Bugün Kıbrıs

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Büyükelçi Maria Michail, 1974’te yaşanan cinsel şiddet vakalarının “Kıbrıs toplumunun hâlâ kapanmayan yarası” olduğunu vurguladı. BM Güvenlik Konseyi’nde düzenlenen “çatışma bağlantılı cinsel şiddet” konulu oturumda konuşan Michail, faillerin hesap vermesi için ulusal, bölgesel ve uluslararası düzeyde daha güçlü yasal mekanizmalar oluşturulması çağrısında bulundu.

“CEZASIZLIK DÖNEMİ SONA ERMELİ”
CNA’in haberine göre Michail, BM Genel Sekreteri’nin son raporunda yer alan “cinsel şiddet vakalarındaki keskin artış ve vahşet” tespitine dikkat çekerek, Kıbrıs’ın her türlü cinsiyet temelli şiddeti kınadığını vurguladı. “Bu suçlar savaş taktiği, işkence, terör ve siyasi baskı aracı olarak kullanılmaya devam ediyor. Cezasızlık dönemi artık sonsuza dek sona ermeli” dedi.

Büyükelçi, mağdurların homojen bir grup olmadığını, farklı deneyim ve ihtiyaçlarının bulunduğunu belirterek, “cinsel sağlık ve üreme hizmetleri, psikososyal destek ve hukuki yardıma erişimin” hayati önem taşıdığını söyledi.

“KADINLAR HÂLÂ KARAR MEKANİZMALARININ DIŞINDA”
Michail, kadınların çatışma dönemlerinde en ağır şiddeti yaşamasına rağmen barış ve güvenlik mekanizmalarında yeterince temsil edilmediğini hatırlatarak, “kadınların karar alma süreçlerine tam, eşit ve güvenli katılımını sağlayacak somut adımlar atılmalı” çağrısında bulundu.

“SUÇLAR 50 YILDIR CEZASIZ”
Konuşmasında Kıbrıs’ın elli yıldır ‘işgal altında’ bulunduğunu belirten Michail, 1974’te işlenen tecavüz ve diğer cinsel şiddet vakalarının faillerinin hâlâ yargılanmadığını vurguladı:
“Çoğu mağdur tüm bu yıllar boyunca sessizlik içinde acı çekti. İşgalci güç bu korkunç suçları işleyenleri adalet önüne çıkarmadı.”

“ADALET VE HESAP VEREBİLİRLİK BARIŞ İÇİN ŞART”
Michail, Kıbrıs’ın uluslararası toplumla iş birliği içinde, mağdur merkezli bir yaklaşımı benimseyerek adalet ve hesap verebilirlik mücadelesini sürdüreceğini ifade etti. “Cinsel şiddet, barış ve güvenlik sorunudur; kalıcı barışın önünde engeldir” dedi.

Kıbrıs, 1974’teki Türk askeri müdahalesinden bu yana bölünmüş durumda. Ada nüfusunun üçte biri göçmen konumuna düşerken, BM öncülüğünde yürütülen barış müzakereleri ise şimdiye kadar sonuçsuz kaldı.