22 Şubat 2012’de Britanya’nın The Sunday Times gazetesi için çalışan 56 yaşındaki Amerikalı muhabir Marie Colvin ve 28 yaşındaki Fransız fotoğrafçı Rémi Ochlik, Humus kentinde meydana gelen patlamada öldü. Olay, Fransız yargısı tarafından hem insanlığa karşı suç hem de savaş suçu kapsamında soruşturuluyor.

Patlamada ayrıca Britanyalı fotoğrafçı Paul Conroy, Fransız gazeteci Edith Bouvier ve Suriyeli tercüman Wael Omar yaralandı. Saldırı, gazetecilerin çalıştığı gayriresmî basın merkezini hedef aldı.

Esad, 2024 sonunda İslamcı gruplar tarafından devrilmesinin ardından ailesiyle birlikte Rusya’ya kaçtı. Ancak şu anki konumu kesin olarak bilinmiyor.

Tutuklama kararları, Esad’ın yanı sıra dönemin 4. zırhlı tümeninin fiili komutanı olan kardeşi Mahir Esad, istihbarat şefi Ali Memluk ve dönemin genelkurmay başkanı Ali Ayub’u da kapsıyor.

Paris merkezli Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu’nun (FIDH) avukatı ve Ochlik’in ailesinin temsilcisi Clémence Bectarte, “7 tutuklama kararının çıkarılması, Beşar Esad rejiminin işlediği savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar için Fransa’da yargı yolunu açan belirleyici bir adımdır” dedi.

FIDH, gazetecilerin “Esad rejiminin işlediği suçları belgelemek” amacıyla kuşatma altındaki kente gizlice girdiklerini ve “hedef alınmış bir bombardımanda” öldürüldüklerini açıkladı.

Suriye Medya ve İfade Özgürlüğü Merkezi’nin (SCM) direktörü ve avukatı Mazen Darwish ise “Soruşturma, gayriresmî basın merkezine yapılan saldırının, rejimin yabancı gazetecileri özellikle hedef alma niyetinin bir parçası olduğunu ve bunun medya çalışmalarını engellemeyi amaçladığını açıkça ortaya koydu” ifadelerini kullandı.

Cesur haberciliğiyle tanınan Colvin, Sri Lanka iç savaşında bir patlama nedeniyle tek gözünü kaybettikten sonra taktığı siyah göz bandıyla biliniyordu. Onun gazetecilik kariyeri daha sonra Altın Küre’ye aday gösterilen A Private War filminde beyaz perdeye taşınmıştı.