Bugün Kıbrıs

Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası (KTEZO), seçim sürecinde hızlanan kötü siyaset uygulamalarını sert sözlerle eleştirdi. Oda, arsa, izin ve vatandaşlık dağıtımını “al-ver ilişkisi” olarak niteleyerek, kamu kaynaklarının yağmalandığını vurguladı.

KTEZO yaptığı açıklamada, kötü siyaset uygulamalarının artık alışkanlık haline getirildiğini belirterek şu ifadeleri kullandı: “Uygulayanlar kadar, talep eden ve suskun kalanların varlığı da bu alışkanlığın sürmesine yardımcı oluyor.”

Seçime doğru hızlanan bu uygulamaların ayrıca ele alınması gerektiğini kaydeden Oda, “Al sana arsa, al sana T izni, al sana silah, Z izni, vatandaşlık… İstenilenin karşılığının oy olduğu saklanmıyor, biliniyor. En hafif deyimi ile ‘al-ver ilişkisinden’ başka bir şey değil” dedi.

“KAMU KAYNAKLARI YAĞMALANIYOR”
KTEZO, kötü siyasetin icracılarının kendi kaynaklarını kullanmadıklarını, alanların da kamu kaynaklarını yağmaladığını belirtti. Açıklamada, “Böyle devam ettikçe üretimin, emeğin, alın terinin, çalışarak, hak ederek kazanmanın bu ülkede değerini anlamsızlaştırıyorlar. Ülkeye karşı inancı ve güveni yok ediyorlar. Ülkeye değer katmak yerine, sadece tüketiyorlar, olanı da bitiriyorlar” ifadeleri yer aldı.

TOPLU ULAŞIM ÖRNEĞİ
Oda, toplu taşımacılıkla ilgili çelişkili uygulamalara da dikkat çekti. Bir süre önce görevlendirilen uzmanların, toplu ulaşım sistemi için 350 aracın yeterli olduğunu bilimsel olarak ortaya koyduğunu hatırlatan KTEZO, “Üstüne üstlük bu toplu ulaşım sisteminin 2-3 ay içinde uygulamaya geçirileceği de açıklandı. Tam da bu çalışmanın ortasında bir sürü T izni, Z izni ve turistik izin dağıtıldı. Yani ne altı tutar ne üstü…” dedi.

“DURUŞUMUZ NET”
Açıklamada, taşımacılığın can çekiştiği bir dönemde alınan kararların sorunu çözmek yerine derinleştirdiği belirtilerek şu ifadeler kullanıldı: “Hangi kriter? Hangi plan? Hangi öngörü ile? 3-5 kişi dışında genel olarak taşımacılık can çekişirken, sorun çözme yerine bir darbe de sen vur!”

KTEZO, kötü siyaset ve alışkanlıklara karşı duruşlarının net olduğunu vurguladı: “Kötü siyaset ve alışkanlıklara son verme dışında bir seçeneğimiz yoktur. Sorumluluk hepimizindir, toplumundur, vicdan sahibi herkesindir.”