Bugün Kıbrıs

Kıbrıs Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Konstantinos Kombos, pazartesi günü Washington’da ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile bir araya gelerek Kıbrıs–ABD ilişkilerindeki hızlı ilerlemeyi ve adanın bölgesel istikrardaki rolünü öne çıkardı.

Görüşmede, yatırımlar ve enerji işbirliğinden güvenlik ve savunmaya kadar ikili ortaklığın tüm başlıkları ele alındı. Kıbrıs’ın 2026’nın ortasında devralacağı AB Konseyi Dönem Başkanlığı hazırlıkları da gündemdeydi. Kombos, Rubio’ya Kıbrıs sorununun son durumu hakkında bilgi vererek, aylardır donmuş halde bulunan müzakerelerin yeniden başlatılmasına yönelik kararlılıklarını vurguladı.

Orta Doğu başlığı görüşmenin önemli bölümünü oluşturdu. Kombos, Kıbrıs’ın insani yardım planına katkısını, Başkan Trump’ın barış planına verdiği desteği ve adanın Gazze’ye yönelik yardım operasyonları ile gelecekteki yeniden inşa süreçlerindeki lojistik rolünü anlattı.

Lefkoşa, Washington ile ilişkileri güçlendirirken, son iki yılda Batı politikalarıyla uyumu artırmak için attığı adımları da öne çıkarmayı hedefliyor. Bunlar arasında kara para aklama ile mücadele düzenlemelerinin sıkılaştırılması, insan ticaretiyle mücadele operasyonlarının genişletilmesi ve mali şeffaflığın artırılması bulunuyor. Bu başlıklar, ABD’li yetkililerin memnuniyetle karşıladığı reformlar arasında.

Taraflar ayrıca Kıbrıs, Yunanistan, İsrail ve ABD’nin dahil olduğu, enerji planlaması ve bölgesel güvenlik açısından kritik görülen “3+1” mekanizmasının bir sonraki aşamasını da değerlendirdi.

VİZE MUAFİYETİ PROGRAMI YENİDEN GÜNDEMDE
Resmî gündemin dışında, Lefkoşa’nın ABD Vize Muafiyeti Programı’na (Visa Waiver) dahil olma hedefi de masadaydı. Kıbrıs gerekli belgelerin hazırlanması sürecini son bir yılda büyük ölçüde tamamlamış olsa da, teknik gecikmeler ve ABD hükümetindeki kapanma nedeniyle süreç durmuştu. Konu, özellikle ABD ile iş yapan Kıbrıslı iş insanlarının öncelikleri arasında yer almaya devam ediyor.

Kombos’un Washington ziyareti, Kıbrıs’ın ABD ile stratejik işbirliğini daha da derinleştirme ve küresel dengelerin değiştiği bir dönemde güvenilir bir bölgesel ortak olarak konumunu güçlendirme hedefinin açık bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.