Bugün Kıbrıs

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Eğitim Sekreteri Süleyman Gelener, 2025 Kolej Giriş Sınavı (KGS) sonuçlarına ilişkin yaptığı açıklamada, kolejlere yerleşen 636 öğrencinin 452’sinin kamu okulu mezunu olmasına rağmen, kamu öğrencilerinin birçok kolejde yerleşme oranının %30’un altına düştüğünü belirtti.

Gelener, bu çelişkinin temel nedeninin, sınavlara hazırlık sürecinde sunulan özel olanakların ekonomik güce bağlı olması olduğuna dikkat çekerek, KGS’nin toplumsal adaleti değil, sınıfsal ayrıcalığı ölçen bir eleme sistemine dönüştüğünü vurguladı.

Genel ortalamada, çağ nüfusunun yalnızca yüzde 17’si kolej programlarına yerleşebilmiş olup, geriye kalan yüzde 83’ü ise ‘başarısız’ sayılarak eğitim hayatları boyunca bu programların dışında bırakılmıştır” diyen Gelener, KGS’nin öğrencilerin gelişim ve potansiyelini destekleyen bir araç değil; çocukları erken yaşta etiketleyen, dışlayan ve fırsat eşitliğini yok eden ayrıştırıcı bir mekanizma haline geldiğine dikkat çekti.

“İLAHİYAT KOLEJİ’NE SİYASİ AYRICALIK TANINIYOR”
Gelener, Hala Sultan İlahiyat Koleji’nin mevcut sistem içerisindeki ayrıcalıklı konumuna da dikkat çekti:

“Hala Sultan İlahiyat Koleji, tüm kolejler arasında en düşük taban puanla (50.0) ve en düşük ortalamayla (58.3) öğrenci kabul etmiştir. Buna rağmen, 77 kişilik kontenjanla en büyük yerleşim kapasitesine sahip okullardan biri olmuştur.”

KTÖS Eğitim Sekreteri açıklamasında, Hala Sultan İlahiyat Koleji’ne olan düşük akademik talebe rağmen ayrıcalık tanınmasının pedagojik değil, siyasi bir karar olduğunu belirterek, bu okulun sistem içinde ideolojik gerekçelerle ayrıcalıklı bir konumda tutulduğunu yıllardır dile getirdiklerinin de altını çizdi.

KTÖS’TEN 5 TALEP: EĞİTİM HAKTIR, AYRICALIK DEĞİL
KTÖS, çözüm için şu beş talebi sıraladı:

1. Kolej Giriş Sınavı sistemi yeniden yapılandırılmalı; süreç odaklı, pedagojik ve adil olmalıdır.
2. Kolej programları yatay-dikey geçişlere açık hale getirilmeli ve uluslararası denklik sağlanmalıdır.
3. Kamusal okullar güçlendirilmeli; başarı, ekonomik güce değil, pedagojik desteğe dayalı olmalıdır.
4. Kolej kontenjanları bölgesel ve akademik talepler doğrultusunda adil biçimde planlanmalıdır.
5. Eğitim politikaları, öğretmen sendikalarının ve toplumsal paydaşların katılımıyla demokratik şekilde oluşturulmalıdır.

Gelener, son olarak şunları vurguladı:
“Eğitim bir ayrıcalık değil, haktır. KTÖS olarak sınavla değil yetenekle değerlendirme, güçlü kamu okulları ve eğitimde sosyal adalet için mücadelemizi sürdüreceğiz.”