Arnavutluk’un yapay zeka bakanı Diella hamile: 83 “dijital çocuk” doğuracak
Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, ülkenin ilk “yapay zekâ bakanı” Diella’nın hamile olduğunu ve yakında "83 çocuğu” olacağını açıkladı.
Arnavutluk’un yapay zeka bakanı Diella hamile: 83 “dijital çocuk” doğuracak
Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, ülkenin ilk “yapay zekâ bakanı” Diella’nın hamile olduğunu ve yakında "83 çocuğu” olacağını açıkladı.
Berlin’deki Global Dialogue etkinliğinde yaptığı konuşmada Rama, Diella’nın “hamile” olduğunu ve doğacak her bir “çocuğun” mecliste görevli bir milletvekiline asistanlık edeceğini söyledi.
Rama, bu dijital asistanların annelerinin bilgisini taşıyacağını, parlamento oturumlarına katılacaklarını, tutanak tutacaklarını, milletvekillerini bilgilendireceklerini ve tartışmaları özetleyeceklerini açıkladı.
Diella, Edi Rama tarafından yolsuzlukla mücadele, şeffaflık ve kamu alımlarında usulsüzlükleri önlemek amacıyla kabinede görevlendirilen yapay zekâ tabanlı bir sistem olarak tanıtılmıştı.
Hükümet açıklamalarına göre Diella, Microsoft iş birliğiyle geliştirilen ve ekranda geleneksel Arnavut kıyafeti giymiş bir kadın figürü şeklinde görünen bir yapay zekâ uygulaması olarak çalışıyor; daha önce e-Albania platformunda bir dijital asistan olarak milyonlarca kullanıcı etkileşimi sağlamıştı. Rama, Diella’nın devlet ihalelerini rüşvetten arındırmayı hedeflediğini söyledi.
Açıklamanın arka planında, bu adım siyasî ve hukuki tartışmaları da tetikledi. Mayıs 2025’te yapılan seçimlerde Sosyalist Parti 140 sandalyeli parlamentoda 83 milletvekili kazanmıştı; Rama’nın “83 çocuk” ifadesinin her bir Sosyalist milletvekiline birer dijital asistan sağlama planını kastettiği yorumlarına neden oldu.
Muhalefet ve bazı hukukçular, yapay zekâ biriminin kabineye resmen atanmasının anayasaya aykırı olabileceğini savunurken; muhalefet bu uygulamayı “siyasi gösteri” olarak nitelendirdi ve yürürlüğe girmesi durumunda hukuki zorluklar yaşanabileceğini belirtti.
Cumhurbaşkanı ve bazı yetkililer ise Diella’nın kabinedeki statüsüne tam onay vermek konusunda temkinli davranıyor.
Uzmanlar ve sivil toplum örgütleri, Diella örneğinin teknolojik yenilik ile demokratik hesap verebilirlik, şeffaflık, veri gizliliği ve etik konuları arasında yeni bir sınav olduğunu vurguluyor. Yapay zekâ destekli asistanların karar süreçlerine dâhil edilmesi halinde şeffaf algoritma denetimi, veri kaynaklarının açıklanması ve sorumluluk hatlarının netleştirilmesi gerektiği sıkça dile getiriliyor. Ayrıca, Diella’nın mecliste fiziksel bir temsilci değil, dijital bir araç olduğu; nihai karar yetkisinin insan siyasetçilerde kaldığına dair açıklamalar yapıldı ancak uygulamanın pratikte nasıl işleyeceğine ilişkin detaylar hâlâ belirsiz.
Hükümet yetkilileri, Diella ve “çocukları” projesinin amacının kamu hizmetlerini hızlandırmak, şeffaflığı artırmak ve yolsuzlukla mücadelede teknolojiden yararlanmak olduğunu yineliyor. Eleştirmenler ise böyle bir girişimin demokratik denetim, hesap verebilirlik ve hukukî çerçeve açısından kapsamlı tartışma ve düzenleme gerektirdiğini savunuyor. Diella’nın “doğuracağı” 83 dijital asistanın parlamentoda nasıl çalışacağı, hangi veri ve yetkilere erişim sağlayacağı ve olası yasal sınırlandırmaların ne olacağı konularının önümüzdeki günlerde netleşeceği belirtiliyor.
 
 
 
 





 
 
 
 
 
 
 
 




 






 
 
 
 
 
 
 
