuştu:
“Bütçe açık veriyorsa gelirler konuşulmadığı, vergiler toplanmadığı içindir.”
GSM operatörleri, akaryakıt şirketleri ve büyük ölçekli işletmelerin zarar gösterip vergi ödemediğini belirten Ersoy, “Madem zarar ediyorsunuz gelin sizi kamulaştıralım” dedi. Gelir vergisinde de benzer bir durum olduğunu söyleyen Ersoy, “Forbes listesine girmiş isimlerin gelir beyanı yok” diyerek gelir adaletsizliğine işaret etti.
ULTRA ZENGİNLERDEN SERVET VERGİSİ ALINMALI
Bağımsızlık Yolu’nun çözüm önerilerini anlatan Ersoy, “Ultra zenginlerden servet vergisi alınmalı. Bu ülkenin kaynağı var; doğru vergilendirmeyle adalet sağlanabilir” dedi. Kurumlar ve gelir vergilerinin de adil şekilde toplanması gerektiğini vurguladı.
“KAMU HİZMETLERİ BİLİNÇLİ ŞEKİLDE GERİYE GÖTÜRÜLÜYOR”
Kamuda verimsizlik tartışmalarına değinen Ersoy, sorunun “yandaş istihdam” ve “kamunun etkisizleştirilmesi” ile bağlantılı olduğunu belirtti. “Kamudaki hizmetler bilinçli bir şekilde geriye götürülüyor ve piyasalaştırılıyor” diyen Ersoy, vardiya sistemi ve mesai uygulamalarının istihdam yapılmaması için kullanıldığını ifade etti.
Tüm iş yerlerinde, hem özel sektörde hem kamuda çalışma saatlerinin kayıt altına alınması gerektiğini söyleyen Ersoy, “Hayatı oluşturanlar emekçilerdir. Özel sektör–kamu ayrımı yapmıyoruz” dedi.
“GÜVENSİZLİK HİSSİ YAPISAL SORUNLARIN SONUCU”
Toplumda artan güvensizliğin sistemsel bozulmanın sonucu olduğunu belirten Ersoy, “Bu bir sistem sorunudur. Suç ilişkiler ağını ve buna bağlı diğer unsurları net bir şekilde görebiliyoruz” dedi.
Polisin mahalle operasyonlarıyla güvenlik hissi yaratamayacağını vurgulayan Ersoy, “Bu güç gösterisi kime?” diye sordu.
Toplumun temel yaşam alanlarındaki yetersizlikleri sıralayarak, toplu taşımadan kira denetimine, hastaneden eğitime kadar birçok alanda ciddi eşitsizlikler yaşandığını söyledi.
“KİMLİKLE GİRİŞ ÇIKIŞLAR YASAKLANMALI, MUHACERETTE DENETİMLER SIKILAŞTIRILMALI”
Ersoy, yapısal çözümlere dair önerilerini şu sözlerle aktardı:
“Kimlik ile giriş çıkışlar yasaklanmalı, muhacerette çok sıkı denetimler yapılmalı, ülkeye girenlerin takibi sağlanmalı. Geçici 10. Madde kaldırılarak polis sivile bağlanmalı.”












