İnfaz edildiği iddia edilmişti I Mustafa Karasu: “Devlet içinde bir kesim süreci bozmak istiyor“
“Devletin içinde bir kesim sürece karşı sabote etmek istiyor. Ama o zaman devlet de bu süreci götüren hükümet de buna müdahale etmesi gerekiyor. Bunu seyretmemesi gerekiyor”
İnfaz edildiği iddia edilmişti I Mustafa Karasu: “Devlet içinde bir kesim süreci bozmak istiyor“
“Devletin içinde bir kesim sürece karşı sabote etmek istiyor. Ama o zaman devlet de bu süreci götüren hükümet de buna müdahale etmesi gerekiyor. Bunu seyretmemesi gerekiyor”
KCK Yürütme Konseyi Üyesi Mustafa Karasu, “devlet içinde bir kesimin süreci bozmak istediğini” savunarak, “Oradaki insanlar kendini savunacaktır. Sen öldürmeye gidiyorsun. Kimyasal gaz atıyorsun, yasaklı silah kullanıyorsun. Bu çok ciddi bir durumdur. Biz bunu değerlendiririz; ‘Devlet içinde bir kesim bu süreci bozmak istiyor.’ Bunun anlamı budur. Sen niye saldırıyorsun o insanlara? Herhangi bir eylem, eylem girişimi, çabası, planlaması yok. Bu tür şeyler toplumda kaygı yaratıyor. Devletin içinde bir kesim sürece karşı sabote etmek istiyor” ifadelerini kullandı.
Rudaw’ın haberine göre PKK’nin üst düzey isimlerinden, KCK Yürütme Konseyi Üyesi Mustafa Karasu, Medya Haber TV’de yayınlanan özel programa katılarak gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
PKK’nin 12’nci Kongresi’ne katılmaması sonrası hakkında “infaz edildiği” dahil olmak üzere çok sayıda iddia dile getirilen Karasu, Kongre Divanı’na bağlı çalışmalar nedeniyle katılamadığını belirterek, “Kongrenin verdiği bir görev vardı, Kongreye bağlı çalışmalar vardı. Bu bakımdan kongreye katılamadık. O zaman belirtmek istediğimiz veyahut da belirtemediğimiz konuları bu programda değerlendirmeye çalışırız” dedi.
“ÖCALAN’IN ÖNÜNÜN AÇILMASI GEREKİR”
PKK lideri Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelere değinen Karasu,
“Bazı arkadaşlar İmralı’ya gittiler. Ama bunlar yetersizdir. Tecrit 26 yıldır devam ediyor. Son 10 yılda çok katı bir tecrit uygulandığı için şimdi biraz görüşme olunca tecrit kalkmış gibi algı yapılıyor. Öyle bir şey yok. Hala avukatlar, aileleri istedikleri zaman gidemiyor. Diğer zindandaki tutsakların aileleri 15 günde bir, avukatları her zaman gidiyor. İmralı’da böyle bir durum söz konusu değil. Önder Apo (Öcalan) 1 Ekim’de Devlet Bahçeli’nin çağrısına cevap vererek bir inisiyatif aldı.
Kürt sorunu Türkiye’nin en temel sorunudur. Böyle çok temel bir sorun var. Sorunun muhatabını devlet de kabul etmiş durumda. Ama hala tecrit sürüyor. Önder Apo siyasilerle görüşemiyor. Eğer bir çözüm olacaksa, Türkiye Türk-Kürt kardeşliğine ulaşacaksa o zaman Önder Apo’nun önünün açılması, rolünün oynamasını sağlanması gerekir. Uluslararası alandan çok sayıda isim Önderlikle görüşmek istiyor. Bu daha da artacak. Türkiye’de de zaten görüşmek isteyenler var. Gazeteciler ve siyasetçiler görüşmek istiyor. Aslında çok insan görüşmek istiyor. Böyle bir durum hala yok. Önderlik (Öcalan) ile görüşmenin önü henüz açılmış değil.”
“SÜREÇ FAZLA İLERLEMİYOR, BU BÖYLE OLMAZ”
Sürece ilişkin MHP lideri Devlet Bahçeli’nin taahhüdünün gerçekleşmediğini ifade eden Karasu, “Bu sürecin başlangıcı Devlet Bahçeli’nin çağrısıydı. ‘Gelsin DEM Parti grubunda konuşsun, örgütünü fesih etsin, silahlı mücadeleyi sonlandırsın’ dedi. Sonra da; ‘Umut hakkından yararlansın’ dedi. Bu Devlet Bahçeli’nin sözleridir. Devlet Bahçeli’nin çağrısı Önderlik tarafından yerine getirilmiştir. Ama Devlet Bahçeli’nin verdiği taahhüt, umut hakkı, tecridin ortadan kaldırılması ve Önderliğin bu sürece aktif katılması hala gerçekleşmemiştir. Böyle olunca da bu süreç fazla ilerlemiyor. Bu böyle olmaz. Eğer Kürt sorunu ciddi bir sorunsa, eğer Devlet Bahçeli bu sorunu çok ciddi görüp öyle bir çağrı yaptıysa bu kadar ciddi bir konuysa o zaman da ciddiyetle yaklaşıp, gerekli adımların atılması gerekiyor. Önder Apo’nun özgürlüğün sağlanması gerekiyor” dedi.
“ÖCALAN BU SÜRECİ YÜRÜTMEK İSTİYOR”
Karasu sürecin vardığı aşamaya değinerek Abdullah Öcalan’ın süreci yürütmek istediğini belirtti. Karasu şu ifadeleri kullandı:
“Sürecin geldiği aşama tıkandı mı, tıkanmadı mı? Biz tıkandı demeyiz. Biz istiyoruz ki önü açılsın, gelişsin. Ama tıkandığı değerlendirmelerine yol açan bir durum var. Bunu yaratan da iktidarın yaklaşımıdır. Kesinlikle bizim yaklaşımımızda bu süreci geriye çeken bir şey yoktur. Bu sürecin de bir karakteri, bir diyalektiği, gereklilikleri var. ‘Öyle hiçbir şey yapmayacağız. Ya da eskisi gibi olacak’ denilemez. Eğer böyle büyük bir sorunun çözümü isteniyorsa, kafalarının, politikalarının ve yaklaşımlarının değişmesi lazım. Yeni bir başlık, yaklaşım ve söylemin olması gerekiyor.
İktidarda bunu göremiyoruz. DEM Parti ‘hala süreç tıkanmadı’ açıklamaları yapıyorsa, nedeni Önderliğin yaklaşımlarıdır. Önderlik bu süreci yürütmek istiyor. Ama Önderliğin de çabası, emeği, niyeti bir yere kadardır. Zaten kendileri demedi mi ‘Tek kanatlı uçmaz.’ Biz gereklerini yerine getirdik. Kongremizi topladık. Örgüt feshi yapıldı ve silahlı mücadelenin sonlandırılması yapıldı.”
“DEVLET İÇİNDE BİR KESİM SÜRECİ BOZMAK İSTİYOR”
“Devletin içinde bir kesimin mevcut sürece karşı olduğunu” savunan Karasu, “Oradaki insanlar kendini savunacaktır. Sen öldürmeye gidiyorsun. Kimyasal gaz atıyorsun, yasaklı silah kullanıyorsun. Bu çok ciddi bir durumdur. Biz bunu değerlendiririz; ‘Devlet içinde bir kesim bu süreci bozmak istiyor.’ Bunun anlamı budur. Sen niye saldırıyorsun o insanlara? Herhangi bir eylem, eylem girişimi, çabası, planlaması yok. Bu tür şeyler toplumda kaygı yaratıyor. Devletin içinde bir kesim sürece karşı sabote etmek istiyor. Ama o zaman devlet de bu süreci götüren hükümet de buna müdahale etmesi gerekiyor. Bunu seyretmemesi gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.