Bugün Kıbrıs

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Ürün Solyalı, Meclis’te yaptığı konuşmada Binboğa Yem Fabrikası’nın içinde bulunduğu mali kriz, işçi hakları ihlalleri ve siyasi sorumsuzlukları gündeme getirdi. Solyalı, kuruma ait 190 milyonluk borcun yanı sıra sigorta ve vergi borçlarının da yıllardır ödenmediğini, 100 çalışanın aileleriyle birlikte sağlık hizmetlerinden dahi mahrum kaldığını söyledi.

“İşçiler hastaneye gidemiyor. Çünkü sosyal sigortaları ödenmemiş. Bir günlük rica minnetle açılan sistem ertesi gün tekrar kapanıyor. Bu insanların sağlık hakkı gasp ediliyor” diyen Solyalı, kamunun sorumluluğunda olan bu kurumun denetimsiz, siyasallaşmış bir yapıya kurban edildiğini vurguladı.

“YÖNETİCİLER KAÇTI, KURUMLAR BORÇ İÇİNDE”
Solyalı, kurumun ham madde alamadığı, üretimin ayda 60 bin torbadan 20 bine düştüğü ve yöneticilerin istifa ederek ortadan kaybolduğu bir düzene dikkat çekti. “Orada bugün yönetim yok. İnsanlar kime hesap soracağını bilmiyor. Borçlar nedeniyle sürekli yeni borç alınıyor. Bu sürdürülemez” dedi.

Ayrıca Binboğa’da yaşanan yolsuzluk ve usulsüzlüklerin Sayıştay raporlarına yansıdığını hatırlatan Solyalı, Fikri Ataoğlu’na hitaben “Siz oranın birinci dereceden siyasi sorumlususunuz. Bu raporlar sizin utanç hanenize yazılmıştır. Bu işin peşine düştünüz mü, yoksa üstünü mü örttünüz?” sorusunu yöneltti.

ATAOĞLU: “EMEKLİLER YÜK OLUYOR, GEREKİRSE DURDURURUZ”
Başbakan Yardımcısı, Turizm Kültür Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, eleştirilere yanıtında sorunun sadece Binboğa değil, Koopsüt ve Dirayel gibi diğer iştirakleri de kapsadığını belirtti. Kurumların ayakta kalabilmesi için yüksek maaşlı emeklilerin devre dışı bırakılması gerektiğini savundu.
“Binboğa’da 15 emekli var, aylık maliyeti 2 milyon 162 bin TL. Bu yükle bu kurumlar sürdürülemez. Sendikayla da bu konuda görüşüyoruz” dedi.

Ataoğlu, kurumları siyasallaştırmadıklarını savunarak, “Hiçbir yere 1–2 kişi istihdam edeyim diye bir derdim yok. Eğer gerekiyorsa bu iştirakleri Kooperatif Merkez Bankası’na devretmeye hazırız. Denetim, üretim ve pazarlama profesyonel bir yapıya bağlanmalı” diye konuştu.

“SİYASİ ZARAR GÖRMEKSE GÖRÜRÜM, YETER Kİ SORUN ÇÖZÜLSÜN”
Fikri Ataoğlu, yönetim eksikliğinin farkında olduklarını ve Kooperatif Merkez Bankası ile şeffaf ve sürdürülebilir bir çözüm için çalıştıklarını ifade etti.
“Belki bir parti başkanı olarak bu sözleri söylemek kolay değildir. Ama acı gerçekleri görmemiz lazım. Siyasi zarar göreceksem de göreyim. Yeter ki bu yapılar ayağa kalksın” diyerek, çözüm için siyasi risk almaya hazır olduğunu belirtti.

SOLYALI: “AYAKLARI YERE BASAN, SOMUT ADIMLAR BEKLİYORUZ”
Ürün Solyalı ise Ataoğlu’nun yanıtlarını yetersiz buldu. “Oradaki insanlar artık kuru vaatten yoruldu. Somut adım, açık tarih, öngörülebilir çözüm bekliyorlar. Bu insanlar her gün ‘bu ay maaş alabilecek miyim’ korkusuyla yaşıyor” dedi. Soruşturmaların akıbetini de soran Solyalı, yolsuzluğun üstünün örtülmemesi, suçluların adalet önüne çıkarılması gerektiğini vurguladı.