Sivil toplumdan Guterres’e ortak çağrı: Müzakereler başlasın, takvim belirlensin
Kıbrıs Barış Kültürü Merkezi ve Apofasi Eirinis, BM Genel Sekreteri António Guterres’e gönderdikleri ortak mektupta, “Crans-Montana’ya kadar olan yakınlaşmalar temel alınmalı, süreç takvime bağlanmalı, geçiş kapıları hemen açılmalı” çağrısı yaptı.
Sivil toplumdan Guterres’e ortak çağrı: Müzakereler başlasın, takvim belirlensin
Kıbrıs Barış Kültürü Merkezi ve Apofasi Eirinis, BM Genel Sekreteri António Guterres’e gönderdikleri ortak mektupta, “Crans-Montana’ya kadar olan yakınlaşmalar temel alınmalı, süreç takvime bağlanmalı, geçiş kapıları hemen açılmalı” çağrısı yaptı.
Bugün Kıbrıs
Kıbrıs Barış Kültürü Merkezi (CPDC) ve Barış için Kararlılık (Apofasi Eirinis), Kıbrıs’ta barış sürecinin yeniden canlandırılması amacıyla BM Genel Sekreteri António Guterres’e ortak bir mektup gönderdi. Mektupta, “kabul edilemez statükonun sona erdirilmesi ve Kıbrıs sorununa sürdürülebilir bir çözüm bulunması” yönünde kararlılık vurgulandı.
“CRANS-MONTANA BELGESİNE SAHİP ÇIKIYORUZ”
Mektupta, 17-18 Mart 2025 tarihlerinde Cenevre’de gerçekleştirilen gayrıresmî toplantı memnuniyetle karşılandı; Temmuz sonunda yapılacak toplantı ve Maria Angela Holguin Cuellar’ın Kıbrıs Özel Temsilcisi olarak yeniden atanmasına destek belirtildi. Ancak, “Cenevre toplantısında Kıbrıs sorununun özüne dair bir ilerleme sağlanamamış olması bizleri derinden endişelendirmektedir” denildi.
İki sivil toplum örgütü, “Crans Montana’ya kadar elde edilen tüm yakınlaşmaların ve Genel Sekreter tarafından sunulan altı maddelik Çerçeve Belgesi’nin korunması ve savunulması gerektiğini” vurguladı.
“LİDERLERE GÜÇLÜ MESAJ VERİN”
Ortak mektupta Guterres’ten, Crans-Montana’ya kadar oluşmuş mevcut yakınlaşmalar temelinde görüşmelere yeniden başlanması, olası tıkanıklıkları çözmek üzere taraflarca mutabık kalınacak bir mekanizma kurulması, sürecin sonuç odaklı, aşamalı ve belirli bir zaman takvimine bağlı olarak yürütülmesi ve statükonun kabul edilebilir bir seçenek olmayacağının net biçimde ortaya konması talep edildi.
Mektupta ayrıca, “şeffaf ve kapsayıcı bir barış süreciyle kamuoyunun çözüme olan ilgisinin artacağı” belirtilerek, yakınlaşmaların kamuoyuyla paylaşılması önerildi.
“GEÇİŞ NOKTALARI HEMEN AÇILMALI”
Cenevre’de varılan Güven Yaratıcı Önlemler’in (GYÖ) derhal uygulanmasının önemine işaret edilen mektupta, “özellikle dört yeni geçiş noktasının açılmasının memnuniyetle karşılanacağı” vurgulandı. “Hazır ve olgunlaşmış olan geçiş kapılarının diğerlerinden ayrıştırılarak hemen açılması yönünde ilerleme sağlanması öncelikli olmalıdır” ifadesi yer aldı.
“ZAMAN TÜM TARAFLAR İÇİN KRİTİK”
Temmuz’daki toplantıya kadar geçecek sürecin liderler için bir irade ve hazırlık testi olacağı kaydedilen mektupta, “Statükonun daha da kökleşmesi çözüm ümidini zorlaştırmaktadır. Ortak yaşam deneyimi taşıyan kuşakların aramızdan ayrılmasıyla zaman tüm taraflar için kritik bir unsur haline gelmektedir” denildi.
“İKİ TOPLUM DA DAHA İYİ BİR GELECEĞİ HAK EDİYOR”
Mektup, şu ifadelerle tamamlandı: “Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar, barış ve ilerlemeye dayalı, iki bölgeli iki toplumlu federal bir Kıbrıs’ta daha iyi bir geleceği hak etmektedir. Bu vizyonun gerçekleşmesi yolunda sürekli çabalarınıza destek vermeye devam edeceğiz.”
Ortak mektup, BM Kıbrıs Özel Temsilcisi Colin Stewart’a da iletildi.