İsrail Güvenlik Kabinesi, Gazze Şeridi’nin kuzeyinde yer alan ve yüz binlerce Filistinlinin yaşadığı Gazze kentinin işgal altına alınmasını öngören yeni bir planı onayladı. ABD merkezli haber sitesi Axios’un haberine göre de bir İsrailli yetkili, ordunun hazırlandığı saldırının yalnızca Gazze kentini kapsayacağını, mülteci kamplarına veya diğer bölgelere uzanmayacağını belirtti.

T24’te yer alan habere göre İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ofisinden yapılan açıklamada, Güvenlik Kabinesinin Başbakan’ın Gazze kentinin işgal edilmesi yönündeki önerisini onayladığı belirtildi. Axios’a konuşan yetkiliye göre hedef, 7 Ekim’e kadar Gazze kentindeki tüm sivilleri yerinden sürerek orta kesimlerdeki mülteci kamplarına ve çevre bölgelere yönlendirmek. Ardından, kentte kalan Hamas mensuplarına karşı hem kara saldırısı yürütülecek hem de kent tam anlamıyla kuşatma altına alınacak.

İSRAİL ORDUSU PLANIN AYRINTILARINI AÇIKLADI
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ofisi, Gazze şehrini işgal planını ve “savaşı sona erdirmek için beş ilke”yi detaylandıran bir açıklama yayımladı. Açıklamada, kabinenin bu planları çoğunluk oyuyla kabul ettiği belirtiliyor.

“IDF, savaş bölgeleri dışındaki sivil nüfusa insani yardım sağlarken Gazze Şehri’nin kontrolünü ele geçirmek için hazırlık yapacak” denilen açıklamada, “savaşı sona erdirmek” için aşağıdaki ilkeler detaylandırıldı:

“Hamas’ın silahsızlandırılması, tüm rehinelerin geri dönüşü (hem hayatta olanlar hem de ölenler), Gazze Şeridi’nin silahsızlandırılması, Gazze Şeridi üzerinde İsrail’in güvenlik kontrolü, Hamas veya Filistin Yönetimi dışında alternatif bir sivil hükûmetin varlığı.”

“İŞGAL” DEĞİL “KONTROL” İFADESİ TERCİH EDİLDİ
İsrail’in önde gelen gazetelerinden Yediot Aharonot’un aktardığına göre de Güvenlik Kabinesi toplantısında “işgal” kelimesi yasal sorumluluklar nedeniyle özellikle kullanılmadı. Bunun yerine “kontrol” ifadesi tercih edildi.

Yine Yediot Aharonot’a konuşan üst düzey bir İsrailli yetkili, “Niyetimiz Gazze’yi işgal etmektir ancak resmi belgelerde ve açıklamalarda hukuki nedenlerle ‘kontrol’ ifadesini kullanıyoruz.” dedi. Gazeteye göre bu tercih, uluslararası hukuka göre işgal edilen bölgelerde sivillere karşı doğrudan sorumlulukların doğmasından kaçınmak amacıyla yapıldı.

Gazze Şeridi’nin tamamının işgalinin görüşüldüğü İsrail Güvenlik Kabinesi, dün akşam saatlerinde toplantı düzenlemişti.

Netanyahu, kabine toplantısı öncesi Fox News’e verdiği röportajda, “Gazze’nin tamamını kontrol altına almayı hedeflediklerini” söylemişti.

İSRAİL ORDUSUNUN GAZZE’DEKİ ASKERÎ HÂKİMİYETİ NE DURUMDA?
İsrail, Gazze Şeridi’nin büyük çoğunluğu üzerinde askerî kontrole sahip olduğunu iddia ediyor. Birleşmiş Milletler (BM), Gazze’nin yüzde 87’sinin ya askerî bölge olarak belirlendiğini ya da tahliye bildirimlerine tâbi olduğunu tahmin ediyor.

Mart ayında ateşkesin bozulmasının ardından İsrail, tüm sınır bölgelerini “tehlikeli çatışma bölgeleri” ilan etmiş ve bu durum sonraki aylarda giderek genişlemişti.

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) ayrıca belirli bölgeler için periyodik olarak tahliye bildirimleri yayınlıyor, ancak bunların ne zaman iptal edileceği her zaman açıkça belirtilmiyor.

50 REHİNENİN HÂLÂ GAZZE’DE OLDUĞU DÜŞÜNÜLÜYOR; AİLELERİ TEPKİLİ
Rehinelerin aileleri Gazze Şehri’ni ele geçirme planlarını kınadı çünkü bunun yakınlarının hayatını tehlikeye atacağını söylüyorlar.

Gazze’de hâlâ 50 rehine tutuluyor ve bunlardan 20’sinin hayatta olduğu sanılıyor.

Rehineler, 7 Ekim 2023’te Hamas’ın güney İsrail’e düzenlediği saldırı sırasında kaçırılan 251 kişi arasında yer alıyor. Bu saldırıda yaklaşık bin 200 kişi hayatını kaybetmişti.

Rehinelerin aileleri ve destekçileri uzun süredir Gazze’deki savaşın derhal sona erdirilmesini ve kalan tüm rehinelerin geri dönmesini talep ediyorlar.