Netkent Skandalı: “Dört yıl hukuk okudum, diplomam yok”

Ferhat Dilman, KKTC yasalarına aykırı olarak verilen üniversite izni nedeniyle mağduriyet yaşayan yüzlerce öğrenciden biri. UBP’li Eğitim Bakanı Kemal Dürüst’ün verdiği izinle ‘online eğitim’ veren Netkent Üniversitesi’nin akıbetini mahkeme belirleyecek.

Ankara’dan Lefkoşa’ya gelerek hukuk mücadelesi veren Ferhat Dilman, Bugün Kıbrıs’a konuştu, Netkent Üniversitesi’nde yaşadığını iddia ettiği usulsüzlükleri, devam eden dava sürecini ve son olarak polise yaptığı suç duyurusunu anlattı:

“Sınavdan önce sızdırılan sınav sorularını sınav öncesinde yönetime ihbar ettim, ihbara rağmen sınavlar yine de yapıldı fakat daha sonra ihbar sırasında soruları görmüş olduğum gibi saçma bir gerekçeyle notlarımı sıfırladılar, ihbar eden herkesin notları sıfırlanmış. Kendi adıma itiraz dilekçesi yazdım fakat bu sefer de gözdağı ve intikam için mezuniyet sınavlarına dört gün kala öğrenci hesaplarımı kapatıp sınavlara girmemi engellediler, ‘KKTC üniversitesiyiz git orada dava aç’ dediler. 2024 yılı Temmuz ayıydı. Dört gün içinde Ankara’dan KKTC’ye gelip dava açtım, bu sefer de davamı geri çekmem için tehdit ettiler. Dava lehime sonuçlandı fakat başka usulsüzlüklerini görünce tekrar dava açmak zorunda kaldım.

Netkent KKTC üniversitesi göründüğü için Türkiye’de denetimi yok, bunun için çok rahatlar. Mezun var diploma yok, sadece kendi yöneticilerine yüksek lisans diploması düzenlemişler. Yıllardır bir tane bile lisans diploması yok. 2024 yılında Yüksek Mahkeme huzurunda benim diplomamı MEB’e gönderdiklerini söylediler fakat halen gönderilmiş bir diploma yok. Türkiye’de yüzlerce mağdur var. Rektörlük binaları yok, sadece tek kat bir ofisleri var orayı da mahalle muhtarının eşi gün içinde bazı saatlerde açıp kapatıyor o kadar. Halen öğrenci kaydediyorlar fakat tası tarağı toplayıp kaçma ihtimalleri var çünkü sahipleri Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ve Türkiye’de yaşıyorlar, daha önce de Türkiye’de şirket kurup iflas başvurusu yapmışlar. Yine aynı şeyi yapma ihtimalleri yüksek olduğu için suç duyurusunda bulundum. KKTC’de resmi olarak iki yetkilisi var fakat tamamen Türkiye’den idare ediliyor. Rektörlük ofisleri boş. Paramı ve diplomamı almaya çalışıyorum.”

REKLAMLARLA BAŞLAYAN SERÜVEN: “RESMİ ÜNİVERSİTE” VAADİ
Ferhat Dilman, 2020’de pandemi sırasında sosyal medyada gördüğü Netkent Üniversitesi reklamlarıyla Hukuk Fakültesi’ne kayıt oldu. ‘İlk Online Türk Üniversitesi’ sloganıyla yapılan reklamlarda ve bilgilendirmelerde, KKTC’de tanınan bir üniversite olduğu ve Türkiye’de denklik verileceği, ünlü akademisyenlerin ders verdiği, diplomaların YÖDAK ve YÖK tarafından kabul göreceği vadediliyordu.

Dilman, “Ben de birçok öğrenci gibi bu reklamlara ve İstanbul’da bulunan öğrenci ofisinin verdiği olumlu bilgilere inandım. Türkiye’nin saygın hocalarının ders verdiğini söylediler. Evet hocalar tanınmış kişilerdi ve en çok da buna güvendim. Zaten en çok da bu hocaları öne sürerek resmi ve güvenilir bir üniversite imajı çiziliyordu. Fakat kayıt olduktan kısa süre sonra bunun büyük bir yanıltmaca olduğunu gördüm. Hocaların sadece ücretli ders verdiği, kadrolu olmadıkları, YÖK görevlendirmeleri bulunmadığı, YÖKSİS sisteminde ve hatta kendi özgeçmişlerinde bile Netkent’e yer vermediklerini fark ettim.” dedi.

“SINAV SORULARINI İHBAR ETTİM, NOTLARIM SIFIRLANDI” İDDİASI
Dilman’ın iddialarına göre, üniversitede en büyük skandallardan biri de sınav sorularının önceden sızdırılmasıydı:

“2023 yılının başında sınav soruları önceden sızdırıldığı gerekçesiyle sınavlar ertelenmişti. Aynı senenin sonunda da sorular yine önceden sızdırılmış ve fark eden öğrenciler ihbarda bulunmuş. Soru sızdırılması olayları artınca ben de diğer öğrencilerle birlikte ihbar ettim. İhbardan sonra sınavların ertelenmesi veya ona göre önlem alınması gerekirdi fakat hiçbir şey yapılmadı. Sınavlardan sonra notlarım sıfırlandı. Gerekçe olarak da, ihbar ederken soruları görmüş olduğum öne sürüldü. Yüksek aldığım notlarım da sıfırlandı zayıf aldığım notlarım da sıfırlandı. Sonraki sınavlardan çok daha yüksek notlar aldığım halde, sıfırlanan notlar nedeniyle derslerden bırakıldım. Bu açıkça hukuka aykırı bir intikam uygulamasıydı. Soruları sızdırana hiçbir ceza yok, o sorularla ders geçenlere ceza yok, sadece ihbar edenlere ceza var, bu kabul edilemez. İtiraz edince de göz dağı vermek için öğrenci hesaplarımın kapatılması ve Ankara’dan KKTC’ye uzanan hukuk mücadelem…”

DİPLOMA OYUNU: “BAKANLIKTA DEDİLER, YALAN ÇIKTI”
Dilman, üniversitenin yıllardır öğrencileri “diplomalar Milli Eğitim Bakanlığı’nda” diyerek oyaladığını savundu:

“Bakanlığa bizzat sordum, hiçbir şeyin gitmediğini öğrendim. Açtığım davada 2024 yılının sonunda Yüksek Mahkeme huzurunda ‘diplomasını gönderdik’ dediler. Fakat o sözlerinin üzerinden bir seneye yakın zaman geçtiği halde hala gönderilmemiş. O beyanlarından iki ay sonra sadece bana geçici mezuniyet belgesi gönderdi fakat onda da kimlik bilgilerim eksik. Hukuk fakültesi dekanı imzası bile yok. Daha vahim olanı ise, yıllardır tüm lisans mezunları ‘diplomalarınız MEB’de’ denilerek oyalandığı halde yıllardır bir tane bile lisans diploması gönderilmemiş. Sadece 10-15 tane yüksek lisans diploması gönderilmiş bunlar da Netkent CEO’su, Genel Sekreteri ve Öğrenci Koordinatörü gibi kişilerin yüksek lisans diplomaları. Yani yönetim kendi kendilerinin isimlerine yüksek lisans diploması hazırlayıp göndermiş ama yüzlerce lisans mezunu adına tek bir diploma göndermemişler. Bunlar Yüksek Mahkeme tutanaklarına geçmiş durumda. Zaten MEB yetkilisi de Yüksek Mahkeme huzurunda bunları aynen ifade etti ve şahadet beyanları duruşma tutanaklarında mevcut.”

“HOCALARIN İSİMLERİ KULLANILIYOR, REKTÖRLÜK BİNASI BOŞ”
Netkent’in akademik kadrosuyla ilgili de ağır iddialar var.
Ferhat Dilman; “Reklamlarında ve web sitelerindeki akademik kadro listesinde ünlü akademisyenlerin isimleri var ama kadrolu değiller, YÖK görevlendirmeleri yok, YÖKSİS kayıtlarında ve kendi akademik özgeçmişlerinde bile Netkent’i göstermemişler. Bunlar ücretli ders veren kişiler. Düşünsenize, onca hoca Netkent’i kendi özgeçmişlerinde bile Netkent’i göstermemiş. Bazı hocalarla bizzat görüştüm, ‘burada ne işin var’ diye gülenler oldu. Rektör olarak gösterilen kişi ‘ben rektör değilim hiçbir yetkim yok’ diyor. Madem rektör değil ve hiçbir yetkisi yok neden rektör olarak gösteriliyor? Bunlar Yüksek Mahkeme dosyasında da polis şikayetimde de mevcut. Tam dört yıl hukuk fakültesinde okudum ama hukuk fakültesi dekanını hiç görmedim. Rektör’e soruyorum ‘o ayrıldı’ diyor. İyi de ismi hala duruyor. ‘Peki hocam siz de madem rektör değilsiniz isminiz neden duruyor’ diyorum tutarsız cevaplar veriyor. Eski dekanlardan vardı mesela, ayrıldı ve ismini hemen sildirdi. Diğerlerinde aynı dürüstlüğü görmedim. İnsanlar da bakıyor ki akademik kadro çok iyi, rektörü, dekanı çok iyi, buraya güveniyor ve kayıt yaptırıyor. Düpedüz aldatmadır bu. KKTC yasalarına göre sahte davranıştır bunlar.” dedi.

Üniversitenin gösterdiği rektörlük binasının da göstermelik olduğunu savunan Dilman, yaşadığı olayı şöyle anlattı:

“Gittim gördüm. Tabelası var ama içeride sadece mahalle muhtarının karısı oturuyor, örgü örüyor. O da günün bazı saatlerinde açıyormuş. Sekreter yok, yönetici yok. Burası tabela üniversitesinden öteye geçmiyor. Mesela şuna çok şaşırdım, mahkemede Netkent yetkilisine soruldu, rektörlük var mı rektör orada mı diye, evet orada demişti. İlginç. Yoktu çünkü bizzat biliyorum. Zaten resmiyette yok ki fiilen olsun. Üzücü ama belgeli bilgili her şey fütursuzca inkar edilebiliyor.”

“AYNI ŞİRKET, AYNI SAHİPLER”
Dilman, üniversitenin sahiplerinin geçmişte Türkiye’de iflas eden şirketlerle bağlantılı olduğunu iddia ediyor:

“Her şey devletin kayıtlarında var. Türkiye Ticaret kayıtları açık. Dosya numaralarına kadar var. Netkent’in sahipleri Vedat ve Ali Eşkinat isimli iki kardeş. Bunlar Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ve Türkiye’de yaşıyorlar. Türkiye’de daha önce iflas başvurusu yapmışlar ve borçlu şekilde iflaslarına karar verilmiş. Bunlar şu anda Netkent’in mütevelli heyeti başkanı ve yardımcısı. Aynı şekilde Netkent’in bağlı olduğu Elementglobe Bilişim Yatırımları Ltd. isimli ana şirketin de sahipleri bu iki kardeş. Bir de küçük hissedarları var ama önemsiz. Netkent’in ve ana şirketinin KKTC’de sadece iki yetkilisi var. Biri ana şirketin muhasebecisi, aynı zamanda mütevelli heyeti üyesi. Diğer kişi ise Netkent Genel Sekreteri, hem mütevelli heyeti üyesi, hem öğrenci müdürü, hem de davalarda üniversiteyi temsil ediyor. Bu ikisi resmiyette böyle görünüyor fakat Netkent tamamen Türkiye’den yönetiliyor.”

“POLİS MÜDÜRLÜĞÜNE GİDİP SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUM”
Ferhat Dilman, yaşananlar nedeniyle 2025 yılının başlarında savcılık ve polis müdürlüğüne suç duyurusunda bulundu:

“İsimleri tek tek verdim, sahte belgelerden bahsettim, sahte davranışları açıkladım, yıllardır uğraşıyorum, artık yeter dedim. Hayatımda ilk defa dava için KKTC’ye geldim. İki senedir hukuk mücadelesi veriyorum. Krediler çektim, hatta evimi sattım. Lefkoşa sokaklarında yattığım da oldu kilometrelerce yol yürüdüğüm de oldu. Yine de vazgeçmedim ve hakkımı alana kadar vazgeçmeyeceğim. Öğrencilerden topladıkları paralarla ayakta duruyorlar. 31 Ağustos 2025 tarihi itibarı ile yıllık öğrenci ücreti peşin 265 bin TL ilan edilmiş. Olası bir kapatma halinde yüzlerce öğrencinin ne duruma geleceğini düşünün. Paramı ve diplomamı almadan vazgeçmeyeceğim. Verecekleri diplomanın geçersiz olacağını çok geç de olsa fark ettim fakat bunca yıl bu kadar emek verdikten sonra bir kağıt parçası da olsa bunlara hakkımı bırakmayacağım. Muhtemelen başka davalar ve suç duyurularında da bulunacağım gibi görünüyor. Kamu düzeninden tutun da adli-idari boyutlara uzanan daha neler çıkacak bakalım.”

“EDU TR UZANTISI İPTAL EDİLDİ”
Dilman, bilinen bir gerçeğe de açıklık getirdi.

“Yüzlerce mağdur var. Bazıları şikayet ediyor, bazıları ise adımız çıkmasın endişesiyle susuyor. Mesela diploma alamayan mezunların şikayetlerinin yanında bir de sahte mezun belgesi verildiği gerekçesiyle Türkiye’de CİMER ve YÖK’e yapılan şikayetler olmuştu. Sonunda Türkiye’de Bilgi Teknolojileri Kurumu tarafından “edu.tr” uzantısı iptal edildi. Biliyorsunuz tüm üniversiteler için bu alan adı uzantısı zorunlu. Netkent’in “edu.tr” uzantılı alan adı yaklaşık bir senedir yok.”

“MÜTEVELLİ HEYETİ LİSTESİ …”
“Sadece akademik kadrosu ve rektörü falan değil mütevelli heyeti listesi de düşündürücü. Türkiye’nin en tanınmış bürokratları ve işadamları var. Bizzat ulaşılan kişiler var fakat listede olduğu halde öyle bir görevinin olmadığını söyleyenler var. Netkent’in neyi gerçek diye çok düşündük fakat içinden çıkamadık.”

“NETKENT YÜZLERCE ÖĞRENCİYİ MAĞDUR EDİYOR”
Dilman, yaşadıklarının yalnızca kendisiyle sınırlı olmadığını, yüzlerce öğrencinin aynı durumda olduğunu aktardı:

“Sadece hukuk fakültesi değil mühendislik fakültesinden mezun olan öğrenciler de diplomalarını alamıyor. Çok mağdur var. Bu yalnızca benim değil, yüzlerce öğrencinin hayatını mahveden bir skandal. Hadi bizler zaten fakülte mezunuyduk ve ikinci üniversite olarak kaydolduk ama düşünsenize lise mezunlarını bile doğrudan lisans bölümlerine kaydettiler. Gördüğüm bu ki Netkent, tabela üniversitesinden ibaret. İşin en tirajı komik kısmı ise, Genel Sekreter, bir duruşmada aynen şunu söyledi, ‘Türkiye’de okuyan öğrenciler aldıkları diplomalarla menfaat elde edemeyeceklerini bilerek kaydoldular’ dedi. Bu açıklama Yüksek Mahkeme duruşma tutanaklarına geçti. Madem öyle, neden sadece Türkiye’de reklam yapıyorlar? Kayıt yaptırıp yıllardır emek veren onca öğrenci aptal mı?

KKTC yargı mercileri ve adli makamlar gereğini yapacaktır diye düşünüyorum. Dikkatle izlenmesi gereken şeyler. Çünkü daha önce de gazete haberleri yapılmıştı, hatta polis soruşturması yapılmıştı. Polis soruşturması neden kapatıldı bilmiyorum fakat gazeteler mahkeme kararıyla susturulmaya çalışılmıştı. Hepsinin belgesi mevcut. Zaten arşivlerde de var.

Şu anda aktif olarak devam eden süreçle ilgili güvenebileceğim tek yer KKTC Yüksek Mahkemesi ve KKTC Polis teşkilatı. Adil bir yargılama, titiz ve adil bir soruşturma ümit ediyorum.”

MAHKEMENİN KARARI BEKLENİYOR
Ferhat Dilman’ın anlattıkları, Netkent Üniversitesi’nin resmiyeti, akademik kadrosu ve verdiği diplomaların geçerliliğine ilişkin ciddi soru işaretlerini gündeme taşıdı.

Öğrenciler, “yanıltıcı reklam, sahte belgeler, sınav sorularının sızdırılması ve not sıfırlama” gerekçeleriyle mağdur olduklarını söylüyor.

Dilman’ın suç duyurusu, skandalın yeniden yargıya taşınması açısından çok kritik bir adım.

ÜNİVERSİTE YÖNETİMİ YORUM YAPMAK İSTEMEDİ
Dilman’ın iddiaları üzerine ulaştığımız üniversite yetkilisi konunun mahkemede olduğunu ifade ederek, yorum yapmak istemedi. Yetkili, mahkemenin kararına göre gerekenin yapılacağını belirtti.

DAUSEN

Girne Belediyesi

Girne Belediyesi

Gönyeli Alayköy Belediyesi

array(4) { ["reklam_linki"]=> string(31) "https://guvensigortakibris.com/" ["reklam_gorseli"]=> string(63) "https://bugunkibris.com/wp-content/uploads/2024/11/mavi-gif.gif" ["hangi_pragraflar_arasina_geldin"]=> string(1) "3" ["reklami_yayinla"]=> bool(true) }