Bugün Kıbrıs

Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) bugün Başbakanlık ışıklarında düzenlediği eylemde, hükümetin eğitim politikalarını protesto etmek amacıyla “eğitimin tabutunu” sembolik olarak alana taşıdı. Eylemde KTOEÖS Başkanı Selma Eylem ile Genel Sekreter Tahir Gökçebel konuşma yaptı.

SELMA EYLEM: “EĞİTİMİ GÖMDÜLER, BU TABUTU KALDIRMA GÖREVİ HÜKÜMETİNDİR”
Selma Eylem konuşmasına, kamusal eğitimin geldiği noktayı anlatmak için sembolik bir tabut taşıdıklarını belirterek başladı. Eylem, “Burada ülkemizde kamusal eğitimin yasaların, tüzüklerin, çocuk haklarının öğretmenlerin haklarının ve çalışma koşullarının ne durumda olduğunu ifade etmek üzere gördüğünüz gibi sembolik bir tabut koyduk buraya” dedi.

Eylem, hükümetin uygulamalarını eleştirerek şöyle devam etti:
“Ne yazık ki sürdürmekte oldukları politikalar, aldıkları kararlar, anayasa, yasa dinlemez tavırlar, uygulamalar, bilimsel laik eğitimi gözden çıkarmalar, anayasal yasal hakları hiç dinlemeden özellikle mücadele veren öğretmene yapılan soruşturmalar, baskılar, tehditler ülkemizdeki eğitimi işte bu hale getirdiler.”

Başkan Eylem, mesajın net olduğunu vurguladı:
“Dolayısıyla bizler bununla ilgili mücadeleye devam edeceğiz. Verdiğimiz mesaj budur. Eğitimi gömdüler. Eğitimi bitirdiler. Biz bununla ilgili mücadelemize devam edeceğiz. Verdiğimiz mesaj budur hükümete ve Eğitim Bakanlığı’na.”

Eylem, eylemlerin devam edeceğini söyleyerek “Bugün buradayız. Ancak bundan sonra Başbakanlığa ve Eğitim Bakanlığı’na da gideceğiz. Eğer birazcık onurları varsa istifa etsinler” dedi. Konuşmasını “Teşekkür ederim. Genel sekreterim devam edecek” sözleriyle tamamladı.

TAHİR GÖKÇEBEL: “BU TABUTU OLUŞTURANLAR EĞİTİMİ ÖLDÜRDÜ, SORUMLULAR İSTİFA ETSİN”
KTOEÖS Genel Sekreteri Tahir Gökçebel, öğretmenlere açılan davanın hükümsüzlükle geri çekildiğini hatırlatarak söze başladı:
“Evet, bugün öğretmenlere açılan dava hükümsüzlükle tekrar geri çekildi. Gördüğünüz gibi devlet okullarını gözden çıkaran, devlet okullarını tabuta gömmen bir hükümet ve onun eğitim bakanı vardır.”

Gökçebel, hükümetin öğretmenlere yönelik baskılarını şöyle ifade etti:
“Bütün şiddetiyle öğretmenlere, öğretmen haklarına, çalışma koşullarına saldırırken bilimsel nitelikli laik eğitimi de tabuta gömmek için elinden geleni yapıyor. Bu tabutu oluşturanlar, eğitimi bu tabuta sığdıranlar aslında bu tabutu kaldırma görevi olanlardır. Bu başta hükümet ve Eğitim Bakanı’dır.”

Ülkede yaşanan yolsuzluklara dikkat çeken Gökçebel, “Bu ülkede yüzlerce yolsuzluk, usulsüzlük, hırsızlık, torpil, rüşvet oluyor. Bu ülkede bizi yönettiğini zanneden bakan ve milletvekillerinin onlarcası halkın da bildiği gibi bu yolsuzlukların bir parçası” diyerek kaçak diploma, ihalesiz işler ve mazot hırsızlığı gibi örnekler sıraladı.

Gökçebel, kamusal eğitimin durumunu şu sözlerle anlattı:
“Devlet okullarının durumu ortada. Altyapıları tamam değil. Deprem risk raporları tamam değil. Konteynerler savaş dönemindeki görüntüler gibi okullara dizildi. Müfredat Atatürk ilkeleri ve evrim teorisi dahil bilimsel olmaktan çıkarıldı.”

Siyasal İslam politikalarına karşı da uyarıda bulunan Gökçebel, “Kız çocuklarının bile kullanıldığı, istismar edildiği İlahiyat Okulu açılırken devlet okullarına tek kuruş harcanmadı” dedi.

Öğretmenlerin özverisi olmasa kamusal eğitimin çökeceğini belirterek şunları ekledi:
“Bu eğitim şu anda kamusal olarak devam ediyorsa okul idareleri ve öğretmenlerin sayesinde devam ediyor. Özel eğitim öğrencilerinden tutun, rehberlik hizmetlerine, dil bilmeyen çocuklara kadar bütün destek öğretmenlerin sırtına bırakılmış durumda.”

Gökçebel, hükümetin baskıcı tutumunu şöyle özetledi:
“Öğretmenlerin iki saat eylem yapıyorsa sekiz saat kesinti yaparak anayasal hakkı olan grev hakkını bitirmek için, öğretmenlere baskı ve tehditle soruşturmaları ileri götürmek için uğraşan bir hükümet ve bakan vardır.”

Öğretmenlere açılan davanın geri çekilmesine rağmen baskıların sürdüğünü belirterek, “Bu hükümet bu tabutu yaratan hükümettir, vefat eden bir hükümet durumuna gelmiştir. Ama bir son görevi vardır: Bu tabutu kaldırmak ve istifa etmek” dedi.

SELMA EYLEM: “BASINA, KADIN SİYASETÇİLERE VE ÖĞRETMENLERE YÖNELİK TEHDİTLER ORGANİZE BİR SALDIRIDIR”
Eylem yeniden söz alarak, basın ve kadın siyasetçilere yönelik saldırılara dikkat çekti:
“Basına, basın emekçilerine… Mahkemede yargılanan Ali Kişbir, Ayşemden Akın; tehditler alan Pınar Barut; aynı zamanda kadın siyasetçimiz Doğuş Derya’ya organize şekilde tehditler, baskılar yapılıyor.”

Eylem, öğretmenlere yönelik baskının aynı düzende ilerlediğini söyledi:
“Öğretmene de mücadele verdiği için, bu bataklık düzenine karşı direndiği için aynı saldırılar yapılıyor. Soruşturma açılan öğretmenler cezalandırılmak isteniyor. Asla kabul etmiyoruz.”

Eylem, bugün mahkemede görülen öğretmen davasının geri çekildiğini hatırlatarak, “Bizler yasal anayasal haklarımızı kullanarak mücadele verdik, vermeye de devam edeceğiz. Birlikte olmaya, dayanışmayla bu mücadeleyi sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.

Gökçebel eylemin sonunda, tabutun alandan kaldırılmayacağını söyleyerek, “Bu tabut, tabutu kaldırana kadar ortalıkta olacak. Sayın Ünal Üstel bu mevtayı…” ifadelerini kullandı.