Üstel’den Ankara’ya şükran, eleştirilere savunma: “Devleti kişisel politik kaygılarla değil, geleceği düşünerek yönetiyoruz”
Başbakanlıktaki Ünal Üstel, yaptığı yazılı açıklamada hükümetin partililerin desteğiyle ayakta kaldığını vurguladı, “Kıbrıs Türk Halkı nankör değildir, yolumuz aydınlıktır” dedi.
Üstel’den Ankara’ya şükran, eleştirilere savunma: “Devleti kişisel politik kaygılarla değil, geleceği düşünerek yönetiyoruz”
Başbakanlıktaki Ünal Üstel, yaptığı yazılı açıklamada hükümetin partililerin desteğiyle ayakta kaldığını vurguladı, “Kıbrıs Türk Halkı nankör değildir, yolumuz aydınlıktır” dedi.
Bugün Kıbrıs
Başbakanlıktaki Ünal Üstel, hükümetin icraatlarına ve kamuoyundaki eleştirilere dair yazılı açıklama yaptı. Üstel, üç yılı aşkın süredir görevde olan koalisyon hükümetinin “yakın geçmişin en uzun süre görevde kalan hükümeti” olduğunu vurgulayarak, “Bize ömür biçenlerin tüm hesaplarını yanılttık” dedi. Hükümetin, otuz yıl geriden gelen altyapı sorunlarını çözme yolunda ilerlediğini savundu.
Eleştirilerin doğal olduğunu ancak yapılan işin çokluğuyla orantılı biçimde arttığını belirten Üstel, devleti günübirlik siyasi hesaplarla değil, gençlerin ve toplumun geleceğini düşünerek yönettiklerini ifade etti. İsrail–İran savaşı gibi bölgesel krizlerde Türkiye ile sürekli temas hâlinde olduklarını söyleyen Üstel, mevcut öngörülerinin sıcak çatışmaya taraf olunmayacağı yönünde olduğunu belirtti. Türkiye’nin bölgedeki etkinliğine dikkat çeken Üstel, “Anavatan Türkiye’nin yaşamsal önemi böylesi dönemlerde daha iyi anlaşılır” dedi.
Üstel’in açıklamasının tam metni şöyle:
“Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı ve Başbakan olarak önce halkımıza, en içten kardeşlik, birlik, beraberlik duygularımla teşekkür etmek istiyorum…
Yakın geçmişin en uzun süre görevde olan koalisyon hükümetinin başbakanıyım. Hükümeti kurduğumuz gün bize ömür biçenlerin tümünün hesaplarını yanılttık.
Halkımızın desteği, partililerimizin Kıbrıs Türk Halkı’nı ve partimizi düşünerek gösterdiği sabırla iç içe geçen destek bizleri ayakta tuttu. Ayakta durmakla kalmadık, en az otuz yıl geriden gelen her türlü altyapı niteliğindeki sorunları çözme yolunda ilerledik, ilerlemeye devam ediyoruz.
İnsan hakları ihlali niteliğindeki tüm izolasyonlara rağmen hedeflerimize yürüyoruz. Günübirlik düşünen ve hareket eden bir hükümet anlayışına sahip değilim. Devlet yönetiyoruz. KKTC’yi kişisel politik kaygılarla değil, devletimizin, insanlarımızın ve gençlerimizin geleceğini düşünerek yönetiyoruz.
Eleştiriler var. Olmalıdır da… Unutulmasın, ne kadar çok iş yapılırsa ille de eleştiri yapmak isteyenlere fırsat doğar. İş yapılmayan yerde eleştiri olmaz.
Küresel sorunlar ve bölgemizde yaşanan İsrail–İran savaşına rağmen endişemiz, korkumuz yoktur. Hükümetimiz, aklınıza gelebilecek tüm önlemleri öngörü kurgularıyla düşünüp almaktadır.
Bizlerin şu anki öngörüsü, parçası olmasak da sıcak çatışmayla yüzleşmeyeceğimiz yönündedir. Türkiye ile irtibat halinde gelişmeleri kesintisiz izliyoruz.
Anavatan Türkiye’nin etkin ve fiilî varlığının yaşamsal önemi, böylesi dönemlerde çok daha kolay anlaşılır.
Yıllar evvel dönemin Filistin Lideri Yaser Arafat’ın, Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş’a söylediği “Keşke bizim de Anavatan Türkiye’miz gibi bir anavatanımız olsaydı” sözünü unutmadık, unutmayacağız.
Özellikle Türk devletlerinde giderek artan bir sıcak ilgi görüyoruz. Ancak bize yalnızlığı hissettirmeyen Anavatanımız Türkiye’dir. Başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, Türkiye’nin tüm devlet yetkililerine ve Türk halkına sonsuz teşekkür etmek, halkımızın bize verdiği bir görevdir. Çünkü Kıbrıs Türk Halkı, nankör değildir.
Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Cevdet Yılmaz’ı Cuma günü adamızda konuk ettik. Sayın Yılmaz, Türkiye’nin büyük ölçekli meseleleriyle ilgilenirken, KKTC’de toplam yaşam kalitesini artırıcı projelere gösterdiği ilgi ve destek yaşamsal niteliktedir.
Koalisyon hükümetimiz, kendi olanaklarımızı pozitif bir anlayışla değerlendiriyor. Anavatan Türkiye ile nitelikli kardeşlik duyguları ve karşılıklı saygıyla koruduğumuz verimli yakınlıkla; bilişim dünyasından ulaşım altyapımıza, oradan sağlığa kadar tarihî, yüz yıllarca ayakta duracak eserler KKTC’ye, Kıbrıs Türk halkına kazandırılıyor.
Yolumuz aydınlıktır.”