Bugün Kıbrıs

CTP Milletvekili Ürün Solyalı, Meclis’in son denetim gününde yaptığı konuşmada hem hükümetin ekonomi politikalarını hem de Meclis Başkanlık Divanı’nın işleyişini sert sözlerle eleştirdi. “Coğrafya kader değildir. Kıbrıslı Türklerin bugün içine itildiği sefaletin sebebi kötü yönetimdir” diyen Solyalı, Meclis Başkanlığı’nın istifa dosyası ve dokunulmazlık raporunu Genel Kurul gündemine taşımamasını “irade gaspı” olarak tanımladı.

“GÜNEY BÜYÜYOR, KUZEY BATIYOR”
Solyalı, ekonomiye dair değerlendirmesinde 2023 Nobel Ekonomi Ödülü’nü paylaşan Daron Acemoğlu’nun teorisine atıf yaparak “Coğrafya kader değildir” dedi. Güney Kıbrıs’ta yıllık büyüme %3 düzeyindeyken, Kuzey Kıbrıs’ta borçların ve fakirliğin arttığını belirten Solyalı şöyle konuştu:

“Aynı adada iki farklı yönetim var. Biri büyürken, diğeri daralıyor. Biz her ay 1000 TL artan açlık sınırıyla, 25 milyar TL’ye ulaşan tüketici kredisiyle yaşamaya çalışıyoruz. Yönetim farklılığı halkın kaderini belirliyor. Bugün Kıbrıs Türk halkının yaşadığı sefalet, sizin kötü yöneticiliğinizin sonucudur.”

“BU CUMHURBAŞKANI MÜZAKERE BİLE ETMEYEREK HALKI BATIRAN POLİTİKALARA İMZA ATIYOR”
Kıbrıs sorunuyla ilgili gelişmeleri de değerlendiren Solyalı, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın müzakere masasına oturmama tutumunu sert şekilde eleştirdi. “Bu halkı hem ekonomik olarak batırıyorsunuz, hem de siyasi izolasyonların pençesine terk ediyorsunuz” diyen Solyalı, Tatar’ı vizyonsuzlukla suçladı:

“Cumhurbaşkanlığı makamı, artık halk için değil kendi hamaseti için çalışıyor. Avrupa’dan gelen heyetlerle dahi görüşmeyen, çözümden kaçan bir anlayışın bedelini Kıbrıslı Türkler ödüyor.”

“MECLİS BAŞKANI İSTİFA DOSYASINI NEDEN GÜNDEME GETİRMEDİ?”
Konuşmasında Meclis Başkanlığı’nı doğrudan hedef alan Solyalı, Milletvekili Hasan Tosunoğlu’nun istifa mektubunun ve dokunulmazlık dosyasının Genel Kurul gündemine alınmamasını “yasama faaliyetinin gaspı” olarak niteledi:

“Meclis İçtüzüğü 132. maddeye göre milletvekili istifa mektubu verdiğinde, Başkanlık Divanı bu istifayı değerlendirip Genel Kurul’a sunmak zorundadır. Ama siz ne Divan’da görüştünüz, ne Genel Kurul’a getirdiniz. 45 gün boyunca bir komite çalışmasına milletvekillerini mahkum ettiniz. Yasama faaliyetinden çaldınız. Hangi yetkiyle bu iradeyi sakatladınız?”

“MECLİS’TE AYRIMCILIK VAR, TAŞERONLAR YETKİ DIŞI EMİR VERİYOR”
Solyalı, Meclis’te çalışanlara yönelik ayrımcılık yapıldığını ve Meclis’le resmi bağı olmayan kişilere oda, sekreter ve yetki tahsis edildiğini de gündeme taşıdı. Meclis çalışanlarının barış ortamında çalışmadığını belirten Solyalı, “CTP grubu bir görevli talep ettiğinde verilmezken, başka gruplara üçer beşer sekreter tahsis ediliyor. Bu nasıl adalet?” diye sordu.

Taşeron çalışanların memur gibi görev yaptığını, Meclis binasında kimlerin hangi yetkiyle görev yaptığının belirsiz olduğunu vurgulayan Solyalı, “Bu yapı Türkiye’den ithal edilen şatafatlı karşılama-gönderme heyetleriyle yeni bir forma büründü. Araç kullanımından, odaların döşenmesine kadar keyfiyet ve israf kol geziyor” dedi.

“SİYASİ GAYELERİNİZ İÇİN YASAMA İRADESİNİ ENGELLİYORSUNUZ”
Konuşmasının sonunda Solyalı, Başkanlık Divanı’nın “siyasi saiklerle” Meclis gündemini manipüle ettiğini vurgulayarak şunları söyledi:

“Raporu 4 Haziran’da imzaladık, 12 Haziran’da yayınlandı ama siz üç oturum geçmesine rağmen Genel Kurul’a getirmediniz. Bu Meclis’in yetkisini gasptır. Sizi uyarıyorum: İçtüzük size bu yetkiyi vermez. Yeni dönemde daha adaletli, daha şeffaf bir yönetim anlayışı kurmak zorundasınız.”