UBP’den AB’ye: “Yargımız bağımsızdır, meşruiyeti sorgulanamaz”
UBP Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu, Avrupa Birliği Komisyonu sözcüsünün KKTC ve yargı sistemiyle ilgili kullandığı ifadelere tepki göstererek: “Hiçbir kurum veya kişi, KKTC’nin egemenlik haklarını ve yargısının bağımsızlığını gölgeleyemez” dedi.
UBP’den AB’ye: “Yargımız bağımsızdır, meşruiyeti sorgulanamaz”
UBP Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu, Avrupa Birliği Komisyonu sözcüsünün KKTC ve yargı sistemiyle ilgili kullandığı ifadelere tepki göstererek: “Hiçbir kurum veya kişi, KKTC’nin egemenlik haklarını ve yargısının bağımsızlığını gölgeleyemez” dedi.
TAK
UBP Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu, Avrupa Birliği Komisyonu sözcüsünün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ve yargı sistemiyle ilgili ifadelerine sert tepki gösterdi.
Hasipoğlu açıklamasında, KKTC’de yargının bağımsız, tarafsız ve hukukun üstünlüğü ilkesi çerçevesinde görev yaptığını belirtti. Mahkemelerin anayasa ve yasalarla güvence altına alınmış şekilde tüm davalarda adil ve eşitlikçi yargılama ilkesini esas aldığını vurguladı.
“KABUL EDİLEMEZ AÇIKLAMALAR”
AB yetkililerinin bu tür açıklamalarla yargının meşruiyetini sorgulamasını “kabul edilemez” olarak nitelendiren Hasipoğlu, bunun hem Kıbrıs Türk halkının demokratik iradesine hem de hukuk devletine yönelik bir saygısızlık olduğunu söyledi.
Rum makamlarının kendi vatandaşları olan Alman, Ukraynalı ve iki Macar vatandaşı tutukladığı süreçte Avrupa Birliği’nin sessiz kaldığını hatırlatan Hasipoğlu, ayrıca Taşınmaz Mal Komisyonu’nu yok sayan Güney Kıbrıs’ın hukuka aykırı tutuklama kararlarının da sorgulanmadığını kaydetti.
“YARGIMIZ HESAP SORUYOR”
Hasipoğlu açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Hukuka aykırı eylemler gerçekleştiren herkes gibi, bahse konu şahıslar da bağımsız yargımız önünde hesap vermektedir. Hiçbir kurum veya kişi, KKTC’nin egemenlik haklarını ve yargısının bağımsızlığını gölgeleyemez.”
“AB ÇİFTE STANDARDI BIRAKMALI”
Hasipoğlu ayrıca Avrupa Birliği’ni, 2004’te Annan Planı’na “evet” diyen Kıbrıslı Türkleri cezalandırmakla, “hayır” diyen Rumları ise ödüllendirmekle suçladı. Avrupa Birliği’nin çifte standarda son vererek adanın gerçeklerini dikkate alması gerektiğini vurguladı.