UBP Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu, Meclis Hukuk, Siyasi İşler, Dışilişkiler ve Savunma Komitesi’nde “Kıbrıs Sorununa İki Devletli Çözüm Konusunda Karar Önerisi”nin onaylanmasının ardından yaptığı açıklamada, “46 yıldır sürdürülen federasyon temelli müzakereler göstermiştir ki, Rum tarafının bizimle yönetimi paylaşma niyeti yoktur. Kalıcı bir çözüm ancak iki devlet temeliyle mümkündür” dedi.

“15 YIL ARADAN SONRA MECLİS KIBRIS KONUSUNDA KARAR ALDI”
UBP Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu, Meclis’te onaylanan öneriye ilişkin değerlendirmesinde, “15 yıl aradan sonra, Meclisimiz Kıbrıs meselesi ile ilgili bir karar almıştır” ifadelerini kullandı.
Sürecin bundan sonraki aşamasında Meclis’in olağanüstü toplantıya çağrılabileceğini belirten Hasipoğlu, ivedilik talebinin halihazırda yapıldığını kaydetti.

“FEDERASYON TEMELLİ MÜZAKERELER İFLAS ETMİŞTİR”
Hasipoğlu, “46 yıldır sürdürülen federasyon temelli müzakereler bize göstermiştir ki; Kıbrıs Rum tarafının bizimle bir adanın yönetimini paylaşma niyeti yoktur. Bu nedenle kalıcı veya yaşayabilir bir anlaşmanın federasyon temelli olması da mümkün değildir” dedi.

Hasipoğlu, “Kıbrıs’ta iki ayrı halk, iki ayrı devlet vardır. Kalıcı ve yaşayabilir bir çözüm, bu gerçeği temel almak zorundadır. İki devletli çözüm siyaseti, en gerçekçi ve yaşayabilir bir çözüm modelidir” ifadelerini kullandı.

“KARAR, KIBRIS TÜRK HALKININ ONURLU DURUŞUNU YANSITIYOR”
UBP Genel Sekreteri Hasipoğlu, açıklamasını şu sözlerle sürdürdü:
“Cumhuriyet Meclisi’nin Kıbrıs Türk halkının meşru temsilcisi olarak bu siyaset doğrultusunda aldığı karar tarihi önem taşıyor. Geçtiğimiz yıl TBMM’de de benzer bir karar oy birliğiyle kabul edilmişti. Bizim temennimiz de, bu önerinin Cumhuriyet Meclisimizde tüm partilerin ortak iradesiyle, oy birliğiyle geçmesidir.”

“Meclisimizden geçmesi halinde iki meclisten de iki devletli çözüm modeli kabul edilmiş olacaktır. Meclisimizin, Kıbrıs Türk halkının onurlu duruşunu yansıtan bu tarihi kararı, tüm dünyaya güçlü bir mesaj olacaktır. Kıbrıs’ta çözüm, adadaki gerçekler üzerine inşa edilmelidir. Bu karar sadece siyasi bir duruş değil, devletimizin geleceğine dair irade beyanı olacaktır.”