Sol Hareket: Bu memleketin geleceği siyasal İslamcı mühendisliğe teslim edilmeyecek!
Sol Hareket MYK üyesi Lema Gözay, kararı ideolojik bir dayatma olarak nitelendirerek, toplumun bu projeye karşı durması çağrısını yaptı.
Sol Hareket: Bu memleketin geleceği siyasal İslamcı mühendisliğe teslim edilmeyecek!
Sol Hareket MYK üyesi Lema Gözay, kararı ideolojik bir dayatma olarak nitelendirerek, toplumun bu projeye karşı durması çağrısını yaptı.
Bugün Kıbrıs
Sol Hareket, Mağusa’da bir Rum malına ilahiyat koleji yapılması yönünde dün oy çokluğuyla alınan karara ilişkin bir açıklama yaparak Kıbrıslı Türk toplumunu bu adıma karşı durmaya çağırdı. MYK üyesi Lema Gözay imzasıyla yapılan açıklamada, söz konusu kararın eğitim ihtiyaçlarını yok sayan ve Türkiye’deki tek adam rejiminin siyasal İslamcı hattına hizmet eden bir dayatma olduğu ifade edildi. Açıklamada, bu adımın çözüm yanlısı ve ilerici tüm toplumsal güçlere verilen bir mesaj niteliği taşıdığı belirtildi.
Sol Hareket, topluma, öğretmenlere, velilere, öğrencilere ve ilerici kesimlere bu projeye karşı çıkma çağrısı yaparak şu ifadeleri kullandı:
Kıbrıslı Türklerin geleceğini belirleyecek olan saraylar, rejimler veya dış dayatmalar değil; bu coğrafyada yaşayanların örgütlü iradesidir. Bu memleketin geleceğini tek adam rejiminin siyasal İslamcı mühendisliğine teslim etmeyeceğiz. Direniyoruz, öğretmenlerimizin yanında örgütleniyoruz ve irademizle şekillenecek geleceğimizi savunuyoruz.
“EĞİTİM KRİZİNİN ORTASINDA DAYATMA BİR PROJE”
Açıklamanın tam metninde, Kıbrıs’ın kuzeyinde yıllardır derinleşen eğitim krizine rağmen Mağusa’da ilahiyat koleji kurulması yönünde alınan kararın, sözde hükümetin Kıbrıslı Türk toplumunun ihtiyaçlarına değil, Türkiye’deki tek adam rejiminin siyasal İslamcı hattına hizmet ettiğini bir kez daha gösterdiği vurgulandı. Açıklamada, konteyner sınıflar, bakımsız okullar, kapasite yetersizliği ve yıllardır çözülmeyen yapısal sorunlar dururken bu projenin doğrudan bir dayatma olduğu ifade edildi.
“RUM MALINA KOLEJ YAPILMASI FEDERAL ÇÖZÜM PERSPEKTİFİNE DARBE”
Gözay’ın açıklamasında, ilahiyat kolejinin bir Rum malına yapılacak olmasının yalnızca eğitim alanına yönelik bir müdahale değil; aynı zamanda Kıbrıslı Türklerin federal çözüm perspektifine, ortak yaşam zeminine ve ideolojik konumlanışına yönelik bir darbe olduğu belirtildi. Bu adımın çözüm iradesini savunan tüm toplumsal güçlere gönderilen bir mesaj niteliği taşıdığı ve Kıbrıs’ın geleceğini siyasal İslamcı bir çizginin belirlemesine kapı aralamayı amaçladığı ifade edildi.
“KIBRISLI TÜRK ÇOCUKLARININ GERÇEK SORUNLARI YOK SAYILIYOR”
Açıklamada, Kıbrıslı Türk çocuklarının karşı karşıya bulunduğu yapısal eğitim sorunları ayrıntılı şekilde sıralandı. Buna göre ülkede:
- yetersiz meslek liseleri,
- kapasitesini aşan mevcut okullar,
- artan nüfusa rağmen açılmayan yeni kamusal okullar,
- Lefkoşa’da yalnızca birer adet fen lisesi, Anadolu lisesi ve güzel sanatlar lisesi
bulunduğu hatırlatıldı.
Bu koşullar altında ilahiyat kolejinin öncelik hâline getirilmesinin, toplumun sosyo-politik dokusunu dönüştürmeye yönelik ideolojik mühendislik operasyonlarının bir parçası olduğu belirtildi. Açıklamada, sözde hükümetin yerel iradeyi yok sayarak AKP’nin siyasal İslamcı vizyonunu adanın kuzeyine taşıdığı ve toplumu kendi tarihsel kimliğinden uzaklaştırmaya çalıştığı ifade edildi.
“LAİK VE FEDERAL ÇÖZÜM YÖNELİMLİ YAPIMIZA SALDIRIDIR”
Sol Hareket, bu projeyi yalnızca eğitime değil; Kıbrıslı Türk toplumunun seküler, ilerici, çoğulcu ve federal çözüm yanlısı karakterine yönelmiş açık bir saldırı olarak değerlendirdi. Açıklamada, “Kıbrıslı Türklerin geleceğini belirleyecek olanın sarayların, rejimlerin veya dış dayatmaların değil; bu coğrafyada yaşayanların örgütlü iradesi olduğu” vurgulandı.
“BU MEMLEKETİN GELECEĞİ SİYASAL İSLAMCI MÜHENDİSLİĞE TESLİM EDİLMEYECEK”
Açıklamanın sonunda toplumun tüm kesimlerine dayanışma çağrısı yapılarak şu ifadeler kullanıldı:
Toplumumuzu, öğretmenleri, velileri, öğrencileri ve tüm ilerici kesimleri; siyasal İslamcı projelere karşı durmaya, Rum malı üzerinden yapılmak istenen ideolojik operasyonu reddetmeye ve Kıbrıslı Türk toplumunun laik, kamusal, bilimsel ve federal çözüm yönelimli çizgisini savunmaya çağırıyoruz. Bu memleketin geleceği tek adam rejiminin siyasal İslamcı mühendisliğine teslim edilmeyecek. Direniyoruz, öğretmenlerimizin yanında örgütleniyoruz ve irademizle şekillenecek geleceğimizi savunuyoruz.













