İnternet Sağlayıcıları Başbakanlık önünde eylem yaptı: Fiberin altında peşkeş var!
İnternet Servis Sağlayıcıları Birliği (İSSB) ile sektör temsilcileri, bugün Başbakanlık binası önünde toplanarak, UBP–DP–YDP hükümetinin Türk Telekom’la imzaladığı fiber optik altyapı protokolünü sert bir dille eleştirdi.
İnternet Sağlayıcıları Başbakanlık önünde eylem yaptı: Fiberin altında peşkeş var!
İnternet Servis Sağlayıcıları Birliği (İSSB) ile sektör temsilcileri, bugün Başbakanlık binası önünde toplanarak, UBP–DP–YDP hükümetinin Türk Telekom’la imzaladığı fiber optik altyapı protokolünü sert bir dille eleştirdi.
Bugün Kıbrıs
İnternet Servis Sağlayıcıları Birliği (İSSB) ile sektör temsilcileri, bugün Başbakanlık binası önünde toplanarak, UBP–DP–YDP hükümetinin Türk Telekom’la imzaladığı fiber optik altyapı protokolünü sert bir dille eleştirdi.
İSSB Başkanı Olgu Tansuğ, yaptığı açıklamada, protokolün “ülkenin haberleşme altyapısına vurulan ağır bir darbe niteliğinde olduğunu” belirtti ve “Telekomünikasyon Dairesi’nin altyapısından üst yapısına kadar tüm varlıklarını hükümet eliyle peşkeş çeken maddelerle doludur” dedi.
“EŞİ BENZERİ GÖRÜLMEMİŞ BİR FİYASKO İLE KARŞI KARŞIYAYIZ”
Tansuğ, konuşmasına şu ifadelerle başladı:
“Gönül isterdi ki bugün burada, yerli internet servis sağlayıcıları olarak ‘Bilişim Adası’ sloganımıza yakışır şekilde geliştirdiğimiz Fiber to Home projesini duyuralım ve ulaştırma bakanlığı ile diğer devlet kurumlarıyla vardığımız mutabakat sonucunda, Telekomünikasyon Dairesi’nin de kârlı şekilde içinde bulunduğu bir organizasyonu sizlerle müjdeleyelim. Ne yazık ki, bugün karşınızda böyle bir müjdeyle değil, ancak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir fiyaskoyla bulunuyoruz.”
Tansuğ, aylardır sır gibi saklanan ve Başbakan Ünal Üstel tarafından “yangından mal kaçırır gibi alelacele imzalandığını” söylediği protokolün nihayet Resmi Gazete’de yayımlanarak kamuoyuna açıklandığını ifade etti.
“İnternet Servis Sağlayıcıları Birliği olarak, bu protokolü Sn. Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı gibi ‘okuyabilmeyi, anlayabilmeyi ve değerlendirebilmeyi’ çok isterdik. Ancak ne yazık ki, protokolün her satırı ülkenin haberleşme altyapısına vurulan ağır bir darbe niteliğinde olup, Telekomünikasyon Dairesi’nin altyapısından üst yapısına kadar tüm varlıklarını hükümet eliyle peşkeş çeken maddelerle doludur.”
“GELİR TRANSFERİYLE SINIRLI DEĞİL, 25 YILLIK TEKEL YARATILIYOR”
Tansuğ, hükümetin “Bilişim Adası’nı inşa edenler” olarak tanıtan bazı çevrelerin ülkenin haberleşme altyapısını bir özel şirkete devrettiğini, bununla da kalmayarak Telekomünikasyon Dairesi’nin aylık 35 milyon TL gelirini bu şirkete aktarmayı garanti altına aldığını belirtti.
“Ancak mesele yalnızca gelir transferi değildir. Bu protokol, 25 yıl boyunca bu özel şirket dışında kalan diğer firmaların internet hizmeti vermesini yasaklamaktadır.”
Tansuğ, ayrıca Telekomünikasyon Dairesi de dahil olmak üzere tüm haberleşme sağlayıcılara fiber optik hat çekme yasağı getirildiğini, bu yasağın uluslararası bağlantılara kadar genişletildiğini söyledi.
“Yani KKTC’ye denizaltı fiber optik hat çekmek isteyen herhangi bir ülke veya şirket dahi bu yasaktan etkilenmektedir. Garip olan ise, Sayın Bakan’ın meclis kürsüsünden yaptığı şu açıklamadır: ‘Güney 14 noktadan dünyaya bağlanıyor.’ Değerli arkadaşlar, gülmemek elde değil… Sayın Bakan ya bu protokolü okumamış ya da okumayanları yanıltmak istiyor.”
Tansuğ, yıllardır “KKTC’yi dünyaya tanıtmak” sloganını dillendiren hükümetin, bir özel şirketin çıkarları uğruna hem Telekomünikasyon Dairesi’ni peşkeş çektiğini hem de yerli firmaların geleceğini kararttığını söyledi.
“PROTOKOL NEDEN SIR GİBİ SAKLANDI?”
Tansuğ, defalarca randevu talep etmelerine rağmen Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı’nın kendileriyle görüşmekten kaçındığını belirterek hükümete şu soruları yöneltti:
- Bu protokol neden bugüne kadar sır gibi saklandı ve neden ihalesiz şekilde yürürlüğe kondu?
- Maliye Bakanlığı nezdinde yapılan çalışmalara göre 40 milyon dolar değerindeki yatırım, bir gecede nasıl 130 milyon dolara çıktı? Aradaki 90 milyon dolar farkın açıklaması nedir?
- Yerli firmalar 5 yılda tamamlama taahhüdü verirken, Türk Telekom’un 1 yılda tamamlama vaadi için herhangi bir cezai şart neden eklenmemiştir?
- “Yatırımcı” olarak gösterilen bu özel şirket, sistemi Telekomünikasyon Dairesi’nin geliriyle finanse ediyorsa, bu nasıl bir yatırım modelidir?
“DEVLETİN KAYNAKLARI TÜRK TELEKOM’A AÇILIYOR”
Protokolde açıkça belirtildiğini söyleyen Tansuğ, şu ifadeleri kullandı:
“Türk Telekom, fiber optik altyapıyı kurarken Telekomünikasyon Dairesi’nin personelinden, araçlarından, depolarından ve taşınmazlarından ücretsiz şekilde yararlanacak; ihtiyaç duyulan yeni binalar, santraller, depolar ve enerji sistemleri devlet bütçesiyle inşa edilecektir. Hatta Türk Telekom’un talep ettiği lokasyonlarda yapılacak boru ve rögar yenilemeleri dahi devlet tarafından finanse edilecektir.”
Bu durumda “Devlet bu kadar kaynağı zaten ayırıyorsa, Türk Telekom’a neden ihtiyaç duyuluyor?” diye soran Tansuğ, hükümetin samimiyetten uzak bir anlayışla hareket ettiğini söyledi.
“Devlet kendi altyapısını neden kendisi inşa etmiyor da özel bir şirkete teslim ediyor? Samimi ve ciddi bir devlet yapısı bu soruların sorulmasına dahi fırsat vermezdi. Ancak ne yazık ki karşımızda samimi olmayan, ülkenin geleceğini değil kendi siyasi çıkarlarını düşünen bir anlayış var.”
“YUKARISI NERESİ SAYIN BAKAN?”
Tansuğ, Erhan Arıklı’nın meclis kürsüsünde yaptığı “Bu işin yapılması için baskı, Türk Telekom’a yukarıdan, medazori usulle geldi” açıklamasını hatırlatarak şu soruyu yöneltti:
“‘Yukarısı’ neresi Sayın Bakan? Bu sözlerle Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı mı kastediyorsunuz?”
Tansuğ, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:
“Sayın Erdoğan, ‘Türk Telekom Kuzey Kıbrıs’ta perakende şirket kursun, yerli yatırımcıları batırsın, Telekomünikasyon Dairesi’nin gelirlerine el koysun, o gelirle yatırım yapsın’ mı dedi? Ya da ‘Yerli firmaların 40 milyon dolara yapabileceği işi reddedin, ihalesiz şekilde 130 milyon dolara Türk Telekom’a verin’ mi dedi? Biz buna inanmıyoruz.”
“BİZ YAPARIZ, HEM DE DAHA İYİSİNİ YAPARIZ”
Tansuğ, Ulaştırma Bakanı Arıklı’nın “Biz bu işi zaten yapamıyoruz” sözlerini hatırlatarak, şu ifadeleri kullandı:
“Evet, Sayın Bakan; siz yapamıyorsunuz. Ancak biz, İnternet Servis Sağlayıcıları Birliği olarak şunu açıkça beyan ediyoruz: Eğer Türk Telekom’a tanınan imtiyazların yalnızca onda biri dahi yerli firmalara tanınsaydı, biz bu projeyi çok daha başarılı, hatta Güney Kıbrıs’tan bile ileri düzeyde bir şekilde gerçekleştirebilecek kapasiteye ve kabiliyete sahibiz.”
 
 
 
 





 
 
 
 
 
 
 
 




 






 
 
 
 
 
 
 
