Kürt basını yazdı: PKK’nin silah bırakmasının perde arkası
Önümüzdeki günlerde PKK (Kürdistan İşçi Partisi), silahsızlanma sürecinin ilk adımını atacak. Yaklaşık 40 PKK üyesi, resmi bir törenle silahlarını teslim edecek. Silahlar özel elektrikli cihazlarla eritilerek imha edilecek. Süreç MİT gözetiminde gerçekleşecek.
Kürt basını yazdı: PKK’nin silah bırakmasının perde arkası
Önümüzdeki günlerde PKK (Kürdistan İşçi Partisi), silahsızlanma sürecinin ilk adımını atacak. Yaklaşık 40 PKK üyesi, resmi bir törenle silahlarını teslim edecek. Silahlar özel elektrikli cihazlarla eritilerek imha edilecek. Süreç MİT gözetiminde gerçekleşecek.
Rûdaw’dan Araştırmacı Gazeteci Rasan Remzi’nin yazısı şöyle:
Önümüzdeki günlerde PKK (Kürdistan İşçi Partisi), silahsızlanma sürecinin ilk adımını atacak. Yaklaşık 40 PKK üyesi, resmi bir törenle silahlarını teslim edecek. Törenin kesin tarihi ve yeri henüz açıklanmadı, ancak Süleymaniye ili sınır bölgesinde gerçekleşmesi bekleniyor. Bir güvenlik kaynağı, Raniye özerk yönetimi sınırlarında yer alan Sengesar kasabasındaki Tuasuran köyüne işaret ediyor.
KCK Yürütme Konseyi üyesi Mustafa Karasu’nun da bu törende hazır bulunması ve silah bırakan isimlerden biri olması bekleniyor. Karasu, tören sonrasında PKK adına bir mesaj okuyacak, ardından katılımcılar Kandil’e dönecek. Törenin uluslararası medyaya açık olup olmayacağı net değil, ancak silah bırakma anının görüntülerinin paylaşılacağı belirtiliyor.
Süreci yönetecek olan Türkiye İstihbarat Teşkilatı (MİT) için en kritik mesele törenin güvenliğidir. Bu nedenle törende Bağdat, Erbil ve Türkiye’den temsilcilerin yer alması bekleniyor. Teslim edilen tüm silahlar, türü ve sayısıyla birlikte kayıt altına alınacak ve MİT’e teslim edilecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletvekilleriyle yaptığı bir toplantıda, silahların özel elektrikli cihazlarla eritilerek imha edileceğini açıkladı. Bu süreç de yine MİT gözetiminde gerçekleşecek.
Törenin hemen ardından siyasi ayağı devreye giriyor. 9 Temmuz’da DEM Parti heyeti, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda Cumhurbaşkanı Erdoğan’la bir araya gelecek. Görüşmenin temel amacı, sürecin siyasi ve hukuki yönlerine dair adımları netleştirmek. DEM Parti şu anda, silah bırakan PKK’lilerin hukuki statüsüyle ilgili yeni bir düzenleme üzerinde çalışıyor. Bu nedenle silah bırakma töreninin, Erdoğan-DEM Parti görüşmesinden önce yapılması planlanıyor. Zira tören, yürütülen barış sürecinin pratik zeminini oluşturacak.
PKK’nin bu tarihî adımı barış sürecine ya da (Terörsüz Türkiye) sürecine destek ve yön verme anlamı taşır. Aynı zamanda, PKK’nin silah bırakacağına inanmayanlara da bir cevaptır. Sürecin başladığı 1 Ekim 2024’ten bugüne kadar süreçte bir çeşit durgunluk hissedilmekteydi. Bazıları bu durgunluğun devletin süreçte geri durmasıyla ilişkilendiriyor, bazıları ise bunu dikkatli ve kendiliğinden gelişen bir strateji olarak tanımlıyor. Fakat açık olan şudur ki, sürecin yavaşlamasının sebebi PKK ile devlet arasındaki güvensizlik ve her iki tarafın da kararlı bir iradeye sahip olmamasıdır. Bununla birlikte, Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti), Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) sürece sıcak şekilde yaklaşmakta ve yoğun olarak çalışmaktadır. Sürecin başlangıcıyla karşılaştırıldığında, şu anda AK Parti, MHP ve DEM Parti arasında daha güçlü bir güven ortamı bulunuyor.
İmralı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Abdullah Öcalan da bu süreci yakından izliyor. DEM Parti heyetiyle gerçekleştirdiği son görüşmesinde, barış sürecinin devlet içinde iki farklı cephe arasında paylaşıldığını ifade etti. Bunlardan biri siyasi ve demokratik zemini inşa etmeye çalışırken, diğeri ise askeri operasyonlarda ısrarcı. Öcalan’a göre bu ikili yapı, sürecin en büyük riski. Ayrıca, Türkiye’de hâlâ etkisini sürdüren darbe mekanizmalarının barış sürecine karşı olduğu yönündeki uyarısı da dikkat çekici. Bu tür bir tespit, İmralı’da sürekli temas hâlinde olduğu istihbarat personeline dayalı bir gözlemden kaynaklanmış olabilir.
Temmuz ayı ortasında Türkiye Parlamentosu’nda, “Barış Sürecini Başarıya Ulaştırmak için Milli Destek ve Birlik Komisyonu” kurulması planlanıyor. Komisyonun 30 ila 40 milletvekilinden oluşması öngörülüyor. İYİ Parti dışında, parlamentodaki tüm partiler sürece dâhil olma yönünde hazırlık içinde. Ayrıca, komisyona parlamento dışındaki partilerin de katılabileceği konuşuluyor. Bu adımın ardından, siyasi partilerin talebi hâlinde İmralı’nın kapıları da açılacak. Ancak DEM Parti heyetinde önemli bir değişiklik gündemde. Bakırhan’ın son açıklamaları Öcalan’ı kızdırmış ve Öcalan, Bakırhan’ın DEM Parti heyetinden çıkarılmasını talep etmiş. Şu anda DEM Parti, Bakırhan’ın yerine heyette yer alacak bir hukukçuyu belirlemek için çalışmalar yürütüyor.
Barış süreci, çok aktörlü bir yapı içinde ilerliyor. Bu karmaşıklık zaman zaman süreçte belirsizlik yaratsa da tüm taraflar başarıya ulaşma konusunda kararlı görünüyor. MİT süreci mümkün olan en kısa sürede sonuca ulaştırmak için çabalıyor. En azından PKK’nin silahsızlanmasının bu yılın Eylül ayına kadar tamamlanması planlanıyor. Bu doğrultuda örgüt içindeki bazı kilit isimlerle yürütülen temaslar devam ediyor. Bölgedeki gerginlikler, özellikle de İsrail ile İran arasındaki gerilimin yeniden tırmanma ihtimali nedeniyle, Türkiye istihbaratı bu süreçte daha fazla güç ve kapasitesini harcamak istemiyor. Bunun yerine, bölgesel meseleler Türkiye’nin ordusu, istihbarat teşkilatı ve diplomatik kurumlara öncelik vermek istiyor. Şu anda barış sürecinin teorik adımları tamamlanmış durumda ve sahada somut, pratik adımlar bekleniyor. Bu nedenle PKK’nin silah bırakması, barış sürecinde önemli bir pratik adım olarak değerlendiriliyor ve Türkiye devletinden de artık bu süreçte somut adım atması bekleniyor.