Doğuş Derya: “Bu memlekette sınırlarla bölünmüşüz ama peşkeşte sınır yok!”
CTP Milletvekili Doğuş Derya, Meclis’te yaptığı konuşmada, küresel savaşların gölgesinde Kıbrıs’ın yok sayılan geleceğine ve ülkedeki vizyonsuz yönetime sert eleştiriler yöneltti.
Doğuş Derya: “Bu memlekette sınırlarla bölünmüşüz ama peşkeşte sınır yok!”
CTP Milletvekili Doğuş Derya, Meclis’te yaptığı konuşmada, küresel savaşların gölgesinde Kıbrıs’ın yok sayılan geleceğine ve ülkedeki vizyonsuz yönetime sert eleştiriler yöneltti.
Bugün Kıbrıs
CTP Milletvekili Doğuş Derya, Meclis’te yaptığı konuşmada, küresel savaşlardan doğal gaz krizine, Türkiye’nin uluslararası projelerdeki yeriyle Kıbrıs’ın rolüne kadar çok geniş bir yelpazede değerlendirmelerde bulundu. Ülkedeki hükümet anlayışını ve Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın tutumunu sert sözlerle eleştiren Derya, “Başka her konuda sınır var, memleket sınırlarla bölünmüş ama pışkeş konusunda sınırsız. Hak ve adaletin yer bulmaması konusunda sınırsız. Bilgisizlik konusunda sınırsız. Hamaset konusunda sınırsız” dedi.
“VİZYONSUZLUK YÜZÜNDEN BÖLGESEL GELİŞMELERİ KONUŞAMAZ HALE GELDİK”
Derya, Meclis’te Ulusal Birlik Partisi tarafından gönderilen yasaların “peşkeş ve partizanlık” içeren içeriklerinden ötürü küresel gelişmeleri değerlendirme fırsatının ortadan kalktığını belirterek konuşmasına başladı. İran-İsrail savaşının, enerji savaşlarının ve IMEC gibi projelerin Kıbrıs’ı ve Türkiye’yi doğrudan ilgilendirdiğini vurgulayan Derya, Dışişleri Bakanı’nın oturumda olmamasını eleştirdi.
“SİYASET, ARTIK İŞLETME ÜZERİNDEN OKUNUYOR”
Silah sanayindeki gelişmeler ve yapay zekanın etkisiyle küresel siyasetin artık siyaset bilimiyle değil, işletme mantığıyla okunması gerektiğini savunan Derya, “Güvenliğin şirketleştiği, devletlerin değil şirketlerin menfaatlerinin korunduğu bir düzene girdik” dedi. Derya, bu düzende dünya liderlerinin de “felaket kapitalizminin taşıyıcıları” olduğunu belirterek, Trump’tan Putin’e, Netanyahu’dan Kim Jong-un’a kadar örnekler verdi.
“İMEK PROJESİNDE TÜRKİYE YOK, KIBRIS YOK”
Derya, G20 Zirvesi’nde açıklanan ve Hindistan’dan Avrupa’ya uzanan IMEC projesinde ne Türkiye’nin ne de Kıbrıs’ın yer almadığını hatırlatarak, Türkiye’nin artan otoriterleşmesi ve ekonomik krizi nedeniyle küresel aktör rolünü oynayamadığını söyledi. “Türkiye bu süreci yönetemediği için Kıbrıs kuzeyi de bir özne olarak sahnede değil. Tatar da müzakere bile etmem diyerek rolünü teslim etti” dedi.
“ENERJİ SAVAŞLARI BİZİ DE İLGİLENDİRİYOR”
Derya, Filistin-İsrail gerilimi, İran’ın nükleer güce ulaşma çabası ve bu bağlamda bölgesel ittifakların şekillenmesini anlatırken, enerji savaşlarının da bu sürecin bir parçası olduğunun altını çizdi. “Amerika ve İsrail şirketlerinin İran’ı devirmeye çalışması, Gazze’deki soykırıma destek veren şirketlerin ticaretini deşifre etti. Kıbrıs’ın da bu tabloda jeopolitik anlamı var ama vizyonsuzluk yüzünden kızağa alınmış durumdayız” dedi.
“TÜRKİYE BİLE ARTIK BİZİ AKTÖR GÖRMÜYOR”
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Meclis’te yaptığı konuşmalara da değinen Derya, Tatar’ın “Kazakistan Cumhurbaşkanı size selam gönderdi” sözünü hatırlatarak, “Bütün vizyon bu mu? Aynı Kazakistan’ın temsilcilik açmasına dair tek kelime edemedi” dedi. Tatar’ın müzakereyi reddetmesinin kişisel duruştan değil, Türkiye’nin bile kendisini aktör olarak görmemesinden kaynaklandığını ifade etti.
“ASKERLİK POLİTİKASIYLA GENÇLERİ KOVUYORSUNUZ”
Derya, bedelli askerlik düzenlemelerinin yüksek lisans öğrencilerini kapsamaması nedeniyle gençlerin ülkeden göç ettiğini belirtti: “Üniversite mezunu çocuklar, askerlik nedeniyle ülkeden kaçıyor. Siz bilgi ve bilim üretecek gençleri kovuyorsunuz. Hiçbir projeksiyonunuz yok” dedi.
“KIBRIS TÜRK HALKININ YOK OLMASI RİSKİ VAR”
Konuşmasının sonunda adanın kuzeyinde sürdürülen vizyonsuz siyasetin devam etmesi halinde, Kıbrıslı Türk halkının geleceğinin tehlikeye gireceğini vurgulayan Derya, “Bu siyasetle 5 sene, hadi taş çatlasa 10 sene sonra burada Kıbrıslı Türk halkı diye bir şey kalmayacak” uyarısını yaptı.