Biyoçeşitlilik katliamı durdurulmalı!
Yeşil Barış Hareketi, insan kaynaklı faaliyetlerin doğada yol açtığı tahribatın, doğrudan insanlığın geleceğini tehdit eder bir noktaya geldiğini vurguladı.
Biyoçeşitlilik katliamı durdurulmalı!
Yeşil Barış Hareketi, insan kaynaklı faaliyetlerin doğada yol açtığı tahribatın, doğrudan insanlığın geleceğini tehdit eder bir noktaya geldiğini vurguladı.
Bugün Kıbrıs
Yeşil Barış Hareketi, 22 Mayıs Dünya Biyolojik Çeşitlilik Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, doğal yaşam alanlarının hızla yok edildiğini ve Kıbrıs’taki ekosistemlerin geri dönüşü olmayan zararlarla karşı karşıya olduğunu vurguladı. Açıklamada “Biyoçeşitlilik katliamı durdurulmalı” ifadesi öne çıktı.
İNSAN FAALİYETLERİ DOĞAYI VE GELECEĞİ YOK EDİYOR
Biyolojik çeşitliliğin tüm yaşamın temeli olduğunu vurgulayan hareket, ekosistemlerin bir bütün olarak ancak tüm parçalarının birbiriyle uyum içinde çalışması ile varlığını sürdürebileceğine dikkat çekti.
Açıklamada, plansız şehirleşme, aşırı nüfus baskısı, tarım ilaçları ve atık kirliliği gibi insan faaliyetlerinin doğrudan doğayı tahrip ettiğine ve bu yıkımın insanlığın geleceğini tehdit eder boyuta ulaştığına işaret edildi.
KIYILAR, SULAK ALANLAR, TÜR TÜR YOK OLUYOR
Taşıma kapasitesi gözetilmeden yürütülen altyapı projeleri ile kıyı ve sulak alanların işgal edildiğini belirten Yeşil Barış Hareketi, bu müdahalelerin doğal yaşam alanlarını parçaladığını ve birçok türü yok oluş tehdidiyle karşı karşıya bıraktığını kaydetti.
Habitat kaybı, kirlilik, avcılık ve trafik nedeniyle, Kıbrıs’a özgü türler olan “Rana cypriaca” kurbağası, “Cypriot Grass Snake” yılanı, “Caretta caretta” ve “Chelonia mydas” deniz kaplumbağalarının tehlike altında olduğu vurgulandı.
ENDEMİK BİTKİLER VE EKOLOJİK DENGE TEHDİT ALTINDA
Tarımsal faaliyetler ve düzensiz inşaat çalışmaları nedeniyle endemik bitki türlerinin de yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığı ifade edilen açıklamada, istilacı yabancı türlerin ekosistem dengelerini bozduğu da belirtildi.
BU SADECE ÇEVRE SORUNU DEĞİL
Yeşil Barış Hareketi, biyoçeşitliliğin korunmasının yalnızca çevresel değil, aynı zamanda ekonomik, toplumsal ve sağlık açısından da hayati öneme sahip olduğunu vurguladı.
Birleşmiş Milletler’in çevre raporlarına da yer verilen açıklamada, kara yüzeyinin %75’inin, okyanusların %66’sının insan faaliyetleriyle değiştiği, sulak alanların %85’inin kaybolduğu hatırlatıldı. Kara ve deniz canlılarının popülasyonlarında %68 oranında düşüş yaşandığı, yaklaşık 1 milyon türün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu belirtildi.
YEŞİL BARIŞ’TAN ÇAĞRI: “KATLİAMI DURDURALIM!”
Yeşil Barış Hareketi, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Dünyada sağlıklı yaşam koşullarının devamı ve tüm türlerin sürdürülebilirliği için biyoçeşitlilik katliamını durdurmak zorundayız.”