Özkunt: “Halk, Pazar günü bu dayatmacı siyasete son verecek”
TDP Genel Sekreteri Nevzat Özkunt, “Miadını doldurmuş bu hükümetin yangından mal kaçırır gibi karar çıkarması anayasal olarak mümkün değildir” dedi; Özkunt, iki devletli siyasetin ülkeye somut bir kazanım getirmediğini vurguladı.
Özkunt: “Halk, Pazar günü bu dayatmacı siyasete son verecek”
TDP Genel Sekreteri Nevzat Özkunt, “Miadını doldurmuş bu hükümetin yangından mal kaçırır gibi karar çıkarması anayasal olarak mümkün değildir” dedi; Özkunt, iki devletli siyasetin ülkeye somut bir kazanım getirmediğini vurguladı.
Bugün Kıbrıs
Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Sekreteri Nevzat Özkunt, BRT’de yayımlanan “Seçim ’25” programında, meclisteki son karar girişimini ve hükümetin tutumunu sert biçimde eleştirdi. Özkunt, dün alınan kararın meclisin iradesiyle değil hükümetin yönlendirmesiyle alındığını ileri sürerek bunun Kıbrıs Türk halkına saygısızlık olduğunu söyledi. 19 Ekim Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nde halkın tercihinin netleşeceğini belirten Özkunt, ülkenin gerçek sorunlarının seçimler üzerinden gölgelenmemesi gerektiğini kaydetti.
HÜKÜMETİN KARARI HALKA SAYGISIZLIK
Özkunt, söz konusu meclis kararını “hükümet kararı” olarak nitelendirdi ve bunun bir meclis kararı olmadığını vurguladı. Özkunt, “Bu kararı Kıbrıs Türk halkına saygısızlık olarak değerlendiriyorum” ifadeleriyle karara tepki gösterdi. Ayrıca, “Miadını doldurmuş bu hükümetin yangından mal kaçırır gibi bir karar çıkarması anayasal olarak da mümkün değildir” diyerek karar sürecinin meşruiyetini tartışmaya açtı. Özkunt, siyasal partilerin halkın iradesine yaslanması gerektiğini, bunun yerine farklı yönlendirmelerle karar aldırılmasının kabul edilemez olduğunu belirtti.
KARARLAR TALİMATLA ALINIYOR İDDİASI
Özkunt, kararların halktan gelen taleplerle değil dışarıdan gelen yönlendirmelerle alındığını savundu ve “Karar halktan değil, talimattan geliyor” şeklinde değerlendirme yaptı. Bir gemide birlikte yol alındığını söyleyerek, bu gemiyi güvene taşıyacak ortak bir iradenin gerekli olduğunu ifade etti.
SEÇİMİN TEK BOYUTLU GÖRÜLMESİNE TEPKİ
TDP Genel Sekreteri, seçimin yalnızca Kıbrıs meselesine indirgenemeyeceğini belirtti; halkın oyunun sadece tek bir mesele üzerinden belirlenemeyeceğini vurguladı. Özkunt, Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman etrafında oluşan “toplumsal konsensüs”ten söz ederek, demokrasi, anayasa, hukuk ve laiklik esaslarına vurgu yaptı.
KORKU İKLİMİ ELEŞTİRİSİ
Hükümetin toplum üzerinde korku iklimi yaratmaya çalıştığını savunan Özkunt, bunun toplumun bölünmesine yol açtığını belirtti. “Federasyon gelirse bayrak kalmayacakmış, Güney Kıbrıs’ın boyunduruğu altına girecekmişiz gibi gerçek dışı yaklaşımlarla korku salıyorlar” sözleriyle bu kampanyayı eleştirdi ve Erhürman etrafında güven ve dayanışma olduğunu söyledi.
“İKİ DEVLETLİK BİR İLLÜZYONDUR”
Özkunt, iki devletlilik söyleminin somut kazanımlarını sorguladı ve “Bugüne kadar hangi somut kazanımlar elde edildi?” diye sordu. Özellikle mülkiyet alanında yaşanan sorunlara işaret edip, iki devletlilik politikasının karşılıklı rövanş uygulamalarına yol açtığını savundu. “İki devletlilik bir illüzyondur” diyen Özkunt, bu söylemin halkı aldatmaya yönelik bir slogan olarak kalacağı görüşünü paylaştı.
ÇÖZÜM PERSPEKTİFİNİN KAZANIMLARI
Özkunt, çözüm perspektifinin getirdiği somut kazanımları hatırlattı: Taşınmaz Mal Komisyonu, Annan Planı düzenlemeleri, Yeşil Hat Tüzüğü, Mali Yardım Tüzüğü ve AB vatandaşlığı gibi uygulamaların çözüm sürecinin ürünleri olduğunu söyledi. Bu kazanımların iki devletçilik politikasıyla yok sayıldığını belirtti.
EKONOMİK VE SEYAHAT KISITLAMALARI ELEŞTİRİSİ
İnşaat sektöründeki çöküşü ve bazı tutuklamaları iki devletçilik siyasetinin sonucu olarak değerlendiren Özkunt, Türkiye’ye giriş yasağı getirilen vatandaşlar ve müteahhitlerin Güney’e geçememesi ile Avrupa’ya seyahat engellemlerinin örneklerini verdi. “Kıbrıs’ın kuzeyi adeta bir açıkhava hapishanesine dönüşmüş durumdadır” eleştirisiyle mevcut dışa kapalı durumun sonuçlarına dikkat çekti ve çözüm vizyonunun masaya yeniden getirileceğini söyledi.
MÜZAKERE VE GÜVEN ARTTIRICI ÖNLEMLER YOKLUĞU
Özkunt, son beş yılda anlamlı bir müzakere yapılmadığını, güven artırıcı adımların atılmadığını ve sınır kapılarının rahatlatılmadığını savundu. “Hiçbir şeyi müzakere etmeyen bir cumhurbaşkanı neyin kazanımını elde etmiş?” sorusuyla yürütülen siyasetin başarısızlığına işaret etti.
TATAR’A YÖNELİK SERT ELEŞTİRİ
Özkunt, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın halktan kopuk bir siyaset izlediğini iddia etti ve seçim sonrasında Nikos Hristodulidis’in gerçek yüzünün ortaya çıkacağını ifade etti. Özkunt, “Kıbrıs Türk halkı ada yarısına sıkışmış durumdan çıkarılmalı ve dünyaya açılacak kapıdan toplumumuz nasibini almalıdır” diyerek, Tatar’ın politikalarının halka zarar verdiğini savundu ve Pazar günkü seçimle bu yükten kurtulacaklarını ileri sürdü.
Özkunt sözlerini, Tufan Erhürman ile yola devam edeceklerini ve müzakere masasını yeniden işlevsel hale getirmek için tüm yolların zorlanacağını belirterek tamamladı. Özkunt, toplumun gerçek sorunlarının müzakereyle ele alınması gerektiğini vurguladı ve seçmenin buna göre karar vereceğini söyledi.