Birleşik Krallık eski İşçi Partisi lideri ve milletvekili Jeremy Corbyn, bir dizi görüşmeler için bulunduğu Güney Afrika’da TR724’ün sorularını cevapladı. Corbyn, Türkiye’de muhalif kesimlere yönelik artan baskılar ve CHP’li belediye başkanlarının tutuklanması üzerine dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.

Dünyaca ünlü siyasetçi ve işci hakları aktivisti Corbyn, Trump’ın Gazze planını eleştirirken, Filistin’e destek veren Erdoğan’ın Gülen Hareketi gönüllülerini tutuklamasını “ikiyüzlülük” olarak nitelendirdi.

AKP hükümetinin, aralarında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da bulunduğu CHP’li belediye başkanlarını tutuklamasını eleştiren Corbyn, şunları söyledi: “Türkiye’de muhalefetin tutuklanması açıkça utanç verici. Her zaman olduğu gibi, gerçek demokrasiyi ve hükümette gerçek hesap verebilirliği tesis etmeye çalışan Türkiye halkıyla dayanışma içerisindeyim. Desteğim onlarla. Benim istediğim, Türkiye’nin aynı zamanda Filistin halkını desteklemesi, ki şu anda bunu yapıyor gibi görünüyor.”

BU TUTUKLAMALAR KABUL EDİLEMEZ
Gülen Hareketi’ne yönelik kitlesel tutuklamaları da takip ettiğne işaret eden Corbyn, “Evet, biliyorum. Burada ciddi çelişkiler var. Ben Türkiye’nin Filistin’i desteklemesini istiyorum. Ama aynı zamanda Türkiye’nin solu, ilerici insanları ve Kürt halkını susturma girişimlerine son vermesini de istiyorum. İnsanların fikirlerinden dolayı hapsedilmesi kabul edilemez.” ifadelerini kullandı.

“TONY BLAIR’İN GAZZE’YE YÖNETİCİ OLARAK ATANMASI YENİ BİR SÖMÜRGE YÖNETİMİDİR”
Güney Afrika Sendikalar Federasyonu (SAFTU), eski İngiltere İşçi Partisi Milletvekili Jeremy Corbyn ile Filistinli doktor ve aktivist Mustafa Barghouti’yi Johannesburg’un Marshalltown bölgesindeki genel merkezinde ağırladı. Görüşmede Gazze’de yaşanan soykırım ve sendikanın Boykot, Yatırımların Geri Çekilmesi ve Yaptırımlar (BDS) hareketindeki rolü ele alındı.

SAFTU, geçtiğimiz hafta Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda İsrail’in Batı Şeria işgalinin “soykırım” olarak tanımlanmasını memnuniyetle karşılamıştı. Bu kararın, İsrail’i Uluslararası Adalet Divanı’na taşıyan Güney Afrika hükümetinin tutumunu desteklediği vurgulandı.

SAFTU yaptığı açıklamada, soykırımın uluslararası düzeyde tanınmasının, tüm ülkelerin bu insanlık suçunu durdurma sorumluluğunu beraberinde getirdiğini belirtti.

BARGHOUTI: “FİLİSTİN’DEKİ APARTHEID, GÜNEY AFRIKA’DAKİNDEN DAHA AĞIR”
Toplantıda ilk sözü alan Mustafa Barghouti, Güney Afrika’ya İsrail’e karşı ilk sesini yükselten ve davayı Uluslararası Adalet Divanı’na taşıyan ülke olduğu için teşekkür ederek konuşmasına başladı. Barghouti, “Filistin’de yaşadığımız apartheid, Güney Afrika’da yaşananın çok daha ağırıdır. Çünkü bizde apartheid, halkın etnik temizliğiyle birleşiyor. Ayrıca üç büyük savaş suçuyla birleşmiş durumda: Soykırım, toplu cezalandırma ve insanların –özellikle çocukların– aç bırakılması,” dedi.

Barghouti, İsrail ordusunun Batı Şeria’da 1000 askeri kontrol noktası ve 200’den fazla kapı kurarak halkın hareket özgürlüğünü engellediğini söyledi. Ayrıca 7 Ekim’den bu yana 18 binden fazla Filistinlinin İsrail tarafından tutuklandığını, bunların arasında 400 çocuğun da bulunduğunu kaydetti.

“İsrail’in elinde 18 bin rehine varken dünya yalnızca Hamas’ın tuttuğu 48 rehineden bahsediyor,” diyen Barghouti, ayrıca eski İngiltere Başbakanı Tony Blair’in Gazze’ye yönetici olarak atanmasının gündeme gelmesini “yeni bir sömürgecilik girişimi” olarak nitelendirdi.

CORBYN: “İNGİLİZ HÜKÜMETİNİN SUÇA ORTAKLIĞI AÇIĞA ÇIKARILMALI”
Toplantıda daha sonra söz alan Jeremy Corbyn, Güney Afrika’da bulunmasının nedenini Filistin halkıyla dayanışma olarak açıkladı. Corbyn, parlamentodayken Nelson Mandela ile yaptığı bir görüşmeyi hatırlatarak Mandela’nın Filistin halkının maruz kaldığı baskılara her zaman dikkat çektiğini belirtti.

Corbyn, İngiltere’de milletvekiliyken hükümetin İsrail-Filistin çatışmasındaki rolünü sorgulayan bir yasa teklifi sunduğunu hatırlattı: “Gazze’de yaşananlar akıl almaz bir vahşettir. Ben de İngiliz hükümetinin bu süreçteki suç ortaklığının açığa çıkarılması için özel bir yasa teklifi sundum.”

Corbyn ayrıca, dünya genelinde sanayileşme ve üretimde iş birliği yapılması gerektiğini, ülkeler arasındaki uyumsuzlukların uluslararası dayanışmayı zayıflattığını söyledi.