Kıbrıs’ta iki toplumlu buluşmadan haykırış: “Yaşasın özgür Filistin!“

1 Eylül Dünya Barış Günü’nde Lefkoşa ara bölgede düzenlenen iki toplumlu etkinlikte Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar Filistin halkıyla dayanışma mesajı verdi. Konuk konuşmacı Filistinli sendikacı, “Yaralı Gazze'ye, halkımıza uluslararası koruma sağlanmalı“ dedi.

Bugün Kıbrıs

1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla dün akşam Lefkoşa ara bölgede yer alan Dayanışma Evi’nde sendikaların öncülüğünde iki toplumlu etkinlik düzenlendi. “Stop Wars – Stop Militarization / Peace in Cyprus – Peace in the World” (Savaşlara Son – Militarizasyona Son / Kıbrıs’ta Barış – Dünyada Barış) sloganıyla gerçekleşen etkinliğe Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum sendikalar, emekçiler ve barış aktivistleri katıldı.

Etkinlik saat 19.00’da Dayanışma Evi önünde başladı. Kıbrıs’ın iki tarafından sendikaların imzaladığı ortak deklarasyon okundu. Açıklamada, militarizmin ve savaşların halkları bölüp yoksullaştırdığı vurgulandı, Kıbrıs’ta ve dünyada barış için ortak mücadele çağrısı yapıldı.

Ortak metnin ardından kültürel programla devam eden etkinlikte Koulis Theodorou ve Umut Albayrak sahne aldı. Müzik ve sanatla desteklenen program, katılımcıların hep birlikte barış ve dayanışma sloganları atmasıyla son buldu.

SENDİKALARDAN YOĞUN KATILIM
Etkinlik, Kıbrıs’taki emek örgütlerinin ortak örgütlenmesiyle gerçekleştirildi. Organizasyona PEO, DEV-İŞ, KTAMS, KTOEÖS, KTÖS, BES, KOOP-SEN ve DAÜ-SEN’in yanı sıra Bicommunal Peace Initiative United Cyprus da destek verdi.

Alanda asılı afişte, dikenli telleri koparan bir el ve barış güvercini figürü dikkat çekti. Bu simgeler, savaşlara ve militarizme karşı halkların ortak mücadelesini ve barış talebini yansıttı.

FİLİSTİN’E GÜÇLÜ DESTEK
Etkinlikte Filistin halkıyla dayanışma mesajları öne çıktı. Etkinliğin konuk konuşmacısı, Filistinli İşçiler Genel Sendikası Sekretarya Üyesi Hussein Qarabsa oldu. Kıbrıslıların yoğun katılım gösterdiği etkinlikte konuşan Filistinli İşçiler Genel Sendikası Sekretarya Üyesi Hussein Qarabsa, “Filistin ile dayanışma insani bir görevdir. Yeter artık saldırılara, yeter artık kuşatmaya” dedi.

Yaralı Filistin’den, kuşatma altındaki Gazze’den ve “direnişin ve fedakârlığın toprağından” selam getirdiğini belirten Qarabsa, Filistin halkının bugün İsrail işgalinin barbarca saldırısıyla karşı karşıya olduğunu vurguladı:

“Bombalar evlerin, okulların, hastanelerin üzerine düşüyor; şehit, yaralı ve kayıp sayısı on binlere ulaştı. Çocuklar, kadınlar, yaşlılar kuşatma altında ilaçsız, yiyeceksiz bırakılıyor. Yerleşimler genişliyor, köyler ve şehirler parçalanıyor. Bu, kökünden söküp atmayı hedefleyen bir etnik temizliktir.”

“DAYANIŞMA İNSANLIK GÖREVİDİR”
Qarabsa konuşmasında, “Filistin’le dayanışma sadece siyasi bir tercih değil, insani bir görevdir. Çünkü insan onurunun çiğnendiği yerde tüm insanlığın onuru tehlikededir. İşgalin sona ermesi adil barışa giden tek yoldur. Hep birlikte mücadele edelim—halklar, partiler, sendikalar—barış ve adaletin hüküm sürdüğü bir dünya için” ifadelerini kullandı.

Etkinlik, Kıbrıslıların ve uluslararası katılımcıların hep birlikte “Yaşasın özgür Filistin! Kuşatma derhal kaldırılsın!” sloganlarıyla son buldu.

Hussein Qarabsa’nın konuşmasının tam metni ise şöyle:

“Sevgili Yoldaşlar!
Özgürlük dostları!

Yaralı Filistin’den… kuşatma altındaki Gazze’den… direnişin ve fedakârlığın toprağından…
Size Filistin işçi sınıfının selamlarını, işgal altındaki topraklarda yaşam, özgürlük ve bağımsızlık için direnen Filistin halkının selamlarını iletiyoruz.

Sizlere, Dünya Sendikalar Federasyonu’na, destekçilerinize ve dost Kıbrıs halkına minnettarlığımızı ve selamlarımızı sunuyoruz. Halkımızla, haklı davamızla ve haklarımızla—işgalin sona ermesi, ulusal kurtuluş, özgürlük ve bağımsızlık, geri dönüş hakkının sağlanması ve Kudüs başkentli Filistin devletinin uluslararası hukuka uygun şekilde kurulması—dayanışma içindeki cesur duruşunuzu takdir ediyoruz.

Yoldaşlar,
Filistin halkımız bugün, küresel emperyalizm ve kapitalizm güçleri tarafından desteklenen İsrail işgalinin barbarca saldırısıyla karşı karşıyadır. Bombalar evlerin, okulların ve hastanelerin üzerine düşüyor; insanları, taşları, ağaçları yok ediyor. Şehit, yaralı ve kayıp sayısı on binlere ulaştı—çocuklar, kadınlar, yaşlılar… Boğucu bir kuşatma ilaçsız, yiyeceksiz bırakıyor. Toprak yağmalanıyor. Yerleşimler genişliyor. Irkçı bir duvar köyleri, şehirleri ve mülteci kamplarını parçalıyor.

İsrail işgalinin politikaları—artarak süren yerleşim genişlemesi, kampların, köylerin ve Filistin şehirlerinin hedef alınması, işgal hapishanelerinde artan tutuklu sayısı—Filistin halkını kökünden söküp zorla yerinden etmeyi amaçlayan etnik temizlik kampanyasının parçalarıdır. Tüm bunlar, İsrail’in aşırı sağcı hükümetinin uluslararası hukuku reddederek gerçek barışın en temel temellerini yok saymasıyla birleşiyor.

Özgür insanlar, dostlar,
Bugün burada sizin Filistin’le, zulme karşı yanımızda olmanız için, özgürlük ve adalet için sesinizi yükseltmeniz için teşekkür ediyoruz. Ve birlikte sesimizi Filistin’le, yaralı Gazze’yle dayanışma için yükseltiyoruz.

Yoldaşlar,
Bugün burada sizlerin arasında dururken, halkımıza yönelik bu açık saldırının ve İsrail’in Filistin topraklarında uyguladığı organize devlet terörünün derhal durdurulması için dünyayı harekete geçmeye çağırıyoruz. İsrail hükümetinin siyasi kalkanı altında yürütülen yerleşimci teröründen halkımıza uluslararası koruma sağlanmalıdır.

Dünya birçok dönüşüme tanıklık ederken, bir kez daha adaletsizlikten ve her türlü baskıdan kurtulma acil ihtiyacını ortaya koyuyor. Biz de insanlığa barış, istikrar ve adalet değerlerini geri verecek; yoksulları, mahrumları ve sosyal sınıfları kapitalizmin açgözlülüğünden, yeni küreselleşmenin baskılarından ve her türlü sömürüden koruyacak bir dünya inşasının aciliyetini vurguluyoruz.

Sevgili yoldaşlar,
Partilerin, sendikaların, toplumsal hareketlerin, gençliğin ve emekçi kitlelerin küresel bir hizalanmasına ihtiyacımız var. Bu, dünyamızı ve hayalimizi kurmak, insanın insan tarafından ezilmesine son vermek için gereklidir.

Dostlar,
Filistin’le dayanışma sadece siyasi bir tercih değil, insani bir görevdir. Çünkü insan onurunun çiğnendiği yerde tüm insanlığın onuru tehlikededir.

İşgalin sona ermesi adil barışa giden tek yoldur.

Hep birlikte mücadele edelim—halklar, partiler, sendikalar—barış ve adaletin hüküm sürdüğü bir dünya için. Zulme ve işgale karşı yeniden ayağa kalkalım.

Yıkılmayan halklara şan olsun.
Filistin’e özgürlük.

Bugün burada varlığımız sadece sembolik bir buluşma değildir. Bu, bir duruşun ilanıdır. Öncelikle ahlaki, ardından siyasi bir tutumdur. Açıkça söylüyoruz:
Yeter artık saldırılara.
Yeter artık kuşatmaya.

Yoldaşlar, hayalimizi istediğimiz gibi kurmak için birleşelim.
Yaşasın baskı ve köleliğin son bulması için uluslararası mücadele.
Yaşasın halkların mücadelesi ve Filistin halkıyla dayanışmamız.

Kahrolsun işgal. Halkımıza zafer.

Bugün sesimizi yüksek sesle yükseltelim:
Filistin’e özgürlük.
Gazze’ye özgürlük.

Buradan, Kıbrıs’tan, tek bir sesle haykırıyoruz:
Birlikte haykıralım:
Yaşasın özgür Filistin!
Saldırılar şimdi dursun!
Kuşatma derhal kaldırılsın!
Filistin’e özgürlük!”

DAUSEN

Girne Belediyesi

Girne Belediyesi

Gönyeli Alayköy Belediyesi

array(4) { ["reklam_linki"]=> string(31) "https://guvensigortakibris.com/" ["reklam_gorseli"]=> string(63) "https://bugunkibris.com/wp-content/uploads/2024/11/mavi-gif.gif" ["hangi_pragraflar_arasina_geldin"]=> string(1) "3" ["reklami_yayinla"]=> bool(true) }