5 sendikadan ortak eylem: “Sosyal ve ahlaki çürümüşlüğün kara deliği”

Kamuda örgütlü beş sendika, Başbakanlıktaki Ünal Üstel’in “sözlüde gereken desteği vereceğiz” sözlerini protesto ederek siyah çelenk bıraktı. KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş: “Sosyal ve ahlaki çürümüşlüğün kara deliği olarak bunu buraya asıyoruz.”

Bugün Kıbrıs

Kamuda örgütlü beş sendika, Başbakanlıktaki Ünal Üstel’in torpil ve seçimlerle ilgili sözlerini protesto ederek Başbakanlık önüne siyah çelenk bıraktı. KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş: “Ahlaksızlığın ve çürümüşlüğün kara deliği olarak bunu buraya asıyoruz. Ne manaya geldiğini Ünal Bey kendi yorumlar.”

Kamuda örgütlü beş sendika; Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS), Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS), Kamu İşçileri Sendikası (KAMU-İŞ) ve Kıbrıs Türk Kamu Görevlileri Sendikası (KAMU-SEN), bu sabah saat 10.00’da Başbakanlık önünde ortak basın toplantısı düzenleyerek Başbakan Ünal Üstel’in sözlerini protesto etti ve siyah çelenk bıraktı.

“KAMU HİZMETİ KOMİSYONU İTİBARSIZLAŞTIRILIYOR”
Kamu-İş Başkanı Ahmet Serdaroğlu, hükümetin kurumları itibarsızlaştırmaya devam ettiğini belirtti: “Kamu Hizmeti Komisyonu fırsat eşitliği için vardır. Ancak Başbakan’ın söyledikleri, gençlere ‘sınava girmeyin, sözlüde torpil var’ mesajıdır. Cumhurbaşkanlığı makamının da bu söylemlere alet edilmesi kabul edilemez.”

MAVİŞ: “SENDİKALARIN BİRLİKTE DURUŞU BİLE BİR MESAJDIR”
KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş, kamuda yetkili sendikaların birlikte hareket etmesinin, hükümete verilen en net mesaj olduğunu söyledi.
“Değerli arkadaşlar, burada kamuda yetkili sendikaların bir arada durması bile başlı başına bir mesajdır. Liyakatın, adaletin ve eşitliğin yanında olan sendikaların bu görüntüyü vermesi çok şey anlatmaktadır.” dedi.

“ÜSTEL SÖZLERİNİN ÇARPITILDIĞINI İDDİA EDİYOR”
Maviş, Başbakan Ünal Üstel’in kendi sözlerinin çarpıtıldığını ileri sürdüğünü hatırlatarak tepki gösterdi:
“Ulusal Birlik Partisi’nin Ünal abisi sözlerinin çarpıtıldığını iddia ediyor. Yani artık biz ne gözlerimize inanacağız, ne kulaklarımıza… Başbakan ne söylerse doğrudur! Çıktı ve dedi ki: ‘Yazılıyı da geçin, sözlüde halledeceğiz.’ Bu basına düştü. Ama ertesi gün televizyona çıkıp ‘sözlerimi çarpıttılar’ diyor. Hayır, çarpıtılmadı. Sen çıktın, söyledin.”

“KAMU HİZMETİ KOMİSYONU’NUN İŞLEYİŞİNİ BİLMİYOR”
Maviş, Kamu Hizmeti Komisyonu’nun işleyişine değinerek, Üstel’in partililerine yanlış bilgi verdiğini savundu:
“Partili gençlerine doğru bilgi vermedin. Yirmi senedir Kamu Hizmeti Komisyonu yazılı sınavla, liyakat ve adalete göre kamuya personel alıyor; öğretmen, doktor, memur istihdam ediyor. Ve biz sendikalar, yirmi senedir bu mülakatlarda gözlemciyiz. Ünal Bey o masada yok ama biz varız! Biz gözlemciyiz. Ne için? Yazılı sınavı geçen gençlere eşit davranılıp davranılmadığını denetlemek için oradayız.”

“KAMUYA PERSONEL ALMA TORPİLE BENZEMEZ”
KTÖS Genel Sekreteri, hükümetin kamuya personel alımını kendi partizanca uygulamalarıyla aynı kefeye koyduğunu ifade etti:
“Kamuya personel alma işi, eşe dosta ihale dağıtmaya, arazi vermeye veya ayrıcalıklı nüfusa kurumları peşkeş çekmeye benzemez. Ne köylerde arazi dağıtımına, ne de ‘bu seçim KKTC’nin varlık-yokluk seçimidir’ demeye benzer. Kamuya personel alma ciddi bir iştir, liyakat ve adalet ister.”

“GENÇLERİN UMUTLARINI ÇALIYORLAR”
Maviş, Başbakan’ın sözlerinin gençleri umutsuzluğa sürüklediğini belirtti:
“Siz bu ülkenin gençlerine diyorsunuz ki: ‘Sınavı geçseniz bile torpilsiz bir yere gelemezsiniz.’ Bu, gençlerin umutlarını çalmaktır. Bu ülkenin nice anne babası, evlatlarını okutmak için yıllarca dirsek çürütüyor, ekonomik olarak fedakârlık yapıyor. Siz bu açıklamalarınızla o gençlerin de, o anne babaların da emeğini çalıyorsunuz. Bu düpedüz emek hırsızlığıdır.”

EYLEM: “CANAN ONURER YALNIZ DEĞİLDİR!”
Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Selma Eylem, konuşmasına gazeteci Canan Onurer’e yönelik tehditleri kınayarak başladı. Eylem: “Sözlerime Canan Onurer’e, yine bir gazetecimize yapılan tehditleri kınamakla başlıyorum. Aynı mağduriyeti yaşayan bir kadın olarak bunu şiddetle kınıyorum. Gerçekleri, doğruları söylemeye, yayınlamaya hem basın emekçilerimiz hem sendikacılarımız devam edecektir. Tehditlere, ölüm tehditlerine kulak asmadan bunu da belirtmek isterim.” dedi.

“SADECE KUKLALARI DEĞİL KUKLAYICI DA PROTESTO EDİYORUZ”
Eylem, ülkede mafya-siyaset-çete ilişkisinin dayatma yoluyla kurulduğunu ileri sürerek şunları söyledi: “Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası bugün bu ülkede oluşturulan bataklığı protesto etmek için buradadır. Mafya-siyaset-çete ilişkisinin bu ülkede de dayatmayla oluşturulmasına karşı, sadece kuklaları değil, kuklacıyı da — yani AKP rejimini de — buradan protesto etmek için buradayız.”

“AKP REJİMİ DEMOKRASİYİ VE ANAYASAYI YOK SAYIYOR”
Türkiye’deki gelişmelere atıfta bulunan Eylem, “Gördüğünüz gibi şu anda Türkiye’de yaşananlar, kurulan siyaset-mafya-çete düzeninin demokrasiyi, demokratik ilkeleri, anayasayı ve yasaları yok saydığını gösteriyor. Aynısı kuzeyde de dayatılmak isteniyor. Buna bu ülkede izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

“ÜLKEMİZ BATAKLIĞA SÜRÜKLENİYOR”
Eylem, ülkenin bilinçli olarak uluslararası hukukun dışında tutulduğunu söyleyerek, “Ülkemizin barışla, çözümle bu bataklıktan kurtulması için hep birlikte sesimizi yükseltmeliyiz. Bu bataklığa karşı mücadeleyi büyütmek zorundayız.” dedi.

ATAN: “CUMHURBAŞKANI DA BU SÖZLERE KARŞI DURMALIYDI”
KAMU-SEN Başkanı Metin Atan, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın da sessiz kalmasını eleştirdi:
“Başbakan böyle bir söz sarf ettiyse Cumhurbaşkanı’nın hemen müdahale etmesi gerekirdi. Ama sustular. Bu halka doğru bilgi vermek yerine seçim uğruna her şeyin mubah görüldüğü bir anlayışla hareket ediyorlar. Kamu Hizmeti Komisyonu’nu itibarsızlaştırmaya izin vermeyeceğiz.”

BENGİHAN: “BU BİR ZİHNİYET SORUNUDUR”
KTAMS Başkanı Güven Bengihan, Başbakan Ünal Üstel’in sözlerinin yalnızca anlık bir gaf değil, kökleşmiş bir zihniyetin dışa vurumu olduğunu söyledi. Bengihan:
“Aslında Sayın Başbakan’ın dile düşen sözleri, düşüncelerinin ta kendisidir. Bu bir zihniyet sorunudur. Karanlık, gerici, hammacı, kummacı, kombinacı bir düşüncenin ifadesidir. Çünkü alıştılar; bu şekilde davranmaya, bu şekilde istihdama, bu şekilde arsa vermeye, makam dağıtmaya, tabanca ruhsatı dağıtmaya… Çünkü 1974’ten kalma ganimet kültürüne de alıştılar. O zihniyet zihinlerine yerleşti ve ‘Yağmur Hasan’ın böreği’ mantığıyla hareket ediyorlar.”

“DÜNYANIN HİÇBİR YERİNDE BU SÖZLER AFFEDİLMEZ”
Bengihan, dünyanın başka bir ülkesinde böyle sözler sarf eden bir başbakan veya cumhurbaşkanının derhal özür dileyip istifa etmek zorunda kalacağını belirtti:
“Ama burada öyle bir noktaya geldik ki; bugüne kadar yapılan her türlü haksızlık, yolsuzluk ve hırsızlık sıradanlaştı, normalleşti. Bu, büyük bir skandaldır.”

“SENDİKALAR BU ZİHNİYETE KARŞI MÜCADELEYİ SÜRDÜRECEK”
KTAMS Başkanı, sendikaların bu zihniyete karşı her zaman direndiğini ve direnmeye devam edeceğini vurguladı:
“Biz sendikalar olarak, bu ülke için gayle çeken örgütler olarak şunu net biçimde söylüyoruz: Onların zihniyetleri, düşünceleri dile düşse de; biz çalışandan, halktan yana tavrımızla, hukuka olan inancımızla her türlü haksızlığa, hukuksuzluğa ve fırsat eşitliğini yok eden bu anlayışa karşı hep birlikte mücadele edeceğiz. Dün de ettik, bugün de ediyoruz, yarın da etmeye devam edeceğiz.”

“BU AÇIKLAMA KENDİ PARTİLİLERİNE BİLE YALAN BEYANDIR”
Bengihan, Başbakan’ın sözlerinin yalnızca topluma değil, kendi partililerine de yanlış mesaj verdiğini söyledi:
“Başbakan’ın söylediği sözler aynı zamanda kendi partililerine de yalan beyandır. ‘Sınavı geçin, gerisini biz hallederiz’ diyerek umut dağıtıyorlar. Ama artık o dönem geçti. Bugün münhal açıldığında, ilk yirmiye girenlerin alınması zorunludur. Ne Cumhurbaşkanı, ne Başbakan, ne de KHK Başkanı Ömer Köseoğlu ilk yirmiye girenleri keyfine göre eleyemez. Ancak sağlık raporları ya da sabıka kaydı gibi yasal sebeplerle elenebilir. Başka bir müdahale mümkün değildir.”

“BU SİSTEMİ SENDİKALAR YARATTI”
Bengihan, Kamu Hizmeti Komisyonu’ndaki bu denetimli sistemin sendikaların mücadelesi sayesinde hayata geçtiğini hatırlattı:
“Kimse bize altın tepside sunmadı bu modeli. Nice badirelerden geçtik. Kamu görevine girişte fırsat eşitliği sağlayan bu istihdam modelini biz sendikalar yarattık. Bugün işe giren gençler de bilsin: Hak ettikleri bu sistemi biz bedeller ödeyerek hayata geçirdik.”

“NE YAPARSANIZ YAPIN, KURTULUŞ YOK”
Bengihan, hükümetin seçim öncesinde yaptığı istihdamlara ve dağıtılan ayrıcalıklara da değindi:
“Ocak ayından 23 Ağustos’a kadar 171 kişiyi istihdam ettiler. Ama toplantıda Başbakan, ‘Yetmez, daha kaç kişiyi alacağım?’ diyerek yüzlerce kişiye söz vermeye devam ediyor. 171 kişiyi aldınız ama kapıda 1571 kişi daha bekliyor. Hepsine söz verdiniz. Ama bilin ki ne işe aldıklarınız, ne tabanca ruhsatı verdikleriniz, ne müdür-müsteşar yaptıklarınız, ne de AKP’den buraya görevlendirilenler sizi kurtaracak. Hiçbiriniz Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kurtuluşu bulamayacaksınız.”

“BU ZİHNİYETİ SANDIKTA GÖMECEĞİZ”
Bengihan konuşmasını, halkı sandıkta hesap sormaya çağırarak tamamladı:
“Bu topluma biçilen bu kader değildir. Kendi geleceğimizi biz belirleyeceğiz. 19 Ekim’de biz belirleyeceğiz. Biz tarafız! Barıştan yana tarafız, demokrasiden yana tarafız, adaletten yana tarafız, fırsat eşitliğinden yana tarafız! Ve 19’unda bu zihniyeti sandığa gömeceğiz. Açık ve net söylüyorum: Gömmezsek, bizim ayıbımızdır. Gömmezsek, bu zihniyete karşı mücadele etmeyenin de müstehakıdır. Kusura bakmayın!”

Basın açıklamasının sonunda KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş, bırakılan siyah çelenk için: “Sosyal ve ahlaki çürümüşlüğün kara deliği olarak görün bunu. Ne manaya geldiğini Ünal Bey kendi yorumlar.” ifadelerini kullandı.

 

DAUSEN

Girne Belediyesi

Girne Belediyesi

Gönyeli Alayköy Belediyesi

array(4) { ["reklam_linki"]=> string(31) "https://guvensigortakibris.com/" ["reklam_gorseli"]=> string(63) "https://bugunkibris.com/wp-content/uploads/2024/11/mavi-gif.gif" ["hangi_pragraflar_arasina_geldin"]=> string(1) "3" ["reklami_yayinla"]=> bool(true) }