Bugün Kıbrıs / Emine Yüksel

Gazze’de çatışmalar şiddetleniyor. İsrail’in Gazze Şehri’ni işgal etme planına onay vermesinin ardından ölü sayısı 62 bin 686’ya yükseldi. Kıtlık koşullarının da teyit edildiği Gazze’de, açlık sebebiyle ölümler yaşanmaya başladı. Bu yıkımın ortasında yaşayan 200’den fazla KKTC vatandaşı ise aylardır tahliye edilmeyi bekliyor. Gazetemizin daha önce yaptığı haberlerin ardından, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı’nın en son tahliyesi Nisan 2024’te yapıldı, geride kalan KKTC ve Türkiye vatandaşları için yeni bir tahliye süreciyle ilgili belirsizlik sürüyor.

Elçiliklere aylardır başvuru yapan KKTC vatandaşları ne Türkiye Elçiliği’nin ne de KKTC Dışişleri Bakanlığı’nın konuyla ilgilendiğini, yaptıkları başvuruların ise aylarca otomatik yanıtlarla geçiştirildiğini ve tahliye sürecinde ilerleme sağlanmadığını dile getirdi.

“CEHENNEMDE YAŞIYORUZ”
Gazze’de mahsur kalan KKTC vatandaşları Bugün Kıbrıs’a yaşadıklarını anlatarak yardım çağrısında bulundu.

Gazeteci Yahia Barzaq, Gazze’de yaşananları en hafif tabirle cehennem olarak niteledi. Barzaq, kendisinin de şu an Gazze’de tahliye bekleyenler arasında olduğunu bildirerek şöyle konuştu:

“Şu anda benim bulunduğum bölgede Türk ve KKTC vatandaşlığı taşıyan yaklaşık 500 kişi Gazze’de mahsur durumdayız. Gerçekliğimizi anlatmak için söylenebilecek en hafif ifade, cehennemde yaşıyor olduğumuzdur.

Sesimizi duyurmak ve Gazze’den tahliye edilmemiz için Türkiye Büyükelçiliği’ne defalarca çağrıda bulunduk, ancak ne yazık ki çabalarımız karşılıksız kaldı.

Ölüm, açlık ve korku içinde yaşam mücadelesi veriyoruz ve şimdi bir başka korkunç aşamayla karşı karşıyayız: Gazze kentinin işgali.”

Salah Amira ve ailesi savaştan önce

“KKTC VATANDAŞLARI AYRIMCILIĞA UĞRUYOR”
KKTC vatandaşı Salah Amira ise, eşi, iki oğlu ve iki kızıyla Gazze’de mahsur kaldığını söyledi. Amira’nın üç çocuğu tıp öğrencisi ve akıcı İngilizceleri sayesinde yabancı basına defalarca yaşadıklarını anlattıklarını belirten Amira, aylardır Türkiye Cumhuriyeti Kudüs Başkonsolosluğu’yla irtibatta olduklarını ancak bir sonuç alamadıklarını kaydetti. Amira şunları söyledi:

“Elçiliğe yaptığım başvurulardan sonra anladım ki ayrım var, maalesef tahliye sadece TC vatandaşları için geçerli, KKTC için değil. Başvurduktan sonra bana ‘konuyla ilgileniyoruz’ diye yanıt gönderdiler. Yaklaşık bin kişi tahliye olmuş, ilk başta aralarında çifte vatandaşlıklar da varmış (TC ve KKTC). Sonradan KKTC tahliyesi yok demeye başladılar. Resmi bir yanıt yok.

Türkiye Cumhuriyeti Kudüs Başkonsolosluğu’nun yardım talebinde bulunanlara gönderdiği yanıt

Bir oğlum ve iki kızım tıp fakültesi öğrencisi, üçünün de çok iyi İngilizcesi var. Kızım Ola, İngiliz ve Amerikan televizyon kanallarının haber bültenlerine konuk olarak katılıyor.

Savaştan önceki hâlimiz ile evimize vurulduktan sonraki hâlimizi gösteren fotoğraflar var. Evimizin son hâli harap durumda. Dokuz kez yer değiştirmek zorunda kaldık, sürekli bir yerden diğerine kaçıyoruz. Füzelerin parçaladığı duvarlarımızı kapamaya çalışıyoruz. Bu yaşadıklarımızı dünyaya anlatmak istiyoruz.”

“BİZİ ÇOCUKLARIM İÇİN BU CEHENNEMDEN ÇIKARIN”
Gazze’de mahsur kalan KKTC vatandaşı Shadi Al-Qishawi de, ikiz kızlarıyla birlikte yaşadıkları çaresizliği anlattı. Müzisyen olan Al-Qishawi, ailesiyle birlikte ölüm, açlık ve korku içinde hayatta kalmaya çalıştıklarını belirterek, Türkiye ve KKTC makamlarından hiçbir somut adım görmediklerini söyledi.

Shadi Al-Qishawi’niin ikiz kızları

Shadi Al-Qishawi şöyle konuştu:
“Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Onların herhangi bir maliyeti karşılamalarını veya ödemelerini istemiyoruz, sadece bizi Gazze’nin dışına tahliye etmek için İsrail tarafı ve Kızılhaç ile koordine etmelerini istiyoruz.

‘Ankara Büyükelçiliğimiz konu ile ilgili Türkiye ile görüşüyor, umarız en kısa zamanda olumlu haberler alırız’ bu KKTC Dışişleri Bakanlığının bana aylardır verdiği yanıt.

Türkiye Cumhuriyeti Kudüs Başkonsolosluğu’nun yardım talebinde bulunanlara gönderdiği yanıt

Bu cehennemden çıkış yolunu bulamıyoruz. Ben müzisyenim. İki yıldır işimi yapmadım. Gazze’den seyahat etmeye ve göç etmeye yardımcı olan bir İsrailli kuruma bile ulaştım, bana Türkiye’nin İsrail’e bizim isimlerimizi vermesi gerektiğini söylediler.

Türkiye ve KKTC hükümetleri bu konuya ilgi göstermiyor. Ölümden kaçmaktan bıktık. Sağlık sorunları olan ikiz kızlarım ve bir karım var. Stüdyomu kaybettim, tamamen yok edildi. Ne yapacağımı ya da nasıl davranacağımı bilmiyorum. Tek istediğim onların Gazze’den çıkmamıza yardım etmeleri, herhangi bir mali yardım veya hatta seyahat maliyeti istemiyorum. Bizi çocuklarım için bu cehennemden çıkarın. Kızlarım iki yıldır okula gitmedi.

Onları bu yıkıcı savaştan kurtarmak istiyorum.”