Ongun Talat: “Fiberoptik protokolü BTHK’yı devre dışı bırakacak!”
CTP Girne milletvekili Ongun Talat, fiberoptik altyapı protokolünün Türk Telekom’a geniş imtiyazlar tanıdığını belirtti. Talat, “Türk Telekom bugün battığı için Varlık Fonu’ndadır; bu Türkiye’ye değil, özel bir şirkete verilen imtiyaza itirazdır” dedi.
Ongun Talat: “Fiberoptik protokolü BTHK’yı devre dışı bırakacak!”
CTP Girne milletvekili Ongun Talat, fiberoptik altyapı protokolünün Türk Telekom’a geniş imtiyazlar tanıdığını belirtti. Talat, “Türk Telekom bugün battığı için Varlık Fonu’ndadır; bu Türkiye’ye değil, özel bir şirkete verilen imtiyaza itirazdır” dedi.
Bugün Kıbrıs
CTP Girne milletvekili Ongun Talat Meclis’te yaptığı konuşmada, Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC arasında imzalanan fiberoptik altyapı protokolünü hukuki çerçeve, rekabet ve kamu yararı başlıklarında eleştirdi. Talat, 2012 tarihli Elektronik Haberleşme Yasasının mantığının rekabeti korumak, tekelleşmeyi önlemek ve BTHK’yı düzenleyici-denetleyici “patron” konumunda tutmak olduğunu hatırlattı.
“YASANIN MANTIĞI TERSİNE ÇEVRİLDİ”
Talat, yasanın yürürlüğe girdiği dönemde BTHK tarafından yetkilendirilen her operatörün proje sunarak fiberoptik altyapı kurabildiğini, kurduğu altyapıyı da açık erişim ilkesiyle diğer şirketlere kullandırmak zorunda olduğunu anımsattı. “2015/2016’da yapılan değişiklikle fiber ‘kıt kaynak’ sayıldı, ulusal politika yetkisi BTHK’dan Bakanlar Kurulu’na geçti. O ilk model uygulanabilseydi bugün ülkenin birçok yerinde fiber döşenmiş olacaktı.” dedi.
“TEKELLEŞMEYE AÇIK BİR METİN”
Talat, protokolün yurtdışı veri bağlantısını tek bir şirkete bağımlı hale getirdiğini, fiyat/tarife belirleme yetkisinin BTHK yerine şirketin inisiyatifine bırakıldığını ve perakende piyasasına ortaklıkla girilmesinin de önünü açtığını belirtti. “Bu sadece altyapı sözleşmesi değil, imtiyaz üzerine imtiyaz veren bir metin. Arıza durumunda sisteme doğrudan erişim gibi ayrıcalıklar, vergi ve prim muafiyetleri ile serbest rekabet fiilen ortadan kalkar.” diye konuştu.
“BTHK’NIN YAPTIRIMI UYGULAYAMAYACAĞI MADDE VAR”
Talat, protokolde BTHK’nın tekelleşmeye karşı alacağı önlemleri ve yaptırımları bu şirkete uygulayamayacağına dair açık hüküm bulunduğunu belirterek, “Bu, metnin tekelleşme için yazıldığının özeti. BTHK tarife belirleyemez, fiyat regülasyonu yapamaz, yaptırım uygulayamaz.” ifadelerini kullandı.
“ALTERNATİF MODELLER VARDI: ÖZEL, BELEDİYE, KAMU-ÖZEL”
Talat, yasanın özel teşebbüsün ticari cazibesi olan bölgelerde yatırım yapmasına, BTHK gözetiminde açık erişim sağlamasına imkân verdiğini; ayrıca belediyelerin yatırım yapabildiği veya kamu-özel ortaklığı ile Telefon Dairesi’nin modernize edilerek aktör kılındığı hibrit modellerin de mümkün olduğunu söyledi. “Gönyeli Belediyesi’nin önünü kestiniz; yapabilseydi bugün Gönyeli fiber altyapıya sahip olacaktı.” dedi.
“NEDEN İHALE YOK?”
Talat, ulusal politika tercih edilecekse dahi uluslararası ihale yolunun seçilmesi gerektiğini vurguladı: “İhale şartnamesiyle hatların güzergâhı, kapasite, teşhisatlar, süre ve yaptırımlar şeffaf biçimde belirlenirdi. Neden ihaleye çıkılmadı?”
“90 GÜNDE MEVCUT SİSTEMLER KALDIRILACAK”
Protokolde fiber hattın geçtiği bölgelerde mevcut sistemlerin 90 gün içinde kaldırılması hükmüne işaret eden Talat, bunun Wi-Fi hizmetinin ortadan kalkmasına ve 29 internet servis sağlayıcısının rekabet dışına itilmesine yol açacağını söyledi: “Halk neden tek bir yerden hizmet almaya mahkûm ediliyor?”
“BU TÜRKİYE’YE KARŞITLIK DEĞİL; ŞİRKET İMTİYAZINA İTİRAZ”
Talat, eleştirilerin “Türkiye projesine karşı çıkmak” şeklinde sunulmasına tepki gösterdi: “Türk Telekom özel bir şirkettir; bugün Türkiye Varlık Fonu’ndadır, yarın başka sermaye gruplarına geçebilir. Mesele Türkiye değil, kamusal düzenin ve rekabetin korunmasıdır.”
“REKABETİ AÇIN, BTHK’YI GÜÇLENDİRİN, İHALEYE ÇIKIN”
Ongun Talat, rekabetin ve tüketici haklarının korunması için Elektronik Haberleşme Yasasının ruhuna dönülmesini istedi. “Kamunun omurgası BTHK orada duruyor. Serbest rekabete açık, açık erişimli, belediye-özel-kamu ortak modellerini içeren, şeffaf ve ihaleli bir ulusal plan hâlâ mümkün.” dedi.













