Venedik Film Festivali ödülleri sahiplerini buldu
Ödül konuşmalarında Filistin'e destek mesajı verildi: "Her çocuk barış, özgürlük ve kurtuluşu hak eder ve Filistin de bir istisna değildir."
Venedik Film Festivali ödülleri sahiplerini buldu
Ödül konuşmalarında Filistin'e destek mesajı verildi: "Her çocuk barış, özgürlük ve kurtuluşu hak eder ve Filistin de bir istisna değildir."
İtalya’da bu yıl 82’ncisi düzenlenen Uluslararası Venedik Film Festivali dün akşamki ödül töreniyle sona erdi.
İtalya’nın kanallarıyla ünlü Venedik kentinin Lido Yarımadası’nda 27 Ağustos’ta başlayan dünyanın en eski sinema festivali sona erdi.
Festivalin en iyi filmine verilen büyük ödül “Altın Aslan”ı, yönetmenliğini ABD’li Jim Jarmusch’un üstlendiği “Father Mother Sister Brother” filmi aldı.
Gecede en iyi erkek oyuncu ödülüne “La grazia” isimli filmde gösterdiği performansla Toni Servillo layık görülürken, en iyi kadın oyuncu ödülünü “The Sun Rises On Us All” filmindeki rolüyle Çinli aktris Xin Zhilei aldı.
En iyi yönetmene verilen “Gümüş Aslan” ödülüne de “The Smashing Machine” filminin ABD’li yönetmeni Benny Safdie layık görüldü.
En iyi senaryo ödülü ise “At Work” filminin senaristleri Valerie Donzelli ve Gilles Marchand’a verildi.
İsrail ordusunun düzenlediği saldırıda yaşamını yitiren 5 yaşındaki Filistinli çocuk Hind Receb’in hikayesinin anlatıldığı “The Voice of Hind Rajab” filmi, festivalin ikinci büyük ödülü olarak bilinen “Gümüş Aslan Büyük Jüri Ödülü”nü kazandı.
ÖDÜL KONUŞMALARINDA FİLİSTİN’E DESTEK MESAJI VERİLDİ
“Hind Receb’in Sesi” filminin Tunuslu yönetmeni Kaouther Ben Hania, yaptığı konuşmada, bu ödülü Filistin Kızılay’ına ve Gazze’de hayat kurtaranlara adadığını söyledi.
Hania, Hind Receb’in Sesi filminin, Gazze’nin sesi, tüm dünyaya yardım çağrısı olduğunu, ancak buna kimsenin cevap vermediğini kaydetti.
Hind’in sesinin, hesap sorulana, adalet yerini bulana kadar yankılanmaya devam edeceğini dile getiren Hania, “Bu, trajik bir şekilde ceza verilmeyen suçlu İsrail rejiminin uyguladığı soykırıma maruz kalan bütün halkın hikayesidir.” diye konuştu.
Hania, Hind Receb’in annesi ile kız kardeşinin halen Gazze’de olduğunu hatırlatarak, her gün aynı korku, açlık ve bombardıman altında kaldığını söyledi.
Tunuslu yönetmen, “Onların hayatta kalması bir hayır meselesi değil, bu bir adalet, insanlık meselesidir, dünyanın onlara borçlu olduğu asgari sorumluluktur.” şeklinde konuştu.
Hania, bu filmin savaşı durdurmaya yardımcı olmasını dilediğini belirtti ve “Özgür Filistin” ifadesiyle konuşmasını tamamladı.
“The Ivy” filmiyle Orizzonti En İyi Senaryo ödülüne layık görülen Ekvadorlu Ana Cristina Barragan, İspanyolca yaptığı kabul konuşmasını “Özgür Filistin” sözleriyle tamamladı.
“HER ÇOCUK BARIŞ, ÖZGÜRLÜK VE KURTULUŞU HAK EDER VE FİLİSTİN DE BİR İSTİSNA DEĞİLDİR”
“Songs of Forgotten Trees” filmiyle Orizzonti En İyi Yönetmen ödülünü kazanan Hint Anuparna Roy, konuşmasında Filistin’e destek mesajı verdi.
Roy, Filistin’de yaşanan çok büyük ve felaket bir olaydan bahsetmek istediğini dile getirerek, “Her çocuk barış, özgürlük ve kurtuluşu hak eder ve Filistin de bir istisna değildir.” dedi.
Anuparna Roy, “Bunun için alkış istemiyorum. Bir an durup Filistin’in yanında durmayı düşünmek bir sorumluluktur. Ülkemin tepkisini çekebilirim, ama artık benim için önemi yok.” ifadelerini kullandı.
– “(Gazze’de) Kaç anne çocuksuz kaldı? Kaç çocuk annesiz, babasız kaldı?”
Armani Beauty Seyirci Ödülü’ne layık görülen “Calle Malaga” filminin yönetmeni Faslı Maryam Touzani, yaptığı konuşmada, bu ödülü alırken acı duyduğunu, Filistin halkına her saniye yapılan zulmü unutamadığını vurguladı.
Touzani, “Bugün bir anne olarak, konuşurken çocuğuma bakabilmekte kendimi şanslı sayabilirim, çünkü kaç anne çocuksuz kaldı? Kaç çocuk annesiz, babasız kaldı? Her şeyini kaybetti, bu dehşet sona erene kadar kaç kişi daha kaybedecek? Evet, gözyaşlarımızı silip yolumuza devam ediyoruz, ama insanlığımızı kaybetmeyi reddediyoruz.” diye konuştu.