‘Kimler kimlerle beraber’ I Erdoğan, Davutoğlu ve Babacan yıllar sonra yan yana geldi, DEM Parti de Erdoğan’ın yanında oturdu

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan yıllar sonra resepsiyondaki toplantıda yan yana geldi. DEM Parti Eş Genel Başkanları da Erdoğan'ın yanında oturdu.

TBMM’de iki buçuk aylık aranın ardından dün yeni yasama dönemi başladı. TBMM Genel Kurulu, 28. Yasama Dönemi 4. Yasama Yılı’nın başlamasıyla TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında toplandı, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan Genel Kurul’da konuşma yaptı. Ardından yeni yasama yılı için TBMM resepsiyonuna geçildi. Kurtulmuş, Meclis açılış resepsiyonuna CHP’nin katılmamasına ilişkin yaptığı açıklamada; “Gönlümüz arzu ederdi ki CHP de buradaki toplantıda olsun. 1 Ekim bizim için önemli, orada bütün siyasi partilerimizin olması Cumhurbaşkanımızın fikirlerini kabul ettikleri anlamına gelmez ama Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bir tane Cumhurbaşkanı var. Sistem gereği Cumhurbaşkanı’nın aynı zamanda AK Parti Genel Başkanı olduğunu ben de biliyorum ama bütün bu siyasi farklılıklara rağmen siyasi nezaket ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın konuştuğu özel oturumda bütün siyasi partilerinin olmasının daha şık olacağını bize söylüyor. Keşke CHP de Genel Kurul Salonu’nda olsaydı” dedi.

CHP, belediye başkanlarına yönelik operasyon ve tutuklamalar ile partinin kongrelerine dönük müdahaleleri protesto etmek amacıyla açılışa katılmama kararı almıştı. Genel Başkan Özgür Özel de dün resepsiyona katılmak yerine partisinin “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitingine katıldı.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un düzenlediği Tören Salonu’ndaki resepsiyona Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, AKPGrup Başkanı Abdullah Güler, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, DEM Parti Eş Genel başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları, HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan ve BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, partilerin grup başkanvekilleri, milletvekilleri, bürokratlar, yabancı misyon temsilcileri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, sanatçılar ile çok sayıda davetli katıldı.

Erdoğan daha sonra MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan ile DEM Parti yöneticileriyle birlikte tören salonununun yanındaki mermerli salona geçti.

Erdoğan’ın TBMM Tören Salonu’nda bulunan bir odada Bahçeli ve TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’la bir araya gelmesiyle başlayan toplantıya daha sonra resepsiyona katılan siyasi partilerin liderleri de davet edildi. Toplantıda HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan ve BBP Genel Başkanı Mustafa Destici de yer aldı.

“UMUDUMUZ BİR YASAL DÜZENLEME SÜRECİNİN HIZLA BAŞLAMASI”
Bu görüşmenin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan DEM Parti Eş Genel Başkanı Hatimoğulları, “Görüşme iyiydi. Elbette komisyonla ilgili konuları konuştuk. Kendi görüşümüz olarak da Meclis’te kurulan komisyonun çalışmalarının bir an önce yasal düzenleme seviyesine geçmesi gerektiğine dair vurgularımızı ifade ettik. Bütün umudumuz bir yasal düzenleme sürecinin hızla başlaması. Bunu da bugün bu ortamda bir kez daha ifade ettik.” diye konuştu.

KURTULMUŞ’TAN AÇIKLAMA
Kurtulmuş, CHP grubunun Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılımını gerekçe göstererek 1 Ekim özel oturumuna ve açılış resepsiyonuna katılmamasına ilişkin de şu değerlendirmeyi yaptı:

“Bir şey söylemek istemem, partilerin kendi kararıdır, kendi ortaya koydukları siyasi görüştür. Gönlümüz arzu ederdi ki CHP de buradaki toplantıda olsun. 1 Ekim bizim için önemli, orada bütün siyasi partilerimizin olması Cumhurbaşkanı’mızın fikirlerini kabul ettikleri anlamına gelmez ama Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bir tane Cumhurbaşkanı var. Sistem gereği Cumhurbaşkanı’nın aynı zamanda AK Parti Genel Başkanı olduğunu ben de biliyorum ama bütün bu siyasi farklılıklara rağmen siyasi nezaket ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın konuştuğu özel oturumda bütün siyasi partilerinin olmasının daha şık olacağını bize söylüyor. Keşke CHP de Genel Kurul Salonu’nda olsaydı.”

“DÜNYA MİLLETLERİ İSRAİL’İ YALNIZLAŞTIRDI”
İsrail’in Sumud filosuna olası müdahalesinin etkileri hakkında gelen soruya da Kurtulmuş şöyle yanıt verdi:

“İsrail’in tarihi bakımından BM Genel Kurulu bir dönüm noktası. İsrail bu kadar büyük gücüne, arkasına aldığı güçlü devletlere rağmen medyada, finans çevrelerinde, siyasette, askeri alandaki kendisini kuvvetli gördüğü bir noktada İsrail’in soykırımcı, katil Başbakanı kürsüye çıktığı zaman BM salonu bomboş hale geldi. Dünya milletleri İsrail’i yalnızlaştırdı. Bundan sonra da yalnızlaşma süreci devam edecektir. Küresel kararlılık filosu uluslararası sularda hareket ediyor ve uluslararası sularda da bütün gemilerin seyrüsefer güvenliği korunmuştur. İsrail’in böyle bir delilik yapmayacağı kanaatindeyim. Eğer yaparsa bunun sonuçlarının İsrail bakımından fevkalade hazin olacağı ortadadır.

Bütün dünyanın nefretini toplamış olan bir hükümetten bahsediyoruz. Dünyada bu anlamda geniş kitlelerin nezdinde meşruiyetini kaybetmiş bir İsrail hükümetinden bahsediyoruz. Dolayısıyla böyle bir saldırganlığı, bu kadar büyük bir vahşeti yeni bir adım olarak ortaya koyarsa dünyanın birçok yerinde çok daha güçlü bir İsrail karşıtı, Netanyahu karşıtı bir dalga ortaya çıkar. Böylesine ileri bir adımı atmayacaklarını düşünüyorum.”

Kurtulmuş, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu çalışmalarındaki uzlaşı ortamının yeni anayasa çalışmalarına katkısı olup olmayacağına ilişkin soruya şu cevabı verdi:

“Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’yla anayasa ve diğer yasa çalışmaları birbirinden tamamen alakasız konulardır. Ancak bu komisyonda bu kadar farklı siyasi partiden 51 milletvekilinin bir araya gelmesi, aldığı kararları ittifakla alması, hemen hemen çok farklı siyasi fikirleri büyük bir olgunlukla dinlemesi ve bugüne kadar komisyon çalışmalarının sürdürülmesi aslında tam da aradığımız, özlediğimiz olgun demokratik ortamın önemli bir yansımasıdır.

Ümit ederim ki burada oluşan siyasal iklim, TBMM’nin geneline sirayet eder ve tabii bu çalışmalar içerisinde hem yasa yapma çalışmaları bakımından hem de toplumun büyük bir beklentisi olan yeni, özgürlükçü, katılımcı, demokratik, kapsayıcı bir anayasanın yapılabilmesi bakımından da olgun bir siyasi müzakere ortamını ortaya koyar. Bu çalışmaların sürmesi ve ardından en kısa sürede tamamlanmasıyla birlikte Türkiye’nin demokratik standartları bakımından bir eşiğin daha aşılacağına yürekten inanıyorum. Türkiye Cumhuriyeti’nin en zor konusunu, 50 yıllık terörle ilgili meseleyi halledebilmiş olan bir Meclis, önündeki daha kolay meseleleri de rahatlıkla halleder diye düşünüyorum. Bunların başında da anayasa çalışmaları, Meclis içtüzüğü, Siyasi Partiler Yasası ve Seçim Yasası önde geliyor.”

WWL

WWL

DAUSEN

Girne Belediyesi

Girne Belediyesi

Gönyeli Alayköy Belediyesi

array(4) { ["reklam_linki"]=> string(31) "https://guvensigortakibris.com/" ["reklam_gorseli"]=> string(63) "https://bugunkibris.com/wp-content/uploads/2024/11/mavi-gif.gif" ["hangi_pragraflar_arasina_geldin"]=> string(1) "3" ["reklami_yayinla"]=> bool(true) }