Tatar: “Halkımız boş vaatlere inanıp yanlış karar vermesin!”
Cumhurbaşkanlığındaki Ersin Tatar: “Benim siyasetim Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınırlığını artırmaktır. Bana ‘Ne zaman tanınacağız?’ diye soruyorlar, buna cevap veremem ama tanınırlığımızı her geçen gün güçlendiriyoruz. Erhürman ise federasyon ısrarıyla halkı boş vaatlerle oyalıyor.”
Tatar: “Halkımız boş vaatlere inanıp yanlış karar vermesin!”
Cumhurbaşkanlığındaki Ersin Tatar: “Benim siyasetim Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınırlığını artırmaktır. Bana ‘Ne zaman tanınacağız?’ diye soruyorlar, buna cevap veremem ama tanınırlığımızı her geçen gün güçlendiriyoruz. Erhürman ise federasyon ısrarıyla halkı boş vaatlerle oyalıyor.”
Bugün Kıbrıs
Cumhurbaşkanlığındaki Ersin Tatar, Kıbrıs Postası’nda Gökhan Altıner’in konuğu olduğu yayında, iki devletli çözüm vurgusunu yineledi. “Benim siyasetim KKTC’nin tanınırlığını artırmaktır” diyen Tatar, kendisine sıkça sorulan “Ne zaman tanınacağız?” sorusuna ise net cevap veremeyeceğini belirtti. “Benim hedefim KKTC’nin dünyada bir realite olarak tanınırlığını artırmaktır” ifadelerini kullandı.
Tatar konuşmasında ayrıca, Ortadoğu ve Doğu Akdeniz’de artan gerilime dikkat çekerek “Türkiye ile yürütülen siyasetin en doğru yol” olduğunu belirtti. Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğünün vazgeçilmezliği, ekonomik krizler ve afetlerin Türkiye’nin desteğiyle aşılması, Selçuk Bayraktar’ın yatırım yapacağı ve CTP lideri Tufan Erhürman’a yönelik federasyon eleştirileri öne çıkan başlıklar oldu.
“YATIRIMLAR ANCAK TÜRKİYE’NİN GARANTÖRLÜĞÜYLE MÜMKÜN”
Tatar, ekonomik gelişmeler ile güvenlik politikasını aynı başlıkta birleştirerek, yatırımların ancak Türkiye’nin garantörlüğü sayesinde gerçekleşebileceğini söyledi:
“Dijital dönüşüm tamamlanınca burası güçlü iletişim hatlarıyla yazılım şirketlerinin kurulabileceği, hizmet ihracatı yapılabileceği bir bilişim adası olabilir. Selçuk Bayraktar buraya yatırım yapacağını söyledi. Ama bu zeminin kaybolmaması lazım. Eğer Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğü tartışmaya açılırsa çok şey kaybederiz. Kıbrıs Türk halkının güvenliği, huzuru ve varlığı Türkiye’nin garantörlüğü sayesinde mümkündür. Garantörlükten vazgeçilirse yatırımlar da geleceğimiz de tehlikeye girer.”
“PANDEMİ VE 6 ŞUBAT DEPREMİNİ TÜRKİYE’NİN DESTEĞİYLE ATLATTIK”
Küresel krizler ve doğal afetler karşısında Türkiye’nin desteğinin önemine vurgu yaptı:
“Pandemiyi atlattık, 6 Şubat depreminde Türkiye büyük bir felaket yaşadı ama kendi kaynaklarıyla yönetti. Bizim şampiyon meleklerimizi kaybettiğimiz o acı günleri de gördük. Buna rağmen Türkiye’nin desteğiyle dimdik ayakta kaldık. Kamu maliyesinde zaman zaman borçlanmalar olur ama bu her devlette var. Önemli olan çarkın dönmesi ve makro dengelerin yönetilebilmesidir.”
“PASAPORT MESELESİNİ DEFALARCA DİLE GETİRDİM”
Tatar, karma evliliklerden doğan çocukların pasaport alamamasını sık sık gündeme getirdiğini ifade ederek şöyle konuştu:
“Pasaport meselesini her platformda dile getirdim. New York’ta Hristodulidis’in karşısında da söyledim. Yanımda Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan vardı. ‘Nasıl olur da aynı sınıfta okuyan iki çocuktan biri alabiliyor, diğeri alamıyor? Çünkü annesi ya da babası Türkiye kökenli diye ayrımcılık yapıyorsunuz. Bu Avrupa Birliği değerlerine aykırıdır’ dedim. Onlar cevap veremediler.”
Tatar, bu sorunun yıllardır gündemde olduğunu hatırlatarak CTP ve Erhürman’a da yüklendi:
“Mehmet Ali Talat çözmedi, Mustafa Akıncı çözmedi. Çünkü Rum tarafının niyeti kötü, ayrımcılık siyaseti değişmedi. Şimdi Erhürman mı çözecek? Bunlar boş vaat. Halkımız bunlara kanmamalı.”
“ERHÜRMAN FEDERASYONU SAVUNUYOR”
Tatar, CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman’ın Kıbrıs meselesine yaklaşımını sert sözlerle eleştirdi. Erhürman ve CTP’nin federasyon çizgisinde ısrar ettiğini söyleyen Tatar, şunları dile getirdi:
“Tufan Erhürman ve arkadaşları her zaman federasyonu savundular. New York’ta Sosyalist Enternasyonal toplantılarına katıldılar, orada Kıbrıs’ta tek çözümün federasyon olduğunu söylediler. Bu toplantıya Akel’in desteğiyle gittiler. Akel Genel Sekreteri konuşmasında Türkiye için ‘işgalci’ dedi. Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin lideri orada oturmaya devam etti. O sırada CHP Genel Başkanı Özgür Özel salonu terk etti ama Erhürman tepkisiz kaldı. İşte bu onların federasyon siyasetinin göstergesidir. Federasyon artık tüketilmiş bir modeldir. Kıbrıs Türk halkının geleceği ancak iki devletle güvence altına alınabilir.”
“HALKIMIZ BOŞ VAATLERLE YANLIŞ KARAR VERMESİN”
Tatar seçmene çağrıda bulundu:
“Demokrasi ülkesiyiz, herkes görüşünü açıklar. Ama boş vaatlerle insan kandırmakla bu işler olmaz. Halkımız boş vaatlere inanıp yanlış karar vermesin. Benim siyasetim Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınırlığını artırmak ve iki devletli çözümü sağlamaktır.”
“TÜRKİYE İLE YÜRÜTÜLEN SİYASET EN DOĞRU SİYASETTİR”
Tatar, Ortadoğu’daki dengeleri örnek göstererek Türkiye ile yürütülen siyasetin zorunluluk olduğunu söyledi:
“Güney Kıbrıs’a bakın; Amerika orada, Fransa orada, İngiliz zaten orada. İsrail de bölgede. Böyle bir coğrafyada bizim barış ve huzurumuzu ancak Türkiye ile birlikte sağlayabiliriz. Türkiye ile yürütülen siyaset milli ve onurlu bir siyasettir. İki devletli çözüm politikası Türkiye tarafından en üst düzeyde desteklenmektedir.”
“35 YIL ÖNCE DE İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜMÜ SAVUNUYORDUM”
Kendi siyasi çizgisinin geçmişten beri aynı olduğunu öne sürdü:
“Benim bu duruşum yeni değildir. 35 sene evvel yayımladığım bir makalede de iki devletli çözümü savunuyordum. Bugünkü siyasetim o çizginin devamıdır.”
ERHÜRMAN’A ELEŞTİRİ: “ERDOĞAN’IN MECLİS KONUŞMASINA KATILMADILAR”
Tatar, CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman ve partisinin Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Meclis ziyaretindeki tutumunu eleştirdi:
“CTP Parti Meclisi, Erdoğan’ın Meclis’teki konuşmasına katılmama kararı aldı. Çünkü sandılar ki Erdoğan seçimi kaybedecek. Ama Erdoğan kazandı ve Erhürman daha sonra havaalanında onu karşılamak zorunda kaldı. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Meclis’e gelmişse gidip dinlemek zorundaydınız. Bu saygısızlıktır.”
“ENFLASYON DÜŞÜYOR; BURAYA DA YANSIR”
Ekonomiye ilişkin değerlendirmesinde Türkiye’nin ekonomi yönetimine işaret etti:
“Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek enflasyonun düşmekte olduğunu açıkladı. Bunun Kıbrıs’ın kuzeyine de olumlu yansımaları olacaktır. Zor dönemleri geride bırakıyoruz. Türkiye’deki ekonomik gelişmeler burada da hissedilecektir.”
“CUMHURBAŞKANLIĞININ ESAS GÖREVİ KIBRIS MESELESİDİR”
Cumhurbaşkanlığının asli görevinin Kıbrıs meselesi olduğunu vurguladı:
“Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde esas mesele Kıbrıs politikasıdır. Anayasa da bunu emreder. Federasyon tüketilmiş bir modeldir. Bizim siyasetimiz egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü temelinde iki devlettir. Türkiye de bu siyaseti en üst düzeyde desteklemektedir.”
“GÜNEYDE IRKÇILIK ARTTI; ANASTASİADİS’İ ARAR DURUMA GELDİK”
Güney’deki siyasi atmosferi değerlendirirken:
“Güney Kıbrıs’ta aşırı milliyetçilik ve ırkçılık yükseliyor. Bugünkü yönetim daha da katı. Öyle ki Anastasiadis’i arar duruma geldik. Anastasidis onlara göre daha makul kalıyordu.”
Tatar ayrıca, 27 Eylül’de BM Genel Kurulu için New York’a gideceğini açıkladı.