TMK’ya sarı kart, AİHM’den son uyarı
AİHM, Taşınmaz Mal Komisyonu’ndaki 15 yıllık gecikmeyi “hak ihlali” saydı. Komisyon hala iç hukuk yolu olarak tanınıyor ancak statüsü artık pamuk ipliğine bağlı. AİHM’in kararında net bir mesaj var: TMK çalışmıyor, gecikmeler kabul edilemez boyutta ve bu böyle devam ederse Komisyon artık geçerli bir hukuk yolu sayılmayacak. Karar, hem Türkiye’yi hem de KKTC makamlarını doğrudan ilgilendiren ciddi bir uyarı niteliği taşıyor. TMK’nın geleceği, bu üç aylık süreçte atılacak adımlara bağlı.
TMK’ya sarı kart, AİHM’den son uyarı
AİHM, Taşınmaz Mal Komisyonu’ndaki 15 yıllık gecikmeyi “hak ihlali” saydı. Komisyon hala iç hukuk yolu olarak tanınıyor ancak statüsü artık pamuk ipliğine bağlı. AİHM’in kararında net bir mesaj var: TMK çalışmıyor, gecikmeler kabul edilemez boyutta ve bu böyle devam ederse Komisyon artık geçerli bir hukuk yolu sayılmayacak. Karar, hem Türkiye’yi hem de KKTC makamlarını doğrudan ilgilendiren ciddi bir uyarı niteliği taşıyor. TMK’nın geleceği, bu üç aylık süreçte atılacak adımlara bağlı.
Bugün Kıbrıs
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), K.V. Mediterranean Tours Ltd. v. Türkiye davasında, Kuzey Kıbrıs’ta kurulan Taşınmaz Mal Komisyonu’nun (TMK) işleyişine dair tarihi nitelikte bir karar verdi. AİHM, Komisyon’un 15 yılı aşkın süredir bir başvuruyu sonuçlandıramamış olmasını “mülkiyet hakkı ihlali” olarak değerlendirirken, TMK’nın iç hukuk yolu olarak kabul edilmeye devam ettiğini, ancak bu statünün artık koşullu olduğunu açıkça belirtti.
Kararda, Türkiye’nin başvurucuya 18 bin euro ödemesine hükmedildi. Maddi tazminat talebiyse, TMK’nın hâlâ sonuç üretmemiş olması ve belirsizlikler nedeniyle üç ay süreyle ertelendi.
TMK’NIN YAVAŞLIĞI HAK İHLALİ SAYILDI
AİHM, başvurucunun taşınmazına ilişkin taleplerinin 15 yılı aşkın süredir TMK önünde beklemesinin, mülkiyet hakkının etkili korunmasını engellediğini vurguladı. TMK’nın yapısal işleyiş sorunlarına ve başvuruların büyük kısmının sonuçsuz kalmasına dikkat çeken mahkeme, “Süreç sadece teknik bir gecikme değil, doğrudan hak ihlali” dedi.
GEÇERLİ AMA ŞARTLI
Mahkeme, TMK’nın teknik olarak hâlâ geçerli bir iç hukuk yolu olduğunu yineledi; ancak bu geçerliliğin artık mutlak olmadığını net biçimde ortaya koydu. TMK’nın yavaşlığı, eksikliği ve KKTC makamlarının süreçlere zamanında katkı koymaması nedeniyle bu statünün her an sorgulanabilir hale geldiği uyarısı yapıldı.
VAKIFLAR İDARESİ TARTIŞMASI
Davacı şirketin, Vakıflar İdaresi’nin TMK sürecine müdahil olmasının adil yargılanma ilkesini ihlal ettiği yönündeki iddiası ise reddedildi. Mahkeme, Komisyon’un tüm tarafları dinleyerek kapsamlı değerlendirme yapabileceğini, Vakıflar’ın katılımının otomatik olarak sonucu etkilemediğini ifade etti. Ancak kararda, TMK’nın karar vermeden önce spekülasyon yapılamayacağı hatırlatılarak, müdahilliklerin dikkatle izlenmesi gerektiği ima edildi.
MADDİ TAZMİNAT İÇİN 3 AY SÜRE
Mahkeme, maddi tazminat talebini şu an değerlendirmeye hazır olmadığını, çünkü TMK’nın hâlâ bu konuda adım atabileceğini belirtti. Tazminat hesabının karmaşıklığı ve TMK’nın olası çözüm üretme ihtimali gerekçesiyle karar üç ay ertelendi. Bu, yalnızca teknik bir süre değil; aynı zamanda TMK’ya verilen son bir uyarı ve toparlanma şansı olarak değerlendirildi.