Bugün Kıbrıs

Kıbrıs Barış Konseyi , 24–25 Haziran 2025 tarihlerinde Hollanda’nın Lahey kentinde gerçekleştirilen NATO Zirvesi öncesinde yazılı bir açıklama yaparak sert tepki gösterdi. NATO’nun ve üye ülkelerin “çifte standartlı, saldırgan ve militarist politikalarının” insanlık için büyük bir tehdit oluşturduğunu savunan açıklamada, Kıbrıs’ın NATO’ya eklemlenmesine dönük girişimlere de açık karşı duruş sergilendi.

“GAZZE’DE SÜRDÜRÜLEN SOYKIRIMDA NATO DA SORUMLUDUR”
Açıklamada, NATO üyesi ülkelerin İsrail’e askeri destek sağlamaya devam ettiği, bunun da Gazze, Lübnan ve Suriye’ye yönelik bombardımanları meşrulaştırdığı belirtildi. Konsey, “Gazze Filistinlilere ve insanlığa karşı bir dizi seri suçun işlendiği ve İsrail’in, ABD’nin ve Avrupa’nın imzasını taşıyan günümüzdeki bir Holokost’tur” ifadesiyle özellikle Gazze’de yaşananlara dikkat çekti.

“KIBRIS HALKI NATO’NUN DAMGASINI 51 YILDIR TAŞIYOR”
Kıbrıs Barış Konseyi, 1974’te adada yaşanan darbe ve işgal sürecinin de NATO’nun izlerini taşıdığına vurgu yaparak, “Kıbrıslılar NATO’nun günahlarla dolu geçmişini yakından biliyor” dedi. Açıklamada, bugün Filistinlilerin yerinden edilmesinde kullanılan silahların aynılarının 51 yıl önce Kıbrıs’ta da kullanıldığına dikkat çekildi.

“SAVAŞ EKONOMİSİ İÇİN HALKLAR SÖMÜRÜLÜYOR”
Konsey’in açıklamasında, NATO Zirvesi’nde üye ülkelerin askeri harcamalarını bütçelerinin %5’ine çıkarmasının hedeflenmesinin, savaş endüstrilerinin kârını artırma ve halkların yaşam koşullarını daha da kötüleştirme amacı taşıdığı ileri sürüldü. “Militarizasyonun ve savaş çığırtkanlığının tesadüf değil, bilinçli siyasi tercihler olduğu görüşündeyiz” denildi.

“GERÇEK GÜVENLİK SİLAHSIZLANMADADIR”
Kıbrıs Barış Konseyi, güvenliğin askeri ittifaklarla değil, BM Şartı ilkelerine dayalı bir uluslararası güvenlik sisteminin kurulmasıyla sağlanabileceğini vurguladı. “Güvenlik askeri ve saldırgan örgütlere değil; silahsızlanmaya ve dünyanın nükleer silahlardan arındırılmasına dayanmalıdır” ifadeleriyle NATO’nun dağıtılması çağrısında bulunuldu.

Açıklama, “NATO gibi savaş ittifakları artık geçmişte kalmalıdır” sözleriyle son buldu.