Bugün Kıbrıs

Medya Etik Kurulu, kaçak durumda oldukları gerekçesiyle tutuklanan bireylerin fotoğraflarının açık kimlik bilgileriyle yayımlanmasını eleştirerek basına çağrı yaptı: “Sansasyonel içerikler üretmek yerine, sosyo-ekonomik koşulları araştırın. İyi gazetecilik yalnızca ‘ne oldu?’yu değil, ‘neden oldu?’yu da sorar.”

Kurulun yaptığı yazılı açıklamada, Kıbrıs’ın kuzeyinde bazı medya kuruluşlarının mahkeme koridorlarında çekilen fotoğrafları açık kimlik bilgileriyle birlikte kamuoyuna servis ettiği tespit edildi. Bu tür yayınların gazetecilik etiği, insan hakları ve anayasal güvenceler açısından sorunlu olduğuna dikkat çekildi.

Açıklamada, evrensel bir hukuk ilkesi olan masumiyet karinesine vurgu yapıldı: “Bir suçtan sanık herkes, suçluluğu yasaya uygun olarak ispat edilinceye kadar suçsuzdur.” Henüz yargı süreci tamamlanmamış bireylerin “suçlu” gibi lanse edilmesinin anayasal hakların ihlali anlamına geldiği, bireylerin onurunu ve güvenliğini tehlikeye attığı belirtildi.

Medya Etik Kurulu, kamuoyunu bilgilendirmekten çok kişileri teşhir eden bu tür yayınların yerine, insan onurunu gözeten ve sorunların kökenine inen bir habercilik anlayışının benimsenmesi gerektiğini kaydetti. Özellikle ‘kaçak’, ‘göçmen’ ve ‘mülteci’ gibi konular söz konusu olduğunda, kişilik haklarının korunması ile haber değerinin dengelenmesi gerektiği vurgulandı.

Açıklamanın sonunda şu çağrı yapıldı: “Tüm basın mensuplarını ve medya kuruluşlarını, sansasyonel içerikler üretmek yerine, kaçak göçmenleri bu durumlara sürükleyen sosyo-ekonomik koşulları araştırmaya; bireylerin içinde bulunduğu zorlukları, sistemsel sorunları ve olası çözüm yollarını kamuoyuna aktarmaya davet ediyoruz. İyi gazetecilik yalnızca ‘ne oldu?’ sorusunu değil, ‘neden oldu?’ sorusunu da soran ve yanıtlayan bir yaklaşımı gerektirir.”