Bugün Kıbrıs

Bağımsız Milletvekili Ayşegül Baybars, Meclis’te yaptığı konuşmada hükümetin düzensiz göçle mücadelede etkisiz ve göstermelik adımlar attığını vurguladı. Özellikle geçtiğimiz günlerde tanıtılan “Düzensiz Göçle Mücadele Merkezi” ve 6 mobil göç aracına sert tepki gösterdi:

“Bu altı araç sokak sokak gezip kayıtsız insanları mı toplayacak? Bunu yapacaksa zaten yasal yetkisi yok. Dolayısıyla bunu yapamaz. O yüzden düzensiz göçle mücadele ediyorum deyip altı araç alıp sokaklara dökülmenin bir manası yok. Bizim sınır kapılarımızda güvenliği sağlamamız gerekiyor. Ülkeye öğrenci olarak gelecekleri elekten geçirmemiz gerekiyor.”

Baybars, “Muhaceret Dairesi yasası teşkilatında böyle bir birim yok. Böyle bir daire yok” diyherek bu araçların Muhaceret Teşkilat Yasası’nda tanımlanmadığını ve böyle bir dairenin ve görev tanımının bulunmadığını vurguladı.

“ELEKTRONİK VİZE YOK, ADLİ İŞ BİRLİĞİ YOK, ŞOV VAR”
Baybars, hükümetin düzensiz göçle mücadelede gerçek, sistematik çözümler yerine göstermelik uygulamalara yöneldiğini vurguladı. Özellikle elektronik vize uygulamasının hâlâ hayata geçirilmemiş olmasını sert sözlerle eleştirdi:

“Bu ülkede hâlâ elektronik vize uygulaması yok. Gelenin kim olduğunu bilmiyoruz. Adli iş birliği anlaşmaları yok; uluslararası suçlular elini kolunu sallayarak ülkeye giriyor. Sınır kontrolü yok. Ama Ankara’dan 06 plakalı araçlar getirip sokaklara salıyorsunuz. Bu bir vitrin çalışmasıdır. Gerçek göç politikası, kayıt ve güvenlik sistemiyle olur.”

Baybars ayrıca bu araçların ne iş yapacağının bile açıklanmadığını vurguladı:

“Altı ilçeye dağıtılacak bu araçların görevi nedir, açıklayan yok. Sadece kamuoyuna ‘mücadele ediyoruz’ görüntüsü veriliyor.”

“YÜKSEK ÖĞRENİMDE KAYIT DIŞILIK GÖÇÜ BESLİYOR”
Baybars, düzensiz göçün temel kaynaklarından birinin yüksek öğrenim adı altında yürütülen kontrolsüz öğrenci politikası olduğunu ifade etti. Plansızca açılan üniversitelerin kayıt dışılığı tetiklediğini söyledi:

“Bugün cezaevindeki nüfusun üçte ikisi yabancı. Bunların büyük bölümü bu ülkeye sözde öğrenci olarak girdi. Ama denetim yok. Bu öğrencilerin kaçı gerçekten okula kayıtlı? Kaçı fiilen öğrenci? Bunları bile bilmiyoruz.”

Baybars, bazı üniversitelerin insan kaçakçılığına aracılık ettiğine dair kamuoyuna yansıyan örnekleri hatırlattı ve şunları ekledi:

“Kayıt dışı iş gücü yaratılıyor. Sahte diploma dağıtılıyor. Bu sistemde öğrenciler değil, suç örgütleri ve yandaş çıkar çevreleri kazanıyor. Devletin kontrolü tamamen kaybolmuş durumda.”

“İNŞAATTA VE CASİNODA AYNI HATALAR TEKRARLANIYOR”
Baybars, yüksek öğrenimdeki gibi inşaat sektörünün de önce kontrolsüzce büyütülüp sonra belirsizliğe sürüklendiğini söyledi. Ardından aynı zihniyetin casino yasasına da yansıdığını vurguladı:

“İnşaata ‘yapın, arkanızdayız’ dediniz. Yasa değiştirip yeniden geri adım attınız. Sektör küçüldü, insanlar işsiz kaldı. Şimdi aynı şeyi casino sektöründe yapıyorsunuz. Bölgesel sınırlamaları kaldırdınız, her yere kumarhane açmanın önünü açtınız.”

Baybars, hükümetin kamu maliyesine kısa vadeli gelir sağlamak uğruna sektörü tamamen plansız ve öngörüsüz bıraktığını söyledi:

“200 milyon dolar gelsin, bütçe tutturulsun derdindesiniz. Ama bu ekonomi değil. Bu, günü kurtarıp yarını batırmaktır.”

“KÜLTÜREL DOKU ÇÖKÜYOR”
Baybars, kontrolsüz göç ve dağınık nüfus politikalarının yalnızca ekonomik değil, toplumsal ve kültürel sonuçlar da doğurduğunu vurguladı:

“Artık sokakta kendi kültürümüzü, görgümüzü, ahlakımızı bulamaz olduk. Okullarda akran zorbalığı artıyor. Trafikte kurallar tanınmıyor. Sağlıkta hizmete erişemiyoruz. Çok kültürlülük adı altında bir kültürsüzleşme yaşıyoruz.”

“BU GİDİŞLE GELECEĞİMİZİ DE KAYBEDECEĞİZ”
Baybars, konuşmasını sert bir uyarıyla tamamladı:

“Bu ülkenin lokomotif sektörlerini –eğitim, turizm, inşaat– plansızca batırıyorsunuz. Göç politikanız yok, sosyal bütünlük dağılmış durumda. Bu şekilde devam ederseniz sadece bugünü değil, bu ülkenin geleceğini de kaybedersiniz.”