Nüfus artışı su krizini derinleştiriyor: “Pasifik Okyanusu’nu bağlasan yetmez”

CTP Milletvekili Sıla Usar İncirli: “Bu ülke artık 2040’ın suyunu kullanıyor; biz çocuklarımızın suyunu bugünden içiyoruz”

Bugün Kıbrıs

CTP Milletvekili Sıla Usar İncirli, Meclis Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada Kıbrıs’ın kuzeyinde yaşanan su krizini sert sözlerle eleştirdi. Su temininde yaşanan altyapı yetersizliklerinin yanı sıra kontrolsüz nüfus artışına ve siyasi iradesizliğe dikkat çeken İncirli, “Pasifik Okyanusu’nu bağlasanız bu nüfusa yetmez. Artık 2040’ın suyunu kullanıyoruz. Yani çocuklarımızın suyunu bugünden tüketiyoruz” diyerek halk sağlığının ve tarımsal üretimin ciddi tehlike altında olduğunu söyledi.

İncirli, Türkiye’den gelen suyun Kıbrıs’ın kuzeyindeki temel ihtiyacı karşılamak için çok önemli olduğunu ancak mevcut altyapı sorunları, yanlış planlama ve siyasi kayıtsızlık nedeniyle bu sudan etkin biçimde yararlanılamadığını kaydetti. Su temin projesinin 2006 fizibilitesine göre planlandığını ve o dönemki nüfusa göre oluşturulduğunu belirten İncirli, bugün bu fizibilitenin çok gerisinde kalındığını, nüfusun katbekat arttığını ve mevcut altyapının bu yükü taşıyamadığını vurguladı. “2006 yılında öngörülen su miktarının çok üzerine çıktık, fakat hâlâ o planlara göre hareket ediyoruz. Bu plansızlıkla biz sadece bugünü değil, geleceğimizi de tüketiyoruz” dedi.

TARIMA SU YOK, PROJE AMACINDAN SAPTI
Konuşmasında Türkiye’den gelen suyun yaklaşık 75 milyon metreküp olması gerektiğini ancak bu miktarın yalnızca 44 milyon metreküpünün kullanılabildiğini ifade eden İncirli, bu suyun da büyük kısmının içme ve kullanma suyu olarak harcandığını, tarımsal sulama içinse yalnızca 3-4 milyon metreküp kaldığını aktardı. Bu verilerin, projenin en temel amaçlarından biri olan Güzelyurt bölgesindeki toprak tuzlanmasını önleme hedefinin artık sağlanamadığını gösterdiğini belirten İncirli, “Güzelyurt’taki tarım arazileri susuz bırakılmış durumda. Bu, hükümetin tarımı gözden çıkardığının açık göstergesidir” ifadelerini kullandı.

SU DAĞITIMINDA TORPİL İDDİALARI
İncirli ayrıca, su dağıtımında partizanlık yapıldığını, kimi üreticilere vanaların açılıp diğerlerine kapatıldığını ve bu durumun hem sosyal medyada hem de basında geniş yer bulduğunu hatırlattı. “Suda torpil olmaz, suda adaletsizlik olmaz” diyen İncirli, bu durumun üreticiyi büyük bir belirsizlik içinde bıraktığını, insanların bir gün akan suya güvenerek ektiklerini, ertesi gün su kesilince ne yapacaklarını bilemediklerini belirtti. Tarımsal planlamanın yapılmadığını ve suyun adil dağıtılmadığını ifade eden İncirli, bunun üretimi doğrudan sekteye uğrattığını söyledi.

GİRNE VE İSKELE SUSUZLUKLA KARŞI KARŞIYA
Girne ve İskele başta olmak üzere kuzey sahil şeridinde ciddi su sıkıntısı yaşandığını belirten İncirli, bu bölgelerde nüfus artışı ve yapılaşma hızla artarken altyapının aynı oranda gelişmediğine dikkat çekti. Su İşleri Dairesi’nin görevini yerine getirmediğini, belediyelerin kendi olanaklarıyla şebeke hatlarını yenilemeye çalıştığını anlattı. Girne ve Mağusa belediyelerinin yaptığı yatırımları örnek göstererek, yerel yönetimlerin çabalarının yetersiz kaldığını, devletin bu sorumluluğu belediyelerin sırtına yükleyerek görevden kaçtığını ifade etti.

“BİR KİŞİ SANIYORUZ DÖRT KİŞİ SU TÜKETİYOR”
İncirli’nin gündeme getirdiği en çarpıcı noktalardan biri ise nüfus ile su tüketimi arasındaki bağlantı oldu. Yer Bilimleri Mühendisleri Odası Başkanı Oğuz Vadili’nin çalışmasından alıntı yapan İncirli, “Kıbrıs’ın kuzeyinde aslında 1,5 milyon insana göre su tüketiliyor. Demek ki bir kişi sanıyoruz dört kişi su harcıyor” diyerek nüfus artışının artık sürdürülemez hale geldiğini söyledi. “Bir yerde bu nüfus artışının durması lazım. Vatandaş sayısını bile söylemekten kaçınan bir hükümetle bu sorun çözülemez” dedi.

Türkiye’den gelen suyun evlere ulaşmadan şehir şebekelerinde kirlendiğini, bu nedenle halkın musluk suyu içemediğini, herkesin içme suyunu satın almak zorunda kaldığını belirten İncirli, “Benim oğlum hayatında evdeki çeşmeden su içmedi. Bizler çocukken musluktan su içerdik. Bu suya ulaşamayan ailelerin çocukları susuz bırakılıyor” diyerek temel bir yaşam hakkının ihlal edildiğini söyledi. Okullarda çocukların çeşmeden su içebilmesi gerektiğini vurgulayan İncirli, “Devletin en temel görevlerinden biri insanlarına temiz ve sağlıklı su ulaştırmaktır” dedi.

OTELLER DENETİMSİZ, ARITMA TESİSLERİ ÇALIŞMIYOR
Otellerin arıtma tesislerini çalıştırmaması, Devlet Su İşleri’nin denetim yapmaması ve sondaj çalışmalarına bütçe ayrılmaması da İncirli’nin eleştirileri arasında yer aldı. Özellikle turizm sezonunda otellerin yüksek miktarda su tükettiğini hatırlatan İncirli, bu durumun yerel halkın suya erişimini olumsuz etkilediğini söyledi. “Turizm gelişsin istiyoruz ama bunun doğaya, halkın su hakkına zarar vermemesi gerekir. Arıtma tesisleri çalıştırılmalı, denetimler artırılmalıdır” diyerek ilgili bakanlıklara çağrı yaptı.

İncirli konuşmasının sonunda, suyun hem yaşam hem üretim hakkı olduğunu vurguladı ve “Bu ülkede yaşayan hiç kimseyi temiz içme suyundan, üretim yapan hiç kimseyi de sulama suyundan mahrum bırakmamalıyız. Aksi takdirde sadece bugünümüzü değil, geleceğimizi de kaybederiz” sözleriyle hükümeti göreve çağırdı.

DAUSEN

Girne Belediyesi

Girne Belediyesi

Gönyeli Alayköy Belediyesi

array(4) { ["reklam_linki"]=> string(31) "https://guvensigortakibris.com/" ["reklam_gorseli"]=> string(63) "https://bugunkibris.com/wp-content/uploads/2024/11/mavi-gif.gif" ["hangi_pragraflar_arasina_geldin"]=> string(1) "3" ["reklami_yayinla"]=> bool(true) }