Siyasilerin maaşı 400 bin TL’yi aştı, asgari ücret 36 bin TL’de kaldı
KTAMS ve KİEF Başkanı Güven Bengihan, “Asgari ücretten vergi kesiliyor ama siyasilerin dudak uçuklatan maaşlarından bile kesilmiyor. Bu adaletsizlik derhal son bulmalı” diyerek hükümeti eleştirdi.
Siyasilerin maaşı 400 bin TL’yi aştı, asgari ücret 36 bin TL’de kaldı
KTAMS ve KİEF Başkanı Güven Bengihan, “Asgari ücretten vergi kesiliyor ama siyasilerin dudak uçuklatan maaşlarından bile kesilmiyor. Bu adaletsizlik derhal son bulmalı” diyerek hükümeti eleştirdi.
Bugün Kıbrıs
KTAMS ve KİEF, Başbakanlık önünde asgari ücretin artırılması, denetimsizliğin sona ermesi ve kamu yönetimindeki usulsüz atamaların durdurulması talebiyle eylem ve basın açıklaması yaptı. Örgütler, ülkede derinleşen hayat pahalılığı karşısında asgari ücretin açlık sınırının altında kaldığını, halkın geçinemediğini ve adaletli bir vergi sistemine geçilmesi gerektiğini yeniden dile getirdi.
Başkan Güven Bengihan, siyasilerin maaşları ile halkın içinde bulunduğu sefalet arasındaki uçuruma dikkat çekerek, Cumhurbaşkanının maaşının 411 bin 320 TL olduğunu ve bunun üzerine 69 bin 839 TL ek tahsisat aldığını belirtti. Bengihan:
“Bu ek tahsisat bile asgari ücretin neredeyse iki katı. Başbakan 391 bin 577 TL, bakanlar 378 bin 414 TL, milletvekilleri 368 bin 543 TL, müsteşarlar 290 bin 504 TL, müdürler 243 bin 900 TL maaş alıyor ama asgari ücretli 36 bin 948 TL ile yaşam mücadelesi veriyor” dedi.
Bengihan, siyasilerin bu dudak uçuklatan maaşları alırken asgari ücretliden vergi kesilmesinin vicdansızlık olduğunu ifade ederek, adalet duygusunu zedeleyen bu eşitsiz düzenin kabul edilemez olduğunu belirtti. Vergilerin asıl yüksek maaşlılardan alınması gerektiğini, halkın sırtına yüklenmemesi gerektiğini vurgulayan Bengihan:
“Bu ülkede açlık sınırının altında bir asgari ücret dayatılıyor, halk evine ekmek götüremiyor, çocuklarının okul masrafını karşılayamıyor, kira ödeyemiyor ama siyasilerin umurunda bile değil” dedi.
“HÜKÜMETİN UMURUNDA DEĞİL”
Bengihan, ülkede yaşanan ekonomik çöküşün hükümetin umurunda olmadığını, resmi enflasyon oranlarının halkın hissettiği hayat pahalılığı ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını belirtti. Market fiyatlarının, kiraların ve temel ihtiyaç giderlerinin sürekli artmasına rağmen asgari ücrete en az hayat pahalılığı oranında zam yapılmadığını ifade eden Bengihan, şunları kaydetti:
“Asgari ücretli açlığa terk edilmişken, siyasiler televizyon ekranlarında memleketi uçurttuklarını anlatıyorlar. Halk kira ödeyemiyor, elektrik ve su faturalarını karşılayamıyor, pazardan alışveriş yapamaz hale geldi. Ama bu hükümetin umurunda değil, halkın yaşadığı sefaleti görmezden gelerek popülizm yapmaya devam ediyorlar.”
Bengihan, sendikaların görevinin yalnızca kamu çalışanlarının değil, bu ülkede yaşayan tüm emekçilerin ve halkın hakkını savunmak olduğunu, bu yüzden susmayacaklarını ve asgari ücretlinin açlığa terk edilmesine, hayat pahalılığına ve adaletsiz vergi sistemine karşı mücadeleyi büyüteceklerini ifade etti.
DENETİMSİZLİK VE GÜVENLİK KRİZİNE TEPKİ
Ekonomik çöküş ve adaletsizliğin yanında ülkedeki güvenlik krizine de dikkat çeken Bengihan, ülkede mafya yapılanmalarının, yasa dışı silahlanmanın ve şiddet olaylarının her geçen gün arttığını, vatandaşların can ve mal güvenliğinin kalmadığını vurguladı. Hükümetin yaşanan bu güvensizlik ortamına rağmen ciddi bir tedbir almadığını, ülkede suç örgütlerinin ve kara paranın elini kolunu sallayarak dolaştığını ifade eden Bengihan, şunları söyledi:
“Ülkede artık insanlar kendini güvende hissetmiyor. Her gün bir köşe başında, bir sokakta yeni bir cinayet, yeni bir kavga, yeni bir silahlanma haberi alıyoruz. Mafyalar, çeteler cirit atıyor ama hiçbirine dokunan yok. Bu ülkede güvenlik kalmadı, caydırıcı cezalar yok, denetim yok.”
Denetimsizlik nedeniyle piyasalarda fiyatların kontrolsüz şekilde yükseldiğini, halkın açıklanan enflasyon rakamlarıyla yaşadığı pahalılığın örtüşmediğini belirten Bengihan, denetimsizlik ve cezasızlığın en büyük sorumlusunun hükümet olduğunu ifade ederek:
“Pahalılık almış başını gidiyor, halk markette, pazarda fiyatlar karşısında çaresiz kalıyor. Bunun sebebi hükümetin piyasayı denetlememesi, cezai tedbir almaması, halkı koruyacak adım atmamasıdır. Bunun sorumlusu hükümettir ve bu düzenin değişmesi şarttır” dedi.
Bengihan, KTAMS ve KİEF olarak yalnızca ekonomik adalet için değil, aynı zamanda ülkede güvenliğin sağlanması, mafya düzenine son verilmesi ve hukukun üstünlüğünün tesis edilmesi için de mücadele edeceklerini belirtti.
“BU MEMLEKETE KABAK DOĞRAYARAK HİZMET EDİLMEZ”
Bengihan, Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı’nın toplu taşımacılık söylemlerinin gerçeği yansıtmadığını ifade ederek, hükümetin denetimsizlik ve sistemsizlik yüzünden halkı sahipsiz bıraktığını belirtti. Posta Dairesi’nde çalışanların tuvalet sıkıntısı yaşadığını, yıllardır çözülmeyen basit sorunların dahi görmezden gelindiğini belirten Bengihan:
“Bu memlekette denetimsizlikten kaynaklı korsan otobüsler, korsan taksiler cirit atıyor, trafik kuralsızlık içinde. Bize toplu taşımadan bahsedenler önce Posta Dairesi’ndeki tuvalet sorununu çözsün. Erhan Arıklı’ya sesleniyorum: Bu memlekete kabak doğrayan değil, gerçekten hizmet edecek yöneticiler lazım” dedi.
Toplumun temel hizmetlere ulaşamadığını, halkın günlük yaşamını kolaylaştıracak altyapı ve düzenin kurulamadığını kaydeden Bengihan, halkın vergi ve ücretleriyle geçinen hükümetin asli görevlerini yerine getirmediğini, halkın sabrının kalmadığını vurguladı.
“BİRLİKTE MÜCADELE EDECEĞİZ, BİREYSEL KURTULUŞ YOK”
Bengihan, eylem sırasında gazetecilerin sorusu üzerine, ülkedeki adaletsizliklere ve ekonomik çöküşe karşı bireysel kurtuluşun mümkün olmadığını, ancak birlikte mücadele ederek sonuç alınabileceğini söyledi:
“Bayrak sallayacaksanız adaletin ve emeğin bayrağını sallayın. Kimse bireysel kurtuluş hayali kurmasın. Biz bu ülkede ben değil, biz olmayı savunuyoruz. Herkes için adalet, herkesin emeğinin karşılığını alacağı bir düzen için mücadele ediyoruz” dedi.
Ülkenin içinde bulunduğu kötü yönetim ve adaletsizlik koşullarına rağmen gitmeyi değil kalıp mücadeleyi tercih ettiklerini ifade eden Bengihan, “Gidecek başka bir yerimiz yok, çocuklarımızın geleceği için, bu ülkenin geleceği için direnmekten başka çaremiz yok” diye konuştu.
“BU HÜKÜMETE RAĞMEN DİRENECEĞİZ, ADALETSİZLİĞE BOYUN EĞMEYECEĞİZ”
Bengihan, mücadelelerinin yalnızca kamu çalışanlarının değil, tüm emekçilerin, işçilerin, asgari ücretlilerin ve geleceğinden endişe eden gençlerin mücadelesi olduğunu vurguladı. Hükümetin ve siyasilerin ülkeyi sürüklediği noktada halkın temel haklarının gasp edildiğini belirterek:
“Bu hükümete rağmen, bu düzene rağmen direneceğiz. Adaletsizliğe boyun eğmeyeceğiz, halkın hakkını, emeğini, geleceğini savunmaya devam edeceğiz” dedi.
KTAMS ve KİEF’in mücadelesinin hak, adalet, eşitlik ve insanca bir yaşam için olduğu belirtilirken Bengihan, “Bu ülkede insanca yaşamak için direneceğiz, mücadele edeceğiz ve bu kararlılıktan asla geri adım atmayacağız” diyerek eylemi sonlandırdı.