Daily Mail: “Lefkoşa Havalimanı, 50 yıl sonra hala 1974’te donmuş bir zaman kapsülü”
Daily Mail, 1974’ten beri BM kontrolünde terk edilmiş halde duran Lefkoşa Havalimanı’nın “zamanda donmuş” görüntülerini yayımladı: Çatışma izleriyle kaplı uçaklar, çöken terminal ve 50 yıllık siyasi çıkmazın sessiz anıtı…
Daily Mail: “Lefkoşa Havalimanı, 50 yıl sonra hala 1974’te donmuş bir zaman kapsülü”
Daily Mail, 1974’ten beri BM kontrolünde terk edilmiş halde duran Lefkoşa Havalimanı’nın “zamanda donmuş” görüntülerini yayımladı: Çatışma izleriyle kaplı uçaklar, çöken terminal ve 50 yıllık siyasi çıkmazın sessiz anıtı…
Bugün Kıbrıs
İngiliz Daily Mail gazetesi, Reuters’ın görüntü ve haber materyalini kullanarak, 1974’ten beri terk edilmiş şekilde duran Lefkoşa Havalimanı’nın “zamanda donmuş” görüntülerini sayfalarına taşıdı.
Türkiye’nin 20 Temmuz 1974’teki askeri harekatıyla başlayan çatışmaların ardından kaderine terk edilen havalimanı, bugün hala Birleşmiş Milletler kontrolündeki ara bölgede, çöküntü halindeki binaları ve kurşun izleriyle dolu uçaklarıyla Kıbrıs’ın bölünmüşlüğünün sessiz bir anıtı olarak duruyor.
1974’TE DURDU, BİR DAHA HİÇ ÇALIŞMADI
1968’de inşa edilen ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ana giriş kapısı olarak kullanılan Lefkoşa Havalimanı, savaş sırasında şiddetli çatışmaların merkezine dönüştü.
Daily Mail’in haberine göre, darbeci Yunan cuntasının başlattığı süreç sonrası Türkiye’nin operasyonu, havalimanını ele geçirmek için ağır çatışmalara sahne oldu. Bu sırada, ölümüne bir görev olan “Niki” operasyonu kapsamında, Girit’ten kalkan Yunan Noratlas uçaklarından bazıları hasarlı piste inmeyi başarmıştı.
Çatışmaların ardından kontrol BM’ye geçti ve o günden bu yana havalimanında neredeyse hiçbir şey değişmedi.
UNFICYP KONTROLÜNDE, HALKA TAMAMEN KAPALI
Lefkoşa Havalimanı bugün hala Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nün kontrolünde bulunuyor. Bölge, güvenlik ve yapısal çökme riski nedeniyle sivillere kapalı.
1974’ten bu yana havalimanından hiçbir ticari uçuş yapılmadı. Tek istisna, 1977’de BM özel izniyle üç Cyprus Airways uçağının British Airways mühendislerinin yardımıyla Londra’ya uçurulması oldu.
Havalimanının kaybı üzerine Kıbrıs’ın uluslararası ulaşımı, sonrasında inşa edilen Larnaka Havalimanı ile yıllar sonra açılan Baf Havalimanı üzerinden sağlanmaya başlandı.
İÇERİDE ZAMAN DURDU: TOZ, PAS VE ÇÜRÜMÜŞ METAL
Reuters’ın görüntülerinin aktardığına göre, terminal binası bugün bir film setini andırıyor.
Çatlamış camlar, çökmekte olan çatı kirişleri, duvarlara sinmiş 1960’ların ve 1970’lerin estetiği, zamana yenik eski reklam tabelaları ve üst katlarda yerlerinde duran ama toz altında kaybolmuş koltuklar, mekanın terk edilmişliğini gözler önüne seriyor.
Dışarıda ise, Cyprus Airways’e ait kurşun delikleriyle kaplı bir Trident yolcu uçağı hala apronun ortasında duruyor. Uçağın gövdesindeki kurşun izleri, 1974’te havalimanı için verilen çatışmaların sessiz bir kaydı niteliğinde.
SİYASİ ÇIKMAZIN DONMUŞ SİMGESİ
Daily Mail, havalimanının yalnızca fiziksel bir enkaz değil, aynı zamanda Kıbrıs sorununun yarım asırlık çıkmazının simgesi olduğuna dikkat çekiyor.
Kıbrıs bugün hala 1974’teki fiili durumla yönetiliyor:
• Güney’de Kıbrıslı Rumlar,
• Kuzey’de Kıbrıslı Türkler yaşıyor.
Ada, doğudan batıya uzanan BM kontrol hattıyla ikiye bölünmüş durumda. Onlarca tur çözüm müzakeresi yapıldı ancak hiçbiri bölünmeyi ortadan kaldırmayı başaramadı.
Havalimanı da tam bu “zamanda yarılma hattının” üzerinde bulunuyor. BM askerleri, dikenli teller ve uyarı tabelalarıyla çevrili alanda, bir zamanlar Kıbrıs’ın dünyaya açılan kapısı olan terminal şimdi donmuş bir manzara olarak duruyor.
“ZAMAN BURADA GERÇEKTEN DURDU”
Bir BM sözcüsü, havalimanını “zamanın kelimenin tam anlamıyla durduğu yer” olarak tanımlıyor. Yıllar içinde çeşitli yeniden kullanım veya ortak işletim önerileri gündeme geldi; ancak taraflar arasında hiçbir girişim somut bir sonuca ulaşamadı.
Böylece zaman, yavaş ama kaçınılmaz şekilde, bir zamanların işlek havaalanını bugünkü çöküntü haline dönüştürdü.
AÇIK YARAYI HATIRLATAN BİR MEKAN
Daily Mail’in haberine göre Lefkoşa Havalimanı, sadece bir terk edilmiş alan değil; Kıbrıs meselesinin hala kapanmayan yarasını hatırlatan güçlü bir sembol.
Bir dönem adayı dünyaya bağlayan bir kapı olan havalimanı, bugün bölünmüşlüğün ve çözümsüzlüğün elle tutulur bir anıtı.
Zamanın durduğu, geçmişin hala duvarlarda, koltuklarda, uçak gövdelerinde görülebildiği bir yer…
Kıbrıs’ın yarım asırlık çıkmazının en sessiz ama en güçlü tanıklarından biri.




















