Fatih Altaylı’ya 4 yıl 2 ay hapis cezası: Tutukluluğu sürecek!
Yaklaşık beş aydır tutuklu bulunan gazeteci Fatih Altaylı, bugün Silivri’de hakim karşısına çıktı.
Fatih Altaylı’ya 4 yıl 2 ay hapis cezası: Tutukluluğu sürecek!
Yaklaşık beş aydır tutuklu bulunan gazeteci Fatih Altaylı, bugün Silivri’de hakim karşısına çıktı.
Türkiye’de YouTube yayınındaki sözleri nedeniyle “Cumhurbaşkanını tehdit” suçlamasıyla 22 Haziran’dan bu yana tutuklu bulunan gazeteci Fatih Altaylı, bugün Silivri’de ikinci kez hakim karşısına çıktı. Altaylı hakkında İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi 4 yıl 2 ay hapis cezası kararı verdi. Altaylı’nın tutukluluğunun devamına hükmedildi.
T24’ün haberine göre Marmara Cezaevi Yerleşkesi’ndeki ikinci duruşmada, savcının esas hakkındaki mütalaasını sunmasının ardından Altaylı’nın savunması tamamlandı. Altaylı, ikinci savunmasında “Cumhurbaşkanı benim sözlerimden niye çekinsin, benim öyle bir çevrem yok, durumum yok. Ben sözlerimden sonra Cumhurbaşkanı’nın Koruma Dairesi’ne sordum, programında değişiklik oldu mu; olmamış. Yani ciddiye alınacak bir şey söylememişim” dedi. Savcı, Fatih Altaylı’nın cezalandırılmasını talep etmişti.
Altaylı hakkında resen başlatılan soruşturma sonucunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan “müşteki” sıfatıyla yer alıyor. İddianamede, Altaylı’ya Türk Ceza Kanunu’ndaki “Cumhurbaşkanına fiili saldırıdan bahisle tehdit” düzenlemesine atıf yapılarak, yalnızca tehdit suçundan 2 yıla kadar hapis öngören klasik düzenleme yerine, ağır ceza mahkemesinde “5 yıldan az olmamak kaydıyla” hapis cezası talep ediliyor.
DURUŞMA SALONU DOLDU, ALTAYLI’NIN YAKINLARI VE ÇOK SAYIDA İSİM SALONDA
CHP üyesi Avukat Mehmet Can Seyhan’ın aktardığına göre duruşma salonu saat 10.22’de açıldı.
Avukatlar, basın mensupları ve milletvekilleri kısa sürede salonda yerini aldı. İzleyiciler arasında Celal Şengör, Murat Bardakçı, Faruk Süren, Sezgin Tanrıkulu, Ruşen Çakır, Murat Ağırel, Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Şule Aydın ve Timur Soykan da bulunuyor. Ayrıca Altaylı’nın Galatasaray Lisesi’nden arkadaşları da duruşma salonunda Galatasaray atkılarıyla hazır bulundu.
Altaylı’nın müdafiliğini Av. Emine Rezzan Aydınoğlu, Av. Ömer Teker ve Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Erinç Sağkan üstlendi.
Duruşmada yaşananlar dakika dakika şöyle:
10.49 – Mahkeme heyeti salona geldi. Fatih Altaylı alkışlar eşliğinde duruşma salonuna alındı.
10.49 – Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatı da duruşmada hazır bulundu; avukat ile diğer izleyiciler arasında jandarma görevlileri yer aldı. Cumhurbaşkanı’nın avukatı, Cumhurbaşkanı Avukatı Ahmet Özel’in yetkilendirmesiyle duruşmaya katıldığını beyan etti. Tutanakta soyadının “Özer” yazılması üzerine düzeltme talep etti; bu sırada salonda gülüşmeler ve alkışlar oldu, mahkeme başkanı salonu uyardı.
10.49 – Duruşma savcısı, Fatih Altaylı’nın cezalandırılmasını talep etti. Cumhurbaşkanı’nın avukatı da iddia makamının mütalaasına katıldığını belirterek sanığın cezalandırılmasını istedi. Bu aşamanın ardından Fatih Altaylı’nın savunmasına geçildi.
10.58 – Fatih Altaylı savunmasına, “Hoşgeldiniz Silivri’ye. İddia makamına 23 gün önce mütalaasını yazdığı için teşekkür ederim” sözleriyle başladı. Altaylı, “Emsal kararlara baktığınızda daha ağır sözler için beraat kararları olduğunu görüyoruz” dedi. Cumhurbaşkanı’nın kendisinin sözlerinden çekinmesini gerektirecek bir durum olmadığını vurgulayan Altaylı, “Cumhurbaşkanı benim sözlerimden niye çekinsin, benim öyle bir çevrem yok, durumum yok” ifadesini kullandı. Altaylı ayrıca, “Ben sözlerimden sonra Cumhurbaşkanı’nın Koruma Dairesi’ne sordum, programında değişiklik oldu mu; olmamış. Yani ciddiye alınacak bir şey söylememişim” dedi.
11.00 – Altaylı: Cumhurbaşkanı İsrail ile kavga etmiş, Mossad’tan korkmamış, 15 Temmuz olmuş kalkmış İstanbul’a gelmiş. Yani Cumhurbaşkanı korkan biri değil. Ben örgüt üyesi değilim, şiddete başvurmuşluğum yok, karşınızda duran bir vatandaşım. Cezaevinde olduğum için değil ama fikri olarak hakszılığa uğradığımı söylemek istiyorum. Şu an karşınızda olmaktan utanç duyuyorum demeyeyim ama çok gereksiz buluyorum. Tehdit kastım yoktur, Sayın heyetinizden beraatimi isterim.
11.06 – Av. Emine Rezzan Aydınoğlu: 15 Temmuz sonrasında bile orada bulunan 120 kişi bile Cumhurbaşkanına Suikast suçundan beraat etmiştir. Bunun dikkate alınması lazım. Müvekkilim sadece tarihi bir örnek vermiştir, bu örnekle suçlanması mümkün değildir. Yargıtay bu dosyalarda katılma taleplerini yerinde bulmuyor. Müvekkilin beraatine karar verilsin.
11.14 – Av. Ömer Teker: Bugün müvekkilim 158 gündür tutukludur. İddia makamı mütalaasında pek de yeni bir şey söylememiştir. Müvekkil TCK 310/2 ve 106/1 kapsamında yargılanıyor, 310/2 değil. Böylelikle savcılığın mütalaasında yer verdiği CMK 100/3 gereği katalog suç olarak kabulü mümkün değildir. İzzet Özgenç ve Zeki Hafızoğulları’nın bu husustaki görüşlerini aktarıyoruz.
Cumhurbaşkanı’nın bu sözlerden korktuğunu söylemek abesle iştigaldir. Daha ağır söylemlere ilişkin beraat kararlarını sunuyoruz. “Erdoğan’ı da asacaklar” diyen birine ilişkin yargılamada tehdit suçunun unsurlarının oluşmadığı sonucuna varmıştır Yargıtay. Sayın mahkemeye sunuyoruz. Müvekkilin beraatini isteriz.
11.33 – Av. Metin Sinan Aslan: Bir insanın sözü ile başka bir insana fiili saldırıyı nasıl yapabileceğini ortalama zekâya sahip birinin anlaması mümkün değildir. Bu suç için fiil gerekir, dosyamızda böyle bir fiil yoktur. Bu yargılama konusu madde 99 yıldır aynı. Bu süre zarfında bir Yargıtay kararı yok ki sözle bu suçun işlenebildiğini söylesin. Savcılık 15 Temmuzda uçaklarına binip Cumhurbaşkanlığına saldıran pilotların dosyalarını emsal diye sunmuş. Bu dosyayla ne alakası var. Ne umuyor bunu sunarak savcılık?
11.34 – Av. Metin Sinan Aslan, Faruk Erem’in kitabını çıkarıp okumaya başladı. Mahkeme heyetine: “Bunu okumak ister misiniz?”
MAHKEME BAŞKANI: “GEREK YOK AVUKAT BEY, SUNACAKSANIZ SUNUN DOSYAYA.”
Av. Aslan: “Yok, az bulunuyor bu kitap, vermeyeceğim. İtalya’da bu kanun var, devlet başkanına yumurta atmayı bile içine almıyor orada yüksek mahkeme. Niye İtalya’yı söylüyorum, çünkü bizim kaynak kanunumuz İtalya’dır. Bu yorumla, Cumhurbaşkanını görünce yüzü asılan kişiyi de cezalandırmanız gerekir. Bir tane Fetullahçı demiş ki ‘Erdoğan’ı ailesiyle birlikte öldüreceğim’, işte tehdit budur. Ceza almış. Tehdit suçu böyle olur, sana göre bana göre gibi bir şey değildir tehdit. Olduğunda herkes anlar. Altaylı kendisini belki doğru ifade edememiş olabilir. Belki daha iyi ifade edilebilirdi. Ama kesinlikle tehdit kastı yoktur. Osmanlı’da bunlar oluyordu demiş müvekkil. Olmuyor muydu? Osmanlı’da plebisit vardı da bizim mi haberimiz yok? ‘At fava RTE 2017’de olmayacak’ yazan kişiye beraat kararı verilmiştir.”
11.50 – Av. Erinç Sağkan: “Savcılığın mütalaasını Fatih Altaylı’ya uygulanan hukuka aykırılığın bir aynası olarak gördüm. Matufiyet şartını uzun uzun anlatmıştık. Savcı mütalaasında konuyu bağlamından koparmış, aynı bir Cumhurbaşkanı başdanışmanının ‘suyun ısındı’ yazarak algı oluşturduğu esnada yaptığı gibi. Üzülerek bunu tespit ediyorum.
Bizim Anayasamızda hiçkimsenin hayat boyu Cumhurbaşkanlığı imkanı yoktur. 2 kez ve istisna olarak 1 kez daha yapılması mümkündür. Mutlak imkansız olan bir şey için bu suç işlenemez. Tutukluluk unsurları yoktur. Bu tutukluluk ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğüne bir gözdağıydı. Artık bir cezayı da aştı infaza dönüştü. Kaldı ki infaz kanunu da ortada. Tahliyesini talep ediyoruz.”
Ayrıntılar gelecek…













