TAK

İsias Otel’in yıkılmasında kusurlu bulunan kamu görevlilerinin yargılandığı davanın ikinci duruşması Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme, kamu görevlisi sanıkların tutuklanması, ev hapsinde tutulması ve tanık ifadeleri dahil olmak üzere ailelerin ve avukatların tüm kritik taleplerini reddetti.

Mahkeme Başkanı, 15 dakikalık aranın ardından ara kararları açıkladı.

Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesi, “Bilirkişi raporunun beklenmesine ve raporun akıbetinin sorulmasına, sanıkların vareste tutulma talebinin reddine, adli kontrol şartlarının devamına, sanıkların tutuklanması ve ev hapsinde kalmasının reddine, Ahmet Bozkurt’un tanık olarak dinlenmesinin reddine, sanıkların bir sonraki celsede mahkemede hazır bulunmasına” karar verdi.

Bir sonraki duruşma tarihi olarak 6 Kasım 2025 belirlendi.

MAHKEME SALONUNDA YÜREK DAĞLAYAN SÖZLER: “EVLATLARIMIZ ÖLDÜ, SİZ KORUDUNUZ”
İsias Otel davasının ikinci duruşmasında söz alan aileler, mahkeme salonunu gözyaşı ve öfke dolu konuşmalarla doldurdu. Sanık kamu görevlilerinin halen tutuklanmamasına sert tepki gösteren aileler, bu kararla sadece adaletin değil, vicdanın da rafa kaldırıldığını dile getirdi.

“YİYİP İÇİP GEZDİNİZ, ŞİMDİ HESAPTAN KAÇIYORSUNUZ”
Hayatını kaybeden Nehir Çevik’in annesi Safiye Çevik, mahkemeye hitaben yaptığı konuşmada öfkesini şu sözlerle dile getirdi:
“Zamanında makamında oturup, yiyip içip gezenler, şimdi bedel ödemeyi neden kabul etmiyor?”
Adaletin yerini bulması için mücadele ettiğini vurgulayan Çevik, sanıkların en ağır cezayı almasını istedi.

“KARDEŞİM GÜN YÜZÜ GÖREMEYECEKSE ONLAR DA GÖRMESİN”
12 yaşındaki kız kardeşi Nehir’i kaybeden Irmak Çevik, küçük yaşına rağmen salonu sarsan bir konuşma yaptı. Gözyaşları içinde konuşan Irmak:
“Benim kardeşim 12 yaşında gün yüzü göremeyecekse, sanıklar da gün yüzü göremesin. En ağır cezayı almalarını istiyorum” dedi.

“BU İNSANLAR TUTUKSUZ YARGILANMAMALI”
Doruk ve Alp Akın’ın annesi Ayşe Akın, sorumluluğu bulunan kamu görevlilerinin tutuklanması gerektiğini vurguladı:
“Şikayetçiyim. Sorumsuzca hareket eden bu insanların tutuklu yargılanmalarını istiyorum. Davanın olası kastla sonuçlanmasını istiyorum ve adalete güveniyorum.”
Baba Osman Akın da “şikayetçiyim ve en ağır cezayı talep ediyorum” diyerek mahkemeye çağrıda bulundu.

“72 KİŞİ DEĞİL, YÜZLERCE CAN GİTTİ”
Aras Aktuğralı’nın babası Murat Aktuğralı, sanıkların daha önce attıkları imzalarla başka insanların da ölümüne neden olduklarını ileri sürdü:
“Sadece 72 canı öldürmediler, yüzlerce insanı öldürmüşler. En ağır cezayı alsınlar.”

“KAMU GÖREVLERİNİN FAYDALARINDAN YARARLANDILAR, HESAPTAN KAÇMAMALILAR”
Sahil Özberkman’ın babası Tayyip Özberkman, sanıkların görevlerini suistimal ettiğini belirtti:
“Kamu görevlilerinin bulundukları makamların faydalarından yararlandıklarını gördük. Adaletten kaçamamalarını istiyorum.”

“BİR ÇİVİYİ ÇAKAN DA, ÇAKTIRAN DA AYNI DERECEDE SUÇLU”
Mert Niyazi Topukçuoğlu’nun babası Mehmet Topukçuoğlu, söz konusu otelin yapımında en küçük ihmali olanın dahi sorumluluğu bulunduğunu vurguladı:
“Binaya hatalı tek bir çivi çakan da, çaktıran da, yapıya dönüşümünde imza atan da attıran da aynı derecede suçludurlar.”

“ADALET SADECE BİR KİTAPTA MI VAR?”
Şenay Atakan Konuklu, hem eşi Pamir Konuklu’yu hem de oğlu Atakan Celal Konuklu’yu kaybetmiş bir anne olarak şu sözleri sarf etti:
“Adalet sadece bir kitapta mı var? Gerçek adalet nerede?”

“BİZ GÖMDÜK, ONLAR KORUDU”
Selin Karakaya’nın annesi, aynı zamanda Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Başkanı Ruşen Yücesoylu Karakaya, mahkeme heyetine hitaben şöyle konuştu:
“Bu insanlar artık dışarıda olmamalı. Tutuklu yargılanmalılar. Bu bir ihmalkârlık değil, olası kasttır.”

DİĞER AİLELER DE ŞİKAYETÇİ OLDU
Duruşmada söz alan diğer aileler de benzer ifadelerle adalet taleplerini dile getirdi.
Duygu Bolsoy Kalaycı’nın eşi ve Lavin Kalaycı’nın babası Caner Kalaycı: “Tutuklu yargılanmalarını istiyorum, şikayetçiyim.”
Havin Kılıç’ın babası Recep Kılıç: “Sanıklardan şikayetçiyim.”
Fahri Arkar’ın annesi Şeniz Arkar ve babası Ramazan Arkar: “Tutuklu yargılansınlar.”
Özgür İçme’nin babası Meriç İçme, Osman Çetintaş’ın babası Nafi Çetintaş ve İzcan Nurluöz’ün babası İhsan Nurluöz de sanıklardan şikayetçi olduklarını belirterek, tutuklama taleplerini yineledi.