Talat: “AB temsilcisini yok sayarsan, onlar da seni yok sayar”
2’nci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Avrupa Parlamentosu’nun 1974 kayıplarıyla ilgili anıt dikilmesi kararına atıfta bulunarak, “Diploması ve diyalogun olmadığı şartlarda yok sayılmak kaçınılmazdır” dedi. Talat, “Brüksel’de kuş uçsa haberimiz olurdu, şimdi protesto yarışına girdik” sözleriyle geçmişteki aktif diplomasi dönemine dikkat çekti.
Talat: “AB temsilcisini yok sayarsan, onlar da seni yok sayar”
2’nci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Avrupa Parlamentosu’nun 1974 kayıplarıyla ilgili anıt dikilmesi kararına atıfta bulunarak, “Diploması ve diyalogun olmadığı şartlarda yok sayılmak kaçınılmazdır” dedi. Talat, “Brüksel’de kuş uçsa haberimiz olurdu, şimdi protesto yarışına girdik” sözleriyle geçmişteki aktif diplomasi dönemine dikkat çekti.
Bugün Kıbrıs
2’inci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, “Temsilciliğiniz haber alamazsa anlaşmalı bir lobi grubuyla çalışmalıydınız” diyerek Brüksel’deki lobilerin önemine dikkat çekti
BRÜKSEL VE LOBİLERİN ÖNEMİNE DİKKAT ÇEKTİ
2’inci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Avrupa Birliği’nin atadığı Kıbrıs Özel Temsilcisini “yok hükmünde” ilan etmenin ve görüşmeyi reddetmenin sonuçlarını eleştirdi. Talat, bu tutumun karşılığının “onlar da seni yok hükmünde kabul eder” olacağını belirterek, Brüksel’de bulunan ve Avrupa Parlamentosunda görev yapan Rum parlamenterlerin, ellerinden geleni yaparak 1974 kayıplarıyla ilgili anıt dikilmesi kararını çıkardıklarını söyledi. Talat, Kayıp Şahıslar Komitesi’nin fiilen kayıp arayıp kalıntıları ailelere teslim etme sürecini başlatan başbakanın, daha sonra Cumhurbaşkanı olduğuna dikkat çekti ve AP’nin söz konusu kararından dolayı büyük üzüntü duyduğunu ifade etti.
DİPLOMASİ VE DİYALOĞUN EKSİKLİĞİNE VURGU YAPTI
Talat, diploması ve diyalogun olmadığı şartlarda yok sayılmanın kaçınılmaz olduğunu, eğer bunu anlamazsanız Kıbrıs Rum tarafının hem tanınan bir devlet hem de AB üyesi olmanın avantajlarını kullanmasının önünü açtığınızı söyledi. Talat, “sonra da bugünkü gibi protesto yarışına girersiniz” diyerek protesto refleksinin kolay olduğunu ancak işin zorunun başta önlem almak olduğunu vurguladı. Ona göre doğru olan, Brüksel’den —ki orada temsilciliğiniz vardır— doğrudan haber alarak bu tek taraflı kararın çıkmasını engellemekti.
BRÜKSEL’DE SESİNİZİ DUYURMAK İÇİN ÖNERİLER
Talat, temsilciliğin eğer haber alamazsa anlaşmalı bir lobi grubuyla çalışılması gerektiğini belirtti ve ekledi: “Unutmayalım, Brüksel bir lobiler şehridir, AP hakeza.” Bu tespitle Talat, Kıbrıslı Türklerin orada sesinin duyurulması için çaba sarf edilmesi gerektiğini; aksi takdirde, tek taraflı kararların ve siyasi inisiyatiflerin kapanmayan zararlar doğuracağını ifade etti. Talat, sözlerini şöyle sürdürdü: “Zamanında Brüksel’de bu yolla kuş uçsa haberimiz olurdu…” Bu ifadeyle geçmişte benzer mekanizmaların işe yaradığını hatırlattı ve proaktif dış ilişki yürütmenin önemini vurguladı.
PROTESTONUN KOLAY, MÜDAHALE VE ÖNLEMLERİN ZOR OLDUĞUNU BELİRTTİ
Talat, son olarak “Kıbrıslı Türklerin oralarda sesinin duyurulması için elimizden geleni yapmak ve halkımızın çıkarlarını korumak zorundayız. İş işten geçtikten sonra protesto yarışına girmek kolay olandır, biz zoru başarmalıyız.” diyerek, reaktif gösteriler yerine önleyici diplomasi ve etkin lobicilik çağrısında bulundu. Talat’ın sözleri, dış ilişkilerde proaktif politika oluşturmanın ve AB organlarıyla sürekli iletişimin önemini bir kez daha ortaya koydu.














