Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Sendikası (KTHES), Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası (Tıp-İş), Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) ve Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Birliği (KTHEB), hükümetin sendikal mücadeleye yönelik yasaklayıcı tutumuna karşı Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi önünde ortak basın açıklaması yaptı.

Sendikalar, Sağlık Bakanlığı’nı sağlıkta yaşanan sorunların çözümüne öncelik vermeye çağırdı. KTHES Başkanı İbrahim Özgöçmen ile KTHEB Başkanı Ali Özgöçmen’in görev yerlerinin değiştirilmesi tepkiyle karşılandı.

İBRAHİM ÖZGÖÇMEN: “GÖREV YERLERİMİZİN DEĞİŞTİRİLMESİ SİYASİ BİR HAMLEDİR”
KTHES Başkanı İbrahim Özgöçmen, Sağlık Bakanlığı’nın baskı, mobbing ve tehdit içeren uygulamalarına bir yenisinin daha eklendiğini belirterek, bunun bardağı taşıran son nokta olduğunu dile getirdi. Mevsimlik işçilerin hemşire olarak görevlendirilmesiyle başlayan gerilimin, açılan davalar sonucunda durdurulduğunu anımsatan Özgöçmen, ardından Thalassaemia Merkezi ve personel lojmanlarının boşaltılmak istendiğini ifade etti.

Kendisinin ve KTHEB Başkanı Ali Özgöçmen’in görev yerlerinin değiştirilmesinin tamamen siyasi baskı sonucu gerçekleştiğini vurgulayan Özgöçmen, 16 yıldır çalıştığı ortopedi servisinden alınmasının meslektaşlara gözdağı vermeye yönelik olduğunu kaydetti.

“Görevlendirme yazılarını kabul etmeyeceğiz, servislerimizde kalmaya devam edeceğiz. Yasal haklarımızı sonuna kadar savunacağız” diyen Özgöçmen, hekimlerle hemşirelerin karşı karşıya getirilmek istendiğini, ancak aynı gemide olduklarını ve bu bölme çabalarına karşı duracaklarını belirtti.

ALİ ÖZGÖÇMEN: “SİVİL TOPLUMUN İRADESİNE DARBE VURULUYOR”
KTHEB Başkanı Ali Özgöçmen, Sağlık Bakanlığı ve hastane yönetiminin sendika ile birlik başkanlarına yönelik tutumunu “sivil darbe” olarak nitelendirdi. “Sorunları birlikte çözelim” anlayışının ortadan kaldırıldığını, yerine “konuşmayacaksınız, susacaksınız” yaklaşımının getirildiğini kaydeden Özgöçmen, sendika ve birlik başkanlarının görevden uzaklaştırılarak tüm hemşirelere gözdağı verilmeye çalışıldığını söyledi.

“Ne ben ne de birlik başkanımız bugüne kadar kimseye minnet etmedik, biat etmedik. Siz de korkmayın, boyun eğmeyin” ifadelerini kullanan Özgöçmen, “Zalim ısrarla zulmünü artırıyorsa sonu yakındır; mazlum ısrarla direniyorsa zaferi de yakındır” sözleriyle konuşmasını tamamladı.

ÖZLEM GÜRKUT: “SENDİKALI OLMAK BİR HAKTIR, SUÇ DEĞİLDİR”
Tıp-İş Başkanı Özlem Gürkut, sağlık emekçilerinin hak ve adalet mücadelesinin demokrasinin bir parçası olduğunu belirterek, sendikalı olmanın anayasal bir hak olduğunu vurguladı. Hekim, hemşire ve diğer personel eksikliklerinin giderilmediğine dikkat çeken Gürkut, yöneticilerin bu sorunlara çözüm üretmek yerine başka alanlara yöneldiğini söyledi.

Acil Durum Hastanesi’nin açılış sürecinde altyapı ve personel eksikliklerine rağmen hizmet başlatıldığını belirten Gürkut, bunun sağlık çalışanlarına ağır sorumluluk yüklediğini ifade etti.

Yönetici pozisyonlarının geçici görevlendirmelerle değil, liyakat esaslı sınavlarla doldurulması gerektiğini belirten Gürkut, baskı ve mobbingin sistematik hale geldiğini kaydetti. Ayrıca Sağlık Hizmetleri Yasası’nın uzun süredir Meclis’te bekletildiğini hatırlatarak, Bakanlığın bu konuda neden adım atmadığını sorguladı.

GÜVEN BENGİHAN: “BU UYGULAMA DEMOKRATİK HAKLARA SALDIRIDIR”
KTAMS Başkanı Güven Bengihan da, sendika başkanlarının görev yerlerinin değiştirilmesini “antidemokratik ve faşizan” bir uygulama olarak değerlendirdi.

“Hiç kimse düşüncesinden dolayı cezalandırılamaz. Eğer yasalara aykırı bir durum varsa disiplin soruşturması açılır; ancak bir sendika başkanının hak aradığı için görevden alınması kabul edilemez” diyen Bengihan, bunun sadece ilgili sendikalara değil, tüm örgütlü topluma yapılmış bir saldırı olduğunu belirtti.

“Farklı görüşler olabilir ama temel haklar ve demokrasi için ortak mücadele şart. Haksızlığa sessiz kalanlar şeytandır. Biz sessiz kalmayacağız” diyen Bengihan, sendikal haklara yönelik tüm baskılara karşı çıkacaklarını ifade etti.

Bengihan, Sağlık Hizmetleri Yasası’nın beş aydır Meclis’te bekletildiğini belirterek, “Casino yasası için sabaha kadar çalışan Bakan, halkın sağlık hakkı için kılını kıpırdatmıyor” dedi.

“HALK ÖZEL HASTANELERE MAHKUM EDİLİYOR”
Kamu hastanelerindeki yetersizliklerin halkı özel hastanelere yönelttiğini ifade eden Bengihan, aylık sevkler için özel hastanelere yaklaşık 15 milyon TL ödendiğini, buna karşın bir PET cihazının hâlâ alınmadığını söyledi.

Kadın doğum ve çocuk servislerindeki yoğunluğun büyük bölümünü yurttaş olmayan kişilerin oluşturduğunu kaydeden Bengihan, “Hükümet, sağlık hizmetlerini geliştirmek yerine sendikaları susturmaya çalışıyor. Bu zihniyeti reddediyoruz. Hemşireler ve Ebeler Sendikası ile Birliği’nin yanındayız” dedi.