ABD: Doğu Akdeniz’in kilidi Kıbrıs’ta
ABD’nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, Türkiye–Yunanistan diyaloğunda “köprü” rolüne hazır olduklarını söyledi. “Sağlıklı bir bedenin ortasında apse bırakamazsınız; Kıbrıs çözülmeden bölge istikrara kavuşamaz” diyerek Washington’ın Kıbrıs’ı merkez alan yeni bir Doğu Akdeniz yaklaşımına işaret etti.
ABD: Doğu Akdeniz’in kilidi Kıbrıs’ta
ABD’nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, Türkiye–Yunanistan diyaloğunda “köprü” rolüne hazır olduklarını söyledi. “Sağlıklı bir bedenin ortasında apse bırakamazsınız; Kıbrıs çözülmeden bölge istikrara kavuşamaz” diyerek Washington’ın Kıbrıs’ı merkez alan yeni bir Doğu Akdeniz yaklaşımına işaret etti.
Bugün Kıbrıs
ABD’nin Türkiye Büyükelçisi Tom Barrack’ın Kathimerini’ye verdiği röportaj, Washington’un Yunanistan–Türkiye ilişkilerindeki rolüne ve Doğu Akdeniz’deki MEB tartışmalarına dair değerlendirmeleri yeniden gündeme taşıdı. Trump’a yakın bir isim olan Barrack, ABD’nin iki ülke arasında “köprü” olma niyetini açık şekilde ortaya koydu.
ABD’NİN YENİ ARABULUCULUK ARAYIŞI
Röportajda Barrack, ABD’nin geleneksel diplomatik arabuluculuğun ötesine geçen bir yaklaşım benimsediğini belirtti. Başkan Trump ile yaptıkları değerlendirmeleri aktarırken, “İki tuğlayı birleştiren harç gibi hareket edebilir miyiz diye düşündük” ifadelerini kullandı. Bu yaklaşım, iki ülke arasında kalıcı, işleyen ve kurumsallaşmış iletişim kanalları oluşturma hedefi taşıyor.
DOĞU AKDENİZ’DE ARTIAN DİPLOMASİ TRAFİĞİ
Barrack’ın açıklamaları, Kıbrıs Cumhuriyeti ile Lübnan arasında imzalanan MEB anlaşmasının ve Yunanistan’ın gündeme getirdiği 5×5 işbirliği önerisinin tartışıldığı bir döneme denk geliyor. Büyükelçi, ABD’nin bu süreçleri yakından izlediğini ve şartlar uygun olduğunda daha aktif bir rol üstlenebileceğini söyledi.
“HER ŞEY İLETİŞİMLE BAŞLAR”
Barrack, siyasi sorunların ancak iletişim ve ekonomik karşılıklı bağımlılıkla aşılabileceğini vurguladı. “Her şey iletişimle başlar; iletişimi besleyen refahtır” diyerek, korku ve gerilim yerine ekonomik entegrasyonun ön plana çıkması gerektiğini belirtti. Ona göre, Doğu Akdeniz’in sürekli kriz üreten bir bölge olmaktan çıkıp işbirliğine dayalı bir düzene dönüşmesi mümkün.
HAZAR’DAN AKDENİZ’E UZANAN ENERJİ FORMÜLÜ
Büyükelçi, bölgedeki enerji jeopolitiğine ilişkin görüşlerinde “Hazar’dan Akdeniz’e formül” olarak tanımladığı bağlantı hattını öne çıkardı. Enerji kaynaklarının Avrupa’ya Türkiye ve Yunanistan üzerinden taşınabileceğini, bu iki ülkenin coğrafi olarak bir “geçit noktası” olduğunu ifade etti.
KIBRIS’IN DIŞLANAMAYACAĞI MESAJI
Röportajın dikkat çeken bölümlerinden biri Kıbrıs’la ilgiliydi. Barrack, “Sağlıklı bir bedenin ortasında bir apse bırakamazsınız” sözleriyle, Kıbrıs’ın hiçbir bölgesel düzenin dışında tutulamayacağını vurguladı. Bu yaklaşım, Washington’un Kıbrıs’ı her bölgesel denklemde temel unsur olarak gördüğünü ortaya koyuyor.
BOULOS İDDİALARI YENİDEN GÜNDEMDE
Açıklamalar, Atina’da uzun süredir konuşulan başka bir ihtimali de yeniden gündeme taşıdı: Trump’ın aile bağlarıyla yakın çevresinde yer alan Massad Boulos’un, Yunanistan–Türkiye hattında gayriresmî bir iletişim kanalı olarak kullanılabileceği iddiası. Atina’daki diplomatik çevrelere göre Boulos’un profili böyle bir misyon için uygun olsa da şu ana kadar bir görevlendirme bulunmuyor. Yine de Barrack’ın esnek diplomasi vurgusu, Trump ekibi içinde gerektiğinde paralel kanalların devreye sokulabileceği yorumlarını güçlendiriyor.
WASHINGTON’UN DOĞU AKDENİZ STRATEJİSİ
Barrack’ın Kathimerini’ye verdiği röportaj, ABD’nin Doğu Akdeniz’de yalnızca izleyici olmadığını; enerji politikaları, MEB anlaşmaları ve Yunanistan–Türkiye ilişkilerinde daha belirgin ve bağlayıcı bir rol üstlenmeye hazırlandığını gösteriyor. Atina ve Ankara’nın bu mesajları yakından takip ettiği değerlendiriliyor.













